genelde japonya ya atılan atom bombaların sorumlusu olduğu sanılır fakat bombaları attıran harry s truman dır.
ikinci dünya savaşı sırasında savaşın sonlarına kadar ben silahımı satar keyfime bakarım avrupa da ne bok yerse yesin politikasını gütmüş,daha sonra da savaşa girerek avrupa yı kurtarmıştır.
dünyanın 20. yyılda gördüğü büyük bir adamdır. pekçok amerikalıya göre f.d.r. abd´nin gelmiş geçmiş en büyük başkanıydı.
new york´tan trump gibi "kırolar" çıkabildiği gibi, franklin d. roosevelt gibi çok büyük şahsiyetler de çıkabilmiştir. o yüzden amerikalılar, f.d.r´i kastederek "new york city, bizi yücelttiği gibi batırdı da"... derler...
bu adam ülkesini büyük buhrandan korumuş, ikinci dünya savaşına başında girmek istememiş, ama savaşa girince de olayın rengini değiştirmiştir. eisenhower iyi bir kankasıydı, eisenhower da dünyanın gördüğü en büyük generallerden birisiydi.
roosevelt, gerçekten büyük bir şahsiyetti. amerikayı yeniden inşa etmiş, amerika´nın demokratik organlarının daha da köklü olmasına ön ayak olmuştu. hakkında okunabilecek çok şey vardır. okudukça daha hayran kalınabilecek ender insanlardandır.
12 nisan 1945 tarihinde savaş henüz bitmeden öldüğünde hitler "psikolojik inisiyatif artık bize geçti" demişti !! franklin o kadar büyük bir şahsiyetti çünkü...
ancak ölümünden sonra, kurduğu sistem devam ettirilmiş ve abd roosevelt´siz bir şekilde aynı yıl japonları ve almanları yenerek savaşı kazanmıştır.
savaş bittikten sonra milyonlarca amerikalı "başkanlarının" mezarını ziyaret ederek "bu senin eserindi" yazılı notlar, ve çiçekler bırakmışlardır.
halen daha amerika da "the president" kelimesi söylendiğinde akıllara franklin roosevelt gelmektedir.
ps: işbu entry´i roosevelt´in atatürk´e bir müzik dolabı gönderdiğini okudugum entry yüzünden yazıyorum.
keynes'in talep canlanmasına dayalı iktisat politikalarını uygulayarak ülkesini 1929 buhranından çıkartan, ancak takip ettiği iktisat politikasının hükümet harcamalarına dayalı olması sebebiyle ikinci dünya savaşı ndan büyük fayda gören 32. amerika birleşik devletleri başkanı. savaşın çıkışında abd pek görünmez tarih kitaplarında, biraz karıştırınca almanya yı azdıranın amerika birleşik devletleri olduğu rahatça görülür. amerikan burjuvazisi alttan alta almanya'ya büyük destekler vermiştir. alman ordusunun mekanize altyapısının ardındaki güç amerikan sanayiidir.
1882-1945 yılları arasında yaşamış 32-45 yılları arasında da amerikan başkanlığı yapmış olan şahıs. New york'un hollanda kökenli seçkin bir ailesinden gelir ve bu ailede daha önce başkanlık yapmış başkaları da vardır (bkz: Theodore roosevelt). 39 yaşında (1921) çocuk felci hastalığına yakalanmış ve kötürüm kalmıştır. Amerikan tarihinde 2 dönemden fazla başkanlık yapmış tek kişidir (4 dönem). Çünkü normalde kendisinden sonra gelen başkan hoover döneminde düzenlenen kanunla bu durum yasaklanmıştır.En fazla iki dönem yapılabilir. Kendisine kadar ise bu bir gelenek ve saygı ifadesi iken o bu geleneği bozmuştur.
Başkan Roosevelt 1929'da başlayan Amerikalıların büyük buhran olarak adlandırdığı ekonomik sıkıntının üstesinden gelmiş ve işsizliğe büyük ölçüde çözüm bulmuştur ve onun döneminde amerikan ekonomisi rayına oturmuştur. Bu yüzden Amerikan halkı tarafından çok sevilir. Lakin ülkeyi ikinci dünya savaşına sürüklemiş ve savaşın sonlarına doğru geçirdiği hastalık sonucu ölmüş ve yerini başkan hoover'a telim etmiştir (1945).
Ama gelelim madalyonun öbür yüzüne. Bu zaat ikinci dünya savaşı'na girmeyi çok arzuluyordu. Bu savaş isteği amerika'nın daha büyük bir ülke olması ve Avrupa'da söz sahibi olması içindi. Yalnız halkın ve belli başlı siyasilerin savaş karşıtlığı nedeniyle savaştan uzak durmak ve sadece ingiliz ve Fransız ortaklarına silah satmakla yetinmek zorunda kalmıştır. Hep halkına "evlatlarımıza bir saldırı olmadığı takdirde savaşa girmeyiz!" demiştir. Nitekim beklediği saldırı 7 aralık 1941'de Hawaii adalarındaki pearl harbor'a (inci limanı) Japonlar tarafından gerçekleştirilmiş, amerikan donanması ağır bir yara almıştır. 18 gemi batmış, 300'den fazla uçak kullanılmaz hale gelmiş, 4500'e yakın ölü ve yaralı olmuştur. O dönemde bu kayıptan donanma komutanları sorumlu tutulmuş, fakat derinlere inildiğinde böyle bir saldırı olacağı bilgisinin alındığının ve buna rağmen bazı ihmalkarlıklar ve göz yummalar nedeniyle bu kaybın verildiği ortaya çıkmıştır. Japon şifrelerini çözen amerikan istihbaratı bir aya yakın bir süre limanı boşaltmak veya savunmak gibi çareler dururken başta Roosevelt olmak üzere ufukta görünen fırtınayı beklemiştir. Böylece savaşa girmek için roosevelt'in beklediği sebep yaratılmıştır. Ve Roosevelt "evlatlarına yapılan saldırının" öcünü almalıdır. Bu politikayla halkı arkasına alan başkan Amerika'yı ikinci dünya savaşına dahil etmiştir. Akabinde özellikle japonya'ya atılan atom bombalarının ve savaşta ölen 30 kusur milyon insanın ölümünün sorumluları arasına girmiştir. Ha sonucunda istediği de olmuştur. Amerika avrupa'ya ve uzak doğuya el atmış ve söz sahibi olmuştur. Daha sonra da amerika'nın desteğini aldık diye sevinen ingiltere ve Fransa bir bakmış ki Avrupa, amerikan ve rus elinin altına girmiş. Savaş sonrasında o güneş batmayan imparatorluktan (ingiltere) eser kalmamış. Özellikle Japonların uzak doğuda verdirdiği kayıplar onları dünyanın lideri olmaktan çok uzaklaştırmıştır. Artık avrupa'nın da abisi rusya ve amerika'dır. sovyetlerin dağılmasından sonra ise sadece amerika olcaktır.
Sonuç olarak toplamda Roosevelt uzun vadede ülkesi için iyi, fakat kendi milleti ve dünya milletleri açısından kötü işler yapmıştır.
adamın hası yazardır. kendisine hakaret vari cümleler kurup artislik yapan yazarlar dikkat etmelidir ki kendisi balat semtinde oturur adamın dalağını yerinden çıkarır köpeklere atar.