bugün

büyük bir asker ve siyaset adamıdır. başbuğ atatürk ile birlikte mareşal ünvanına sahip olan tek askerdir. atatürk'ün de yakın arkadaşlarından biridir. atatürk ölene kadar genelkurmay başkanı olmuştur. muhafazakar olmasına rağmen demokrasiden yana bir tavır sergilemiştir.

öldüğü gün radyolarda şarkılar çalınmıştır ve halk buna büyük tepkiler göstermiştir. bu büyük paşanın tini şad olsun..
Fevzi Çakmak, (bkz: kurtuluş savaşı)nın önemli komutanlarından birisi olup başbuğ Atatürk'ün sonra gelen 2. mareşaldir. Gerçek ve tam adı mustafa fevzi çakmak'tır. Bir ara Adana Kozan'dan milletvekilliği yapmıştır. Fevzi Paşa, Mustafa Kemal'in kara kutusu ve sırdaşı olup en uzun süre genelkurmay başkanlığı yapan kişidir. Fevzi Çakmak, dindar bir insan olmasına rağmen asla dini siyasete alet etmemiş ve inancını kendi içinde yaşamıştır. Tengri rahmet eylesin; kutlu tini şad, mekanı uçmağ olsun.
görsel
görsel
görsel
Kurtuluş savaşında önemli bir görev almış komutandır çakmak hattı isimli Doğu Trakya’ya kurulan savunma hattı fikri kendisinden çıkmıştır Atatürk bu hattın saçma olacağını düşündüğü için Atatürk döneminde yapılmamıştır Atatürk haklıdır artık yeni savaş uçakları ve yeni tankları statik bir savunma durduramaz. Atatürk vefat ettikten sonra inönü döneminde bu hat yapılmıştır.
Adı unutturulmuş kahramanlardan biri. istiklal harbini zaten tek kişi kazandı. Başka hiç kimsenin katkısı olmadı.
türk kurtuluş savaşında görev almış kahraman askerlerimizden. kendisi mareşaldir ayrıca mhp'nin bir bakıma kurucusudur.
TBMM 1.Dönem Kozan Milletvekili, Türkiye'nin Mustafa Kemal Atatürk'ten sonraki ikinci ve son mareşali, ilk Milli Savunma Bakanı, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Cumhuriyet tarihindeki ilk Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak'ı ölümünün 71. yılında saygı ve özlemle anıyoruz.

görsel
görsel

Mareşal Fevzi Çakmak, 1946.

Bir asker ailesi düşünelim; baba Medine’de şehit olmuş. Bir oğul Balkan Savaşı’nda, diğeri Çanakkale’de şehadete ulaşmış. Üçüncü oğul daha rüştiye’deyken vefat etmiş. Ve O, "istiklal" için Anadolu’ya geçip “Mareşal” ünvanını kazanmış.

Mareşal Fevzi Çakmak’ı unutmak mümkün mü?

https://www.facebook.com/...6/posts/3682582891786166/
Fevzi Çakmak’a Atatürk’ün itimadı nereden ileri geliyor?

Atatürk, cumhuriyetin ilanından sonra hep iki kişiyle beraber anılır. Bunlar ismet inönü ve Fevzi Çakmak’tır. Çokları, esaslı mizaç ve dünya görüşü farklılığına rağmen, Ulu Önder’in Çakmak’a olan teveccühünün sebebini anlamakta güçlük çeker.

Çakmak, Atatürk’ü iyi teşhis etmiş ve onda kimseye karşı göstermediği bir itimat uyandırmayı başarmıştır. Bunun sebebi hemşerilik değildir elbette. Hatta her ikisinin ittihadcı mazisi de kâfi bir sebep sayılamaz. Çünki nice ittihadcılar vardır ki, cumhuriyetin ilk yıllarında sert bir şekilde tasfiye edilmiştir. Bu yakınlığın arkasında, denenmiş bir sadakat yatar.

Mustafa Kemal Paşa, 1918’de Suriye cephesinin çökmesi üzerine ordusunu bırakıp istanbul’a geldiğinde Divan-ı Harb’e çıkarılarak kurşuna dizilecekken, bunu Harbiye Nâzırı Fevzi Paşa engellemiş; M. Kemal’in Enver Paşa aleyhdarlığını bilen ittihadcı düşmanı padişah da arka çıkmıştır. Buna benzer bir hâdise Sakarya Harbi öncesinde, ordusu mağlup olan ismet inönü için bahis mevzuu olmuş; Ankara Meclisi, inönü’nün hâin sayılarak kurşuna dizilmesini istediğinde, Çakmak, engellemiştir ki, inönü’nün Çakmak’a teveccühünün bir sebebi budur.

Başka sebepler de vardır. Cumhuriyetin ilânında karşılaştığı güçlüklerden ürken M. Kemal