hayatta birşeyleri başarmak için zeki olmaya gerek yokturdan dönemin siyasi ameriak eleştirisine bir çok ince mesajın bulunduğu, bir bilinçaaltıyla birde normal izlenmesi gereken muhteşem film. ağlattı mı ağlattı güldürdü mü güldürdü, düşündürdü mü çok ama çok fazla...
"bir ara izleyeyim şunu." filminden ziyade izlendikten sonra onca zamandır kaçırılmış olan güzelliğe ve soundtrack zenginliğine oluşacak hayranlığı gizleyememe filmidir.
muhteşem bir film defalarca izlense bile aynı etkiyi bırakıyor.hayat bir kutu çikolata gibidir, içinden ne çıkacağını asla bilemezsin. bir tane bile acı olan çıksa herşeyi silip yok edebilir,kimsenin böyle acılar yaşamaması diyecem ama işte hayat böyle değil.
film sadece hedefe odaklndığınızda başarabileceğinizin mesajını veriyor keza filmde zihinsel özürlü biri olan forrest gump'tan sadece birşey yapması isteniyor tabi ki de üstün başarıyla istenileni yapıyor bu tek noktaya hedeflenme sayesinde dünyada birçok başarıya sahip oluyor amerikan başkanı dahil herkesin takdirini kazanıyor.
tanım: önceki entrylerde anlatılan tüm güzel entrylerin karması olan mükemmel bir film. ama mevzumuz bu değil, şu olağanüstü enstantane. bunu daha önceden nasıl kaçırmışım anlamadım. inanılmaz bir gönderme:
forrest gump: uzun zaman sonra bir mektup aldım. mektupta karidesten kazandığım tüm paranın arkadaşım tarafından bir meyve şirketine yatırıldığını öğrendim.
mektup dediği antetli bir kağıttır ve kağıdın başında apple'ın amblemi yer alır. aman allahım! sandalyeden düşmek diye birşey gerçekten varmış. "bunu daha önce nasıl kaçırdım" dememle "bu filmi demek ki 100 kere değil, 1000 kere izlemek gerekirmiş" tepkisi verdirtmiştir.
"run forrest run" repliği ile hafızalara kazınan filmdir. tam 58 kere (şaka değil) izlemiş, koşucu bir arkadaşım bulunmaktadır. her fırsatta "run akif run" diyerek koştururuz kendisini.