doğada mevcut gözle görülebilen maddi varlık ve şekilleri, ışık ve bazı kimyasal maddeler yardımıyla ışığa karşı duyarlı hale getirilmiş film, kağıt veya her hangi bir madde üzerine saptayan fiziksel ve kimyasal bir işlemdir.
yaratıcısından daha uzun yaşayan; savaşlara, barışlara, ölümlere, doğumlara, yazlara, kışlara tanıklık eden eskise de değişmeyen varolmanın manzaralı kanıtı.
sözlüğün türkçe karakteri başlıklara taşıyamamsı sebebiyle, doğru yazılan kelime. efenim, foto ışık, graf da makina anlamına geldiğine göre, ışık makinası olaraktan çevrilebilir. burada esas olan objeden yansıyan ışığın, objektif içindeki mercekten geçip, filme yansımasıdır. fizikte aynalar, mercekler konusunda sıksık rastlanılan görüntü işte bu şekilde anlam kazanmaktadır. tabi bu anlamın değeri, fotografçının hünerine bağlıdır. kompozisyon, ışık, doğru mercek ayarı bunların hepsi bir bütünü oluşturam ayrıntılardır.
şahsım siyah beyaz insan fotolarına meraklıdır. insan doğanın en mükemmel yaratığıdır. tüm kusurları, hırsı, utançları, gururu herşeyi fotograf kağıdında yalın olarak görülebilir, okunabilir...
cep telefonlarıyla çekilebilmeye başlandığı günden beri türk milletinin daha bir haşır neşir olduğu,insanları * gördükleri her anı dondurma hastalığına yakalattıran, çekilebilirliği kolaylaştığından beri herkesin ustası olduğunu sandığı ve herkesin içine etmeden önce sanat dalları arasında bambaşka bir yeri olan oluşum.
dört kişi parkta çektirmişiz,
ben, orhan, oktay, bir de şinasi...
anlaşılan sonbahar
kimimiz paltolu, kimimiz ceketli
yapraksız arkamızdaki ağaçlar...
babası daha ölmemiş oktay'ın
ben bıyıksızım,
orhan, süleyman efendi'yi tanımamış,
ama ben hiç böyle mahzun olmadım;
ölümü hatırlatan ne var bu resimde?
oysa hayattayız hepimiz.