vücutlarındaki kanı soğutmak için kulaklarında ki kalın damarları kullanan hayvandır. kulaklarından geçen kan, rüzgar sayesinde ısı kaybı yaşayarak, vücut ısısını düşürür.
dişleri, bir filin yaşamı boyunca uzar ve 90 kilogramdan daha fazla bir ağırlığa ulaşabilir. Asya filleri içinde, sadece erkek fillerin dişleri bulunur. Afrika fillerinde ise hem dişi ve hem de erkek bireyde diş bulunur.
farklı boylarda yedi adet biblosu alınmak sureti ile kapıya bakan bir yere konduğunda ev sahibi olunulacağına inanılan hayvan. bibloları ev sahibi kişilerden alınan para ile almanız gerekmektedir.
ingilizcesi bishop olan satranç taşıdır. fil ismi bize farsçadan mı geçmiş tam bilemiyorum lakin filin görüntüsü itibarıyla da(minare) dini bir sembolle anlatılması gerektiği aklıma yatmıyor değil.
Efenim zavallı bir kaç aslan bu fillerden bir tanesini tenhada kıstırıp öldürüyor bir kaç dediğim en az 10. sonraki gün katliam gibi... fil sürüsü üstünden geçiyor adeta aslancıkların erkek dişi ayırt etmiyorlar işte o gün ulan adamlarda!! ne aile bağı var diyerekten hayli etkilenmiştim...
filler asla unutmaz. kuraklık zamanlarında yirmi yıl önce bir kez de olsa gittikleri su kaynaklarını elleri ile koymuş gibi bulurlar.
yavrusunu 22 ay karnında taşır.
tabanları o kadar hassastır ki kilometrelerce uzaktan gelen en zayıf sesleri ve titreşimleri, tabanları ile algılayabilirler.
dev cüsselerinin aksine kilometrelerce durmaksızın suda yüzebilirler.
küçük frekanslı ses dalgalarına aşırı derecede hassas olan hayvan.
yapılan deney şudur. ormanın, fillerden 10 km uzaktaki bir köşesine küçük ses dalgaları çıkaran bir hoparlör sistemi kurulur. ve ses sonuna kadar açılır. küçük ses dalgalarından, sistemin yanındaki insanlar hiç etkilenmezler. zaten o sesleri duymamaktadırlar. sadece, mide bulantısı, baş ağrısı gibi sonuçlarla karşılaşırlar.
ancak, 10 km ileride fillerin herşeyi alt üst olmuştur. bir o tarafa bir bu tarafa saldırmaya başlayan filler, adeta çıldırmaya başlamışlardır. o anda, sex yapan filler, işi yarıda kesmiş, yemek yiyenler kusmuş, uyuyanlar ayağa fırlamışlardır. ama ortada duyulabilen bir ses yoktur.
iri görünmelerine rağmen bi karıncayı incitemeyecek kadar hassas bir ruh güzelliğine sahip olan bu nadide heyvan fareden o kadar tırsar ki... aslında tırsmaz ama ulan büyüklük bende kalsın diye fıyar hemen ortamdan... halbuki ne korkuyon fareden bas üstüne bok gibi yapışsın yere alla alla...
Filler çok iri bir cüsseye sahip oldukları için vücutlarını serin tutma konusunda bazı problemler yaşarlar. Bu yüzden çok büyük olan kulaklarını fan olarak kullanırlar ve serinlemeye çalışırlar. Ayrıca kulakları vücutlarında büyük bir yer kapladığı için buradan ısının vücut dışına çıkması da kolay olur.
