forward mail

    1.
  1. bazı kişilerin mail listesi oluşturmak ve içinden "gerekli" mail adreslerini çalarak daha çok rahatsız ettiği iğrenç zincir mesajlarla bazen can sıkıcı bir durum yaratan olay.*
    3 ...
  2. 9.
  3. 25.
  4. "Hande mi yener, Funda mı arar hayır Seray sever.
    Bu üçüne önce Nejat işler sonra da Ahmet çakar.
    Bu geyik Celal'i Bayar, bu geyiye dayanamayan Ferhat göcer,
    Yıllar sonra bunlar tarih olur, o tariHi de Gönül yazar, Mehmet okur.
    Bu mesajı 10 kişiye gönderirsen dileklerin kabul olur. Buna da anca Kadir inanır" türünden safsalak maillerdir.
    3 ...
  5. 12.
  6. çoğunun sonu ya böyle ya da buna yakın bitmektedir;
    "bu maili bütün listendekilere yollamazsan allah belanı verecek,evsahibinin oğlu almanya dan kesin dönüş yapacak,borsada hisselerin taban yapacak,çükün düşecek,önemli bir iş toplantısında burnun sümük baloncuğu şişirecek vs vs" *
    bir de "ben inanmadım ama garantiye alayım dedim ihihi" diye ekleyenleri yok mu?gerilip gerilip bir patlatıcaksın yüzüne o olacak.

    (bkz: entrynin sonuna doğru sinirlenmek)
    3 ...
  7. 23.
  8. 1- Bir Japon kadını ortalama 84 yıl, bir Botswanalı kadın sadece
    39 yıl yaşıyor.
    2- Dünyadaki obez nüfusun üçte biri, gelişmekte olan ülkelerde
    yaşıyor.
    3- ABD ve ingiltere, gelişmiş ülkeler arasında en yüksek erken
    Hamilelik oranına sahip.
    4- Çin'de 44 milyon kadın kayıp.
    5- Brezilya'daki Avon kadınlarının sayısı, asker sayısından fazla.
    6- 2002'de idamların yüzde 81'i ABD, Çin ve iran'da gerçekleşti.
    7- ingiliz süpermarketleri, müşterileri hakkında hükümetten daha
    Fazla bilgiye sahip.
    8- AB'deki her inek için verilen günlük 2.50 dolarlık sübvansiyon,
    Afrika'nın yüzde 75'inin günlük geçiminden daha fazla.
    9- 70'in üzerindeki ülkede aynı cinsten iki kişinin ilişkisi yasak,
    9'unda ise cezası ölüm.
    10- Dünya nüfusunun beşte biri, günlük 1 dolarında altında gelirle
    yaşıyor.
    11- Rusya'da yılda 12 binin üzerinde kadın aile içi şiddet sonucunda
    hayatını kaybediyor.
    12- 1 yılda 13.2 milyon Amerikalı, estetik ameliyat yaptırdı.
    13- Kara mayınları nedeniyle saatte bir insan ölüyor ve sakat
    kalıyor.
    14- Hindistan'da 44 milyon çocuk işçi var.
    15- Sanayileşmiş ülkelerde insanlar, günde 6-7 kg katkı maddesi
    Yiyor.
    16- Dünyanın en çok kazanan sporcusu golfçu Tiger Woods, yılda 78
    Milyon dolar, yani saniyede 148 dolar kazanıyor.
    17- Amerikalı 7 milyon kadın, 1 milyon erkek yeme bozukluğu çekiyor.
    18- 15 yaşındaki ingilizler'in yarısı uyuşturucu kullanmış, dörtte
    Biri sigara içiyor.
    19- Washington'daki lobi endüstrisinde 67 bin kişi, her seçilmiş
    Kongre üyesi için 125 kişi çalışıyor.
    20- Motorlu araçlar dakikada 2 insanı öldürüyor.
    21- 1977'den bu yana ABD'deki kürtaj kliniklerinde 80 bin şiddet ve
    Taciz vakası yaşandı.
    22- Mc Donalds'ın altın kemerini tanıyanların sayısı, Hıristiyan
    tacını tanıyanlardan fazla.
    23- Kenya'da bir ailenin gelirinin üçte biri rüşvete gidiyor.
    24- Dünyadaki yasadışı uyuşturucu pazarı 400 milyar dolar.
    25- Amerikalılar'ın üçte biri, uzaylıların geldiğine inanıyor.
    26- 150'den fazla ülkede işkence var.
    27- Her gün dünya nüfusunun yedide biri, yani 800 milyon insan aç
    kalıyor.
    28- Amerikalı siyah erkeklerin hapse girme ihtimali, yüzde 33.
    29- Dünyanın üçte biri savaş halinde.
    30- Petrol rezervleri 2040'da tükenebilir.
    31- Sigara içenlerin yüzde 82'si gelişmekte olan ülkelerde yaşıyor.
    32- Dünya nüfusunun yüzde 70'i, bugüne dek hiç çevir sesi duymadı.
    33- Silahlı çatışmaların dörtte biri, doğal kaynakları ele geçirmek
    için yaşanıyor.
    34- Afrika'da 30 milyon kişi AIDS.
    35- Her yıl 10 dil ölüyor.
    36- intiharla ölenlerin sayısı, çatışmalarda ölenlerden fazla.
    37- ABD'de her hafta ortalama 88 öğrenci sınıfa silah getiriyor.
    38- Dünyada en AZ 300 bin düşünce suçlusu var.
    39- Her yıl 2 milyon genç kız ve kadın sünnet ediliyor.
    40- Silahlı çatışmalarda 300 bin çocuk asker savaşıyor.
    41- ingiltere'de 2001 seçimlerinde 26 milyon kişi, Pop Idol'un ilk
    Sezonunda 32 milyon kişi oy kullandı.
    42- ABD, pornografiye yılda 10 milyar dolar harcıyor.
    43- ABD, "haydut devlet" diye ilan ettiği 7 ülkeden 33 kat daha
    Fazla askeri harcama yapıyor.
    44- Dünyada 27 milyon köle var.
    45- Amerikalılar çöpe saatte 2.5 milyon plastik şişe atıyor, yani
    Her üç haftada bir Ay'a ulaşmaya yetecek uzunlukta şişe birikiyor.
    46- Sıradan bir ingiliz, günde yaklaşık 300 defa kameraya
    yakalanıyor.
    47- Her yıl 120 bin kadın veya genç kız, Batı Avrupa'ya satılıyor.
    48- Yeni Zelanda'dan ingiltere'ye uçakla getirilen bir tane kivi,
    Atmosfere kendi ağırlığının 5 katı sera gazı salıyor.
    49- ABD'nin, BM'ye 1 milyar dolardan fazla borcu var.
    50- Yoksul aile çocuklarının psikolojik sorun yaşama ihtimali,
    Zengin aile çocuklarına göre 3 kat daha fazla.
    3 ...
  9. 3.
  10. hakkında bir kanun çıkarılarak yasaklanması umulan mail türü... eh artık outlook kullanıcılarına kolay gele..
    2 ...
  11. 30.
  12. son olarak iletmezsen ölümü gör başlığı ile yayılan zincir.

