mukemmel bir animasyon filmdir.hiç utanmadan söylüyorum filmin sonunda ağladım ama neyseki mutlu sonla bitti.izlemeyenlerin çok sey kaybettiğini düşünmekteyim.
-karı koca palyaço balığının mutlu mesut yumurtaların başında beklemesi,
-binlerce yumurta arasında sıradan bir yumurta,
-saldırgan bir köpek balığı ve geriye kalan tek bir yumurta ve baba palyaço balığı,
-baba palyaço balığının oğlu nemoya hem anne hem baba olması,
-her çocuk gibi araştırmacı bir balık nemo,
-babasının nemoyu boş bulunduğu bir an elden kaybetmesi,
-oğlunu bulmak için gezinirken unutkan bir balık olan dory'le karşılaşması,
-gelişen olaylar,olaylar olaylar ve bulunan balık nemo,
-dory,baba palyaço balığı,nemonun mutlu mesut hayat sürmesiyle sona eren animasyon.
Büyük balıkların saldırısı sonrasında eşini ve biri hariç diğer tüm yumurtalarını kaybeden Marlin'in,okyanusta avcıların ağına takılan oğlu Nemo'yu araraken başına gelenleri anlatan ve seyrederken ağlatan animasyon filmidir.
ilac gibidir bu film, en kotu zamanlarda ve en mutlu zamanlarda izlenir. film biter artık balık yememeliyim der insan. cok eglencelidir. kac defa izledigimi saymıyorum artık, hep izliyorum. kahramanım dory, dunyanın en dogal renkli mavi balıgı. * en sevimli, en sirin, en seker film. her izleyisimde hala ellerimi cırpıp yasasın yasasın diyorum, (dory nemo'nun babasını hatırlayınca) aptalca ama o kadar cok seviyorum. oyuncagını bulamadım dory' nin, nemo'nun oyuncagıda yok, bir bulsam ilk isim almak olacak. *
sevgiliyle izlemek ayrıca iki kat, hatta milyon kat keyifli, mumkunse oyle yapın. yatakta uzanarak, sarılırken, opusurken dory sarkısını soylerken, beraber soylerken...
just keep swimming
just keep swimming
just keep swimming swimming swimming
what do we do? we swim, swim, swim
oh ho ho ho how i love to swim
when you waaaant to swim, you want to swim
marlin yön sormaya çekinince, dory'nin "erkeklerin yön sorma konusundaki bu takıntıları neden?" sorusu yarmaya yeter. hele o yavru kaplumbağalar ancak bu kadar şeker olur. bütün karakterlerin ses tonlamaları harika. martıların "mine mine" diye ötüşlerine gül gül öl. muhteşem bir animasyon. hem duygusal hem çok eğlenceli.
ilk repliginden son repligine kadar (normal degil biliyorum) aklimdan seslendirdigim film....istemeden oldu, bir baktim ciddi ciddi filmi seslendiriyorum..
hic bikmadan milyonlarca kez izleyebilirim zaten sayisini bilemiyorum kac defa izledigimin...hastalik gibi birsey, benim icin kult bir filmdir. cok ozeldir yeri..
pixar'dan cikan en iyi is diyebilirim (ikincisi de wall-e)..ozellikle kurgusu, sahnelerin akisi ve hikayenin butunlugu muazzam...karakterlerdeki tum detaylar cok ozenli...guldurmek icin cirpinmadan nasil kahkaha attirilir izleyiciye ,bunu ogretiyor, dreamworks'un da ogrenmesi gereken cok sey var bu konuda pixar'dan...
türkçe dublajının orjinal seslendirmesinden daha çok sevdiğim ilk (ve muhtemelen tek olacak) filmdir.
ilk izlediğim animasyon olduğundan olsagerek bende yeri ayrıdır bu filmin, birçok kişi de böyle düşünüyor olacak ki box office'de pixarın en iyi işi olarak birinc sırada hala... Ardından birçok animasyon izledim ne şirekler ne köpek balığı hikayeleri ne arabalar... hiç biri nemo'nun yerini tutmadı. Wall-e'yi tenzih ediyorum yalnız, onun dayeri ayrıdır...
bikere karakterler çok orjinal, çok doğal... hepsi iyi güzel ama bir dory karakteri vardır ki balıklara gelmiş geçmiş en esprili yaklaşımın olarak nitelendirebilirim... ironinin dibine vuran bu balığımız kısa süreli hafıza kaybı vardır ve 3-5 saniye sonra yakın zamanda yaptığı şeyleri unutmaktadır. izleyin diyorum sadece *
ilk sahneden ağlıorm şu an, it köpek balığı bütün aileye zarar verdi geride bir nemo kaldı. Helal olsun palyaço balığı marlin tek başına evladını yetiştirdi...