bugün

askın gucunun ne oldugunu en iyi anlatan filmlerden. bir erkegin bir kız icin nelere dayanabilecegi, nelerden vazgectigini anlatan cok guzel bir film.
gerçekten çok hoş bir romantik komedi.**
az önce kanal d'de yayınlanan ve biten "olmaz böyle şey" cinsi aşk filmi.
(bkz: fifty first dates)
türkçe'sinin bazı kişilerce hala ilk 50 öpücük olduğu zannedilen güzel film. * aslında kız arkadaşla izlemenin bir de avantajı vardır. o da adam sandler'dır. adam * yumurta kafalı olduğu ve brad pitt'e benzemediği için pek problem çıkmaz. * *
cok tatli, insanin icini isitan, ask kokan bir film. romantik komedi olmasina ragmen duygusal yönü agir basar ve esprileri de ince, güzel esprilerdir. normal bir insanin etkilenmemesi mümkün degildir. adam sandler ve drew barrymore harika bir oyunculuk cikarmislardir ve senaryo da siradisidir. ayrica drew barrymore'un saf ve masum rolünde olmasinin ve yüzünün güzelligin etkisiyle hayran olmamak imkansiz gibi bir seydir. sürükleyicidir, izlenesidir.
somewhere over the rainbow gibi harika bir sarkiyi barindiran en iyi romantik komedilerden.
seyrettiğim tek güzel romantik komedidir. en azından konusu bakımından diğerlerinden oldukça farklıdır. Seyrederken ah ah nerde böyle erkek diye iç geçirtir.Sadece aşık bir erkeğin değil kızını çok seven bir babanın yaptığı fedakarlıklarda insanı hüzünlendirir.
Adam Sandler ın kuzeni ve Drew barrymore un abisi rollerindeki abilerimiz filmin en şekerleridir.
herkesin deli gibi övdüğü film. tipik amerikan filmlerinin dışına çıkamamış bir film.
sevgilinize kesinlikle izlettirmemeniz gereken bir film. adam sandler'ın yaptıklarını gören sevgiliniz aylarca başınızın etini yiyebilir.
yormayan, kasmayan, elde patlamış mısır, kolda sevgiliyle izlenesi, romantik komedi işte böyle bir şeydir dedirten sevimli film.
izledikten sonra önüme gelen ilk hatuna aşık alabileceğim film..
adam sandlerin tüm yeteneğini gösterdiği filmlerden sadece biri. inanılmaz güzel bir romantik komedi.
insanın içini ısıtan, umut veren bir film olmuş. en olumsuz düşünceler içinizi kaplarken izleseniz bile tekrar bişeylerden ümitlenmenizi sağlayabilir. belkide en önemlisi tekrar sevebilirim dedirtebilir insana...
yönetmenliğini peter segal'in yaptığı başrollerinde adam sandler, drew barrymore ve rob schneider gibi isimlerin olduğu 2004 yapımı romantik komedi tadında bir film. aynı zamanda her şeyin bir ananas sevdası yüzünden başladığı film. filmin konusu genel bir ifadeyle şöyle özetlenebilir;
her gün dünü unutan, hafızası sadece yirmi dört saatle sınırlı olan bir kıza aşık erkeğin dramıdır bu film. zaten bu dram unsuru ile film muazzam bir romantik komedi halini alıyor. çünkü her gün kendini yeniden aşık ettirmenin peşinde olan bir adamın hikayesini izliyoruz. bu çaresiz adamı canlandıran aktör ise adam sandler. ve bence gayet iyi iş çıkarmış. onun tuhaf ve bir o kadar komik yakın arkadaşı ula'yı canlandıran isim ise rob schneider. zaten bu iki isim çoğu komedi filmlerinin vazgeçilmez ismi. birlikte oynadıkları bir sürü filmde mevcuttur.
film baştan sona orijinal karekterleri barındırıyor. şüphesiz en dikkat çekeni on saniye tom ve birbirinden yetenekli hayvanlar. özellikle şu hawai gömleği giyip, ortalarda dolaşan penguene bayıldım. öyleki filmden sonra eve bir penguen alıp, beslesek mi yahu diyerek düşünmedim değil. o değilde film hakkında şunu söylemek boynumun borcu;
eğer ola ki ben altıncı his filmini izlemedim, olayları bilmiyorum diyorsanız aman dikkat! çünkü bu film altıncı his hakkında ciddi bir spoiler barındırmaktadır, öyle böyle değil.
her şeyin sonunda iyi bir gün geçireyim, biraz güleyim hevesiyle karşına geçtiğiniz bu film yüklediğiniz misyonu layıkıyla yerine getirendir. iyi bir romantik komedi, hoş oyunculuklar. gerçi filmin sonunda ciddi bir duygusal boşluğa düşmenizde gayet olası. tabi eğer sizde benim gibi "sevgilim bir odun" düşüncesi ve sendromunu paylaşıyor iseniz.
filme benzer bir başka film için...