    iletmezsen ölümü gör
    Bu zamana kadar bana zincir e-posta gönderen tüm dost ve arkadaşlarıma teşekkürü bir borç bilirim;

    Sayelerinde tuvalet temizlemekte kullanıldığı öğrendiğim kolayı içemez oldum.

    Aids virüsü taşıyan iğnelerkıçıma batar korkusuyla sinemaya gidemez oldum.

    Deodorantlar kanser yapıyor diye sayelerinde artık bir domuz gibi kokmaya başladım.

    Telefon hattımı kullanıp bana borç takarlar korkusuyla telefonlara da cevap vermiyorum.

    içinden fare ya da fare zehiri çıkar diye hiçbir kutu içeceği içmiyorum.

    Çok sevdiğim içkime ilaç koyup beni uyuturlar,organlarımı çalarlar ve buz dolu bir küvetin içinde
    uyanırım diye bana yaklaşanları da tersliyorum.

    Neyim var neyim yoksa satıp hastanede yatan ve büyük ihtimalle ölmek üzere olan çocuklara yatırmayı düşünüyorum.

    Mail listesine katılırsam alacağım söylenen para, bilgisayar, cep telefonu ya da gezileri beklemekten de evden dışarı çıkamaz oldum.

    Tuz Gölü'ne Konya'nın katkılarından dolayı yemeklerim tuzsuz tatsız.

    Msn paralı olacak;Adam yeşerecek mi,sararacak mı beklemekten de gına geldi.

    Excel hala ne zaman emekli olacağımızı da bildirmedi.

    Bir maili forward etmedim, başıma ne belalar gelecek diye korkuyla beklemekten ruh sağlığımı da
    kaybettim.

    Multipl skleroz olunuyormuş diye diyet ürünleri düşmanıma bile tavsiye etmiyorum.

