bugün
- albay kemal13
- icardi190511
- anın görüntüsü10
- artık yazmayacağım8
- kılıçdaroğlu'nun kuracağı partiye isim önerileri16
- albay kemal'in yazdıklarıni okumamak9
- jose mourinho nun fenerbahçe ye transferi14
- jose mourinho53
- erkekler ne işe yarar8
- iq seviyesi yükseldikçe tanrı inancının azalması9
- magicovento20
- siyasal islamcıların aslında kötü olmaması18
- ateistlerin zeka seviyesi düşüktür18
- en çok sevişmek istediğin kimse11
- 1 haziran 2024 borussia dortmund real madrid maçı25
- arda güler10
- insanı zengin hissettiren şeyler8
- nihavend longa20
- fethullah gülen öldü mü sorunsalı13
- true nickli yazar8
- bir erkeğe nasıl aşık oldunuz10
- uzun entry giren erkek12
- en objektif siyasi parti9
- sokak kedilerine örgütlü saldırı başlayacağı gün9
- türkiye akp lidir akp'li kalacaktır13
- kadir mısıroğlu'na bir söz bırak14
- kizil kara14
- kadir mısırlıoğlu seven mhp'li sorunsalı15
- 1 metre 55 santim balonu ağzına alan kız12
- eskorta 220 bin lira gönderen adam9
- barbara palvin'in aldatılması15
- tecavüz ettiği kızlarını müge anlı da arayan baba18
- magicovento cesurluğu17
- aşkım kapışmak8
- erdoğan'ın mülteci sevdası19
- enes kanter'in cemaate 110 milyon dolar vermesi27
- beli açıp kot şort giymek10
- ahmet uğurlu12
- sözlüğün en güzel kızından aldığım iltifat11
- ağızdan çiş kokusu gelmesi15
- sağlık bakanının suriyeli rakamları12
- fenerbahçe seneye sistemi yenebilecek mi13
- galatasaray'ın en son kırmızı kart gördüğü derbi10
- dinci zekası8
- cennette ergenliğe yeni giren eşleriniz olacak10
- ben 76 yaşındayım beni tahrik ediyorsun15
- avrupalılar niye mülteci istemiyor sorunsalı10
- pedofiller niye uyutulmuyor sorunsalı8
- bir erkeğin bir kadına çicek alması16
fotoğraf bir tutkudur. fotoğraf sınırsız bir yaratıştır. fotoğraf şekillerle konuşmaktır. fotoğraf sonu gelmeyen bir keşfediştir. fotoğraf eleştirmek ve daha iyisini amaçlamaktır.
sanat olmadığı iddia edilen sanat. aslında fotoğraf tiyatrodan sinemaya geçiştir. kendine has bir estetiği vardır. bu yüzden sanattan sayılabilir.
(bkz: noah kalina)
(bkz: jonathan keller)
zaman geçtikçe çevreye kadraj gözüyle bakmanıza sebep olan, uğraş, elinizle makinanız dolaşırken bir çok yeni insanlarla tanışmanızı sağlayan büyü..
(bkz: röntgenci)
(bkz: Niko Guido)
kazım öz imzalı 2001 yapımı 66 dakikalık film.
(bkz: chema madoz)
Aşktır, hayattır, sevgidir; Bakmayı, görmeyi öğrenmektir;
dünyayı hapsedebildiğim, hapsederken özgürleşti(r)diğim, yeni bir dünyaya eskimiş bir küreden bakabildiğim....
hayatın değişen yüzüdür fotoğraf.*
hayatın değişen yüzüdür fotoğraf.*
zamanın dondurulmuş hali olsa da o dondurulan an'ın her ayrıntısını bünyesinde saklayabilen bir gizem..
herkesin çekeceği fotoğraf farklıdır.çünkü kimse her şeyi aynı şekilde görmez.bu yüzdendir ki fotoğraf bir algılama biçimidir.
en büyük hırsızlıktır. bir düğmeyle zamanı çalarsınız.
dondurulmuş ışık, zaman, mekan ve algı dörtgenidir.
gerçeğin yalnızca bir yüzünü yansıtan sanat.
fotoğraf kelimesi, yunanca photo ışık ve latince graph iz bırakmak sözcükleri birleştirilerek oluşturulmuş bir bileşik isimdir. kelime anlamı, ışık ile yazmaktır
buz, buzluktaki..
yönetmenliğini kazım öz ün yaptığı başrollerinde feyyaz duman ve nazmi kırık ın oynadığı 2001 yapımı orta metraj bir türk filmi...
--spoiler--
Bir savaşın karşıt saflarına giden iki gencin tesadüfen çakışan öykülerinin filmidir "Fotoğraf". ikisi de aynı otobüsle, yan yana koltuklarda ve gidiş nedenlerini birbirinden gizleyerek yol alırlar. Aralarında yolculuklara özgü bir tanışma, bir sıcaklık gelişir. Paylaşılan yol, sigara ve sıkıntıdan kalan bir iz, yoğun savaşın cephesinde, dostluğun düşmanlığa dönüştüğü fotoğrafın üstünde bir ezgi olarak devam eder. Donuk bir kare haline gelen o an, vücuda yayılan bir virüs gibi iletişim yollarından, büyük bünyeye yayılmaya başlar.
"Fotoğraf", dostluk olasılığı, militarizm, kirli savaş gerçekliği ve gözlerden uzak yaşanan acıların topluma bırakacağı silinmez lekeler üzerine tartışmak isteyen bir film.
--spoiler--
--spoiler--
Bir savaşın karşıt saflarına giden iki gencin tesadüfen çakışan öykülerinin filmidir "Fotoğraf". ikisi de aynı otobüsle, yan yana koltuklarda ve gidiş nedenlerini birbirinden gizleyerek yol alırlar. Aralarında yolculuklara özgü bir tanışma, bir sıcaklık gelişir. Paylaşılan yol, sigara ve sıkıntıdan kalan bir iz, yoğun savaşın cephesinde, dostluğun düşmanlığa dönüştüğü fotoğrafın üstünde bir ezgi olarak devam eder. Donuk bir kare haline gelen o an, vücuda yayılan bir virüs gibi iletişim yollarından, büyük bünyeye yayılmaya başlar.
"Fotoğraf", dostluk olasılığı, militarizm, kirli savaş gerçekliği ve gözlerden uzak yaşanan acıların topluma bırakacağı silinmez lekeler üzerine tartışmak isteyen bir film.
--spoiler--
anılarımızı geleceğe taşıyan resimli kağıtlardır.
içinde dünya vardır;
gülümseyerek susanlar ve nazım hikmet deyince aklımıza hemen amiral willamson gelmiyor mu 66 santimetrekareye gülen o fotoğraflardan ankara gazetelerinde.........amerika bütçemize 120 milyon lira hibe etti, yüz-yirmi-milyon-lira...........gene o ankara semalarından hariçten gazeller okunmamış mıdır peki hiç tarihimizde? elbette okunmuştur, sular bütün köprülerin altından akmıştır dolaşmıştır da fotoğraflardaki dünyalara giren, yirmisekiz kavramla cümle kurmayı estetikle birleştiren nice vatan fedaileri kendilerini, kara puntolu başlıklarını o sularda yıkamayı bilmemişlerdir. demek ki insanoğlunun bir fotoğrafta da olsa içine girdiği dünyadan çıkarken beraberinde getirmesi gereken sonuçlar vardır. yoksa ansiklopedinin dizlerin üstüne verdiği kızıl izler ertesi sabaha geçecek, sevgilinin sabah ereksiyonu heyecanında morluklara dönüşecektir. girip çıkıp da artema olmamak adına "ben fotoğraf sanatını öğrendim", "ben fotonun kristal berraklığında süzüldüm" demek de gülümseyen yüzlere, en az "fotoğraf sanatçısı ve biothermal feylesof inside" stickerlarının elimize yakıştığı kadar yakışacaktır.
**** ***** *****
fotoğrafın içindeki dünyalarda hazmı keşfeden sağlıklı beden sahipleri hazmettikleri şeyleri ne yazık ki fotoğrafın dışına çıktıktan sonra sağa sola bırakmalarıyla, izmir efelerinin çayda çıra oyunlarına konu olmuşlar, toplumsal bir eğlence, folklorik bir esans halinde kaynaşmışlardır kültürümüze. öte yandan deprem günlerindeki fotoğraf dünyalarından anımsadığımız ped dağıtan kızılay görevlileri üzerine düşeni yapsaydı, o artan pedler sözlükte ihtiyacı olanlara dağıtılsaydı fazla fazla, kanamalar context dışına da taşmazdı berrak fotonların gölgeleri gökyüzünden sendromlara devşirirken kendini ey bilge kişi seni kan tutar ibrahim sadri şiirselliğinde....................
**** ********* ***********
her fotoğraf bambaşka dünyalara açılan bir penceredir örneğin. bazen "gerçeğin sadece gerçeğin söylendiği" bir dünya olur, bazen "zamanın derinliklerindeki dünya" da olur. ama bir dünyadır hep. çünkü dünya hayattır. hayat beyazda, güneşte, içimizde ta içimizde* bir yerlerdedir, baktıkça yaşanır, durdukça anlaşılır olandır hayat. o yüzden bakıp bakıp üzerine konuşmak gerekir günlerce, çünkü neden? çünkü sindirim sistemi faaliyeti engellenemez, yenilen bitirilen şeyler bir şekilde çıkmak zorundadır, ister entrye ister gizli bakınıza, fışkırır hayat damarlarımızdan.
gülümseyerek susanlar ve nazım hikmet deyince aklımıza hemen amiral willamson gelmiyor mu 66 santimetrekareye gülen o fotoğraflardan ankara gazetelerinde.........amerika bütçemize 120 milyon lira hibe etti, yüz-yirmi-milyon-lira...........gene o ankara semalarından hariçten gazeller okunmamış mıdır peki hiç tarihimizde? elbette okunmuştur, sular bütün köprülerin altından akmıştır dolaşmıştır da fotoğraflardaki dünyalara giren, yirmisekiz kavramla cümle kurmayı estetikle birleştiren nice vatan fedaileri kendilerini, kara puntolu başlıklarını o sularda yıkamayı bilmemişlerdir. demek ki insanoğlunun bir fotoğrafta da olsa içine girdiği dünyadan çıkarken beraberinde getirmesi gereken sonuçlar vardır. yoksa ansiklopedinin dizlerin üstüne verdiği kızıl izler ertesi sabaha geçecek, sevgilinin sabah ereksiyonu heyecanında morluklara dönüşecektir. girip çıkıp da artema olmamak adına "ben fotoğraf sanatını öğrendim", "ben fotonun kristal berraklığında süzüldüm" demek de gülümseyen yüzlere, en az "fotoğraf sanatçısı ve biothermal feylesof inside" stickerlarının elimize yakıştığı kadar yakışacaktır.
**** ***** *****
fotoğrafın içindeki dünyalarda hazmı keşfeden sağlıklı beden sahipleri hazmettikleri şeyleri ne yazık ki fotoğrafın dışına çıktıktan sonra sağa sola bırakmalarıyla, izmir efelerinin çayda çıra oyunlarına konu olmuşlar, toplumsal bir eğlence, folklorik bir esans halinde kaynaşmışlardır kültürümüze. öte yandan deprem günlerindeki fotoğraf dünyalarından anımsadığımız ped dağıtan kızılay görevlileri üzerine düşeni yapsaydı, o artan pedler sözlükte ihtiyacı olanlara dağıtılsaydı fazla fazla, kanamalar context dışına da taşmazdı berrak fotonların gölgeleri gökyüzünden sendromlara devşirirken kendini ey bilge kişi seni kan tutar ibrahim sadri şiirselliğinde....................
**** ********* ***********
her fotoğraf bambaşka dünyalara açılan bir penceredir örneğin. bazen "gerçeğin sadece gerçeğin söylendiği" bir dünya olur, bazen "zamanın derinliklerindeki dünya" da olur. ama bir dünyadır hep. çünkü dünya hayattır. hayat beyazda, güneşte, içimizde ta içimizde* bir yerlerdedir, baktıkça yaşanır, durdukça anlaşılır olandır hayat. o yüzden bakıp bakıp üzerine konuşmak gerekir günlerce, çünkü neden? çünkü sindirim sistemi faaliyeti engellenemez, yenilen bitirilen şeyler bir şekilde çıkmak zorundadır, ister entrye ister gizli bakınıza, fışkırır hayat damarlarımızdan.
güncel Önemli Başlıklar