(bkz: groundhog day)
Memento ile Eternal Sunshine of the Spotless Mind bulamacı bir konuya sahip olmuş ama komedi hedefiyle bahsi geçenlerden ayrılıyor.

Beklediğimden güzel çıktı, girişiyle "Holivud'un olağan romantik komedilerinden işte." diyorduk ama ilerleyiş fena olmadı. Özellikle Sean Astin'in oynadığı peltek karakter oldukça komik. Bilindik espriler olsa da, keyifli sahneleri de fazla olan bir filmdi.
seyretmekten hiç sıkılmayacağım harika bir film.
seyretmekten hic sikilmayacagim birinin esas kizi oynadigi vasat film.*
tekrar tekrar seyredilebilen romantik komedi. her seyredildiğinde aynı zevkin alınabildiği nadir filmlerden biri. filmde çaktırmadan sevdiklerimiz için yapabileceğimiz fedakarlıklar konusunda ufak bir ders verilir.
Geçen bir arkadaşım 'Al la hep macera hep korku bakıyorsun birazda buna bak ben hatunla izledim süper' dediği filmdir. Aldım baktım yanınızda sevgili olmayınca bir halta benzemiyor. Yinede etkilendim ama arkasına Saw 5'i açtım.
(bkz: Goldfield Syndrome)
detaylara takılmadan izlenmesi gerekilen eğlenceli romantik komedi.
adam gibi adam: adam sandler...

hoşgörün şebekliklerini. sentimental zevzeklik; ki en çok yakışan ona... her gün yine yeniden drew barrymore'u kendine aşık etmeye çalışan, yeri geldiğinde şebelek olan, geri geldiğinde şaplak yiyen lakin yılmaz vazcaymaz sebatkar bir aşk adamı o...

şimdi sorarım ben, aşk için ölmeli aşk o zaman aşk mı yoksa aşk için dozunda şebeklik yapmalı aşk o zaman mı tatlı?

şimdi yine sorarım, hangimiz adam abi'nin bu yaptıklarını yapabiliyoruz? misal ben, bi kere hayır cevabını aldığım zaman (bilemedin maksimum ikinci hayırımsıda) "sana mutluluklar sözüm kardeşçe nalan" diyor ve gidiyorum. "dur gitme benimkisi sadece nazdı, anlaşılan sen naz çekemeyenler ekolündenmişsin, dur gitme, bu aşka yazık etme." serzenişiyle geri döndürenini de henüz görmedim.

şimdi yineler ve sorarım, hangimiz adam abi'nin bu yaptıklarını yapabiliyoruz? misal sen, siz, hepiciğimiz. yapmayın. etmeyelim. adam abi'nin izinden gidelim. gidelim ki rumeeentik komedi filminden bile yüzeysel çıkarımlar yapacak konuma gelmeyelim. tarih bunları yazmasın. biz tarihi altın harflerle, über deyişlerle yazalım.

beyler; yes, we can... *
Adam Sandler ve Drew Barrymore un The Wedding Singer dan sonra tekrardan bir araya geldiği filmdir.
Adam Sandler bu filmde de ustalığını konuşturmuştur.
Filmde Adam Sanler'a yakın arkadaşı olan Rob Schneider eşlik ediyor.
Romantik komedi tutkunlarının kaçırmaması gereken bir filmdir.