    Yerli malı kullanacağım derken marketlerde barkodu 869 ile başlayan ürünleri aramaktan da gözlerimin
    biraz daha bozulduğunu farkettim.

    Sevgili dost ve arkadaşlarımdan gelen;
    'lütfen okuyunuz', 'çok önemli', 'aman virüse dikkat', 'bilmem kim para dağıtıyor', 'en az beş kişiye yolla', 'inanmadım ama doğruymuş', 'kişiliğini test et', 'tıkla para yolla, tıkla yardım et', 'bilmemkim seni gözetliyor', 'bilmem kime mail at, haddini bildir', 'onu yeme bunu ye' şeklinde başlayan kerameti kendinden menkul, nev'i şahsına münhasır bu mailler sayesinde hep beraber 'kafayı çizme'ye ne kadar yakın olduğumuzu da müşahade etmiş oldum.



    ŞiMDi: Eğer bu maili 60 saniye içinde 1200 kişiyegöndermezsen;
    Bilesin ki bir kuş sabah akşam kafana sıçacak ve hayatı sana dar edecektir.

    Bir Dost...

    not: alıntıdır ki zaten maille geldi.
    3 ...
  13. 2.
  14. yemin ederim bi keresinde artık mailleri forwardlamayın konulu bi forward mail gelmişti forward mailler en çok hotmail'e yarıyormuş böylece bedava reklam yapıyormuş falan filan
    (bkz: yok artık)
    2 ...
  15. 24.
  16. Bu bir hikâye, ya da şehir efsanesi değil.

    Yaşanmış bir olayın kahramanından dinlediğim gerçek bir anı. ister inanın, ister inanmayın cinsinden. Hele bir de son yıllarda satın aldığınız lüks bir Mercedes sahibiyseniz bence bu yazıyı iki kere okumanızda fayda var.
    Günümüz zenginliğinin simge markası Mercedes otomobillerinin sağlamlığını, dayanıklılığını bilmeyen yoktur.
    Başbakan Tayip Erdoğan'ın Ankara'da bir hastane bahçesi içerisinde yaşadığı rahatsızlığın ardından meydana gelen ve balyozlu kurtarma operasyonu daha hafızalardaki yerini koruyor.
    Aralarında babaları oldukça nüfuzlu kişiler olan, hatta bir bankanın en üst düzey yöneticilerinden birinin de oğlunun bulunduğu dört genç, geçtiğimiz yılın yaz ayında istanbul Anadolu yakasından babalarının yeni aldığı otomobille E-5 üzerinden Tekirdağ'a doğru yola çıkarlar.
    Amacı olmayan bir gezintidir bu.
    Dört arkadaş Silivri'yi de geçtikten sonra hava kararmaya başlayınca uygun bir yerden geri dönmek isterler. Silivri'den 40-50 km sonra bir sapaktan geri dönerler. Oto yoldan çıkan gençlerden biri rahatsızlanır.
    Otomobil yolun kenarına çekilir, arkadaşlarına temiz hava aldıran gençler tarlaların kenarında bir süre yürüdükten sonra geri dönerler.
    Arabayı kullanan genç, anahtarı düşürdüğünü fark ettiğinde arabanın otomatik kilitlerinin kapıyı adeta bir kaleye çevirdiğini anlar.
    Dört genç yürüdükleri yol kenarında girdikleri tarla çizileri arasında Mercedes'in anahtarını aramaya başlar. Cep telefonlarının cılız ışıkları ile yarım saatten fazla süren aramanın ardından anahtar bulunmaz.
    Bir çekiciye yükleyip arabayı Anadolu yakasına evin önüne getirmeyi düşünürler önce, ama arabayı babasından izinsiz aldığını söyleyen genç bunu kabul etmez. Babasının haberi olacağı ve kendisine kızacağı endişesiyle iyice paniğe kapılır.
    Gençlerden biri, cep telefonundan Mercedes'in istanbul'daki temsilcisine ulaşır. Kendini ve aracın yanında bulunan arkadaşlarını tanıtır. Kendilerine bir servis aracı yollanmasını isteyen genç, bu konuda olumsuz yanıt alır. Ama ısrarlı çıkış ve siyasi bir nüfuzun varlığının hissettirilmesi kısa sürede sonuç verir.
    Mercedes'in Türkiye ofisinde etkili bir isim, Silivri yakınlarında gecenin karanlığında bir otomobilin etrafında dolaşan gençlere umut olur.
    Kendilerini arayan Mercedes yetkilisi önce gençlere kullandıkları araçla ilgili bilinmesi gereken özel bilgiler sorar.
    Aracın kime ait olduğu, plakası, araç sahibinin ev iş teli ve adresleri gibi güvenlikle ilgili bir takım sorular yöneltilir.
    Bu bilgilerin doğruluğunun teyit edilmesinin ardından, yönetici başka bir telefonla Almanca görüşmelere başlar.
    Mercedes yetkilisi, gençlerin en önemli müşterilerinden birinin oğlu olduğunu telefonda konuştuğu kişiye anlatmaktadır.
    Mercedes'teki telefon trafiği devam ederken gençler mahsur kaldıkları köy yolunda eve dönüşte babalarına ne diyeceklerini düşünürken, yetkili aracı kimin kullandığını sorar.
    Otomobil sahibinin oğlu kendisinin kullandığını söyler.
    -Şu anda bulunduğunuz yerden oturduğunuz ev ya da park edeceğiniz yere ne kadar sürede ulaşabilirsiniz.
    -2 saat 10 ya da 15 dakika içerisindeBu sırada Almanya'daki yetkili Türkiye'de konuştuğu yöneticiye talimatları iletir.
    -Sürücü otomobilin yanına gelsin.
    Gençler zaten otomobilin yanındadır.
    Beş on saniye sonra önce otomobilin iç lambası kendiliğinden yanar. Ardından Park lambaları, sonra motor çalışır. Ardından kapıların kilidi açılır. Telefondan ikinci talimat gelir.
    -Sürücü otomobile binsin.
    Otomobili kullanan genç ve arkadaşları şaşkınlık içinde otomobile biner. Direksiyonun kilitli olduğunu fark eder. Bu sorun da 30 saniye sonra giderilir.
    Telefondan son talimat gelir.
    -Aracın en son park edildiği yere ulaşması için size 2 saat 20 dakika izin verildi. Araç 2 saat 20 dakika sonra yeniden stop ettirilecek ve kapıları kilitlenerek emniyet altına alınacak. Geçmiş olsun iyi yolculuklar.Otomobilin sürücü koltuğuna oturan genç ve arkadaşları şoke olmuş durumdadır. O köy yolundan keskin bir U dönüşü yaparak istenilen süre içinde istanbul'da Anadolu yakasındaki evin önüne ulaşmayı başarırlar. Gençler sözü edilen saat ve dakikanın dolmasını beklerler aracın yanında.
    Araç motoru durdurulur ve kapılar kilitlenir.
    Yedek anahtarın bile kullanımı iptal edilirken şirket araç sahibine bir sonraki gün yeni anahtarını ulaştırır.
    Bu olayı anlatan arkadaşım aracın içinde bulunanlardan biridir.
    O yaşadıklarını anlatırken başta Susurluk kazası olmak üzere, bütün Alman malı BMW ve Mercedes marka otomobillerin karıştığı olaylar ve Türkiye'de çok tartışılan kazalar aklıma geldi.
    Rahmetli Vali Recep Yazıcıoğlu, Bakan Adnan Kahveci ve Mustafa Taşar gibi nice değerlerimizin birbiri ardına yollarda kaybettiğimizi düşündüm. içim sızladı.
    Bakanlarımızın, milletvekillerimizin bindiği güvenlik açısından " Kale" olarak nitelendirilen son model lüks otomobillerin aslında tepemizde dolaşıp duran bir uydunun kör bir frekansında yol aldığını düşündüm.
    Parasını bastırıp satın aldığı otomobilin kontak anahtarının bir nevi mülkiyet sembolü olduğu ülkemizde, binlerce lüks aracın asıl sahibinin hâlâ üretici şirket olduğunu hissetmek içimi burktu.
    Aynı araçlar uzaktan böylesine kontrol edilebiliyorsa, neden içindeki konuşmalar dinlenmesin, ürettiği sattığı aracı kontrol edebilen güç, içindeki kişilerin konuşmalarını dinlemeyecek kadar aptal olamaz diye düşündüm ve ürperdim.
    2 ...
  17. 20.
  18. Hande mi yener, Funda mı arar hayır Seray sever.
    Bu üçüne önce Nejat işler sonra da Ahmet çakar.
    Bu geyik Celal'i Bayar, bu geyiğe dayanamayan Ferhat göcer,
    Yıllar sonra bunlar tarih olur, o tariHi de Gönül yazar, Mehmet okur.
    Bu mesajı 10 kişiye gönderirsen dileklerin kabul olur. Buna da anca Kadir inanır *
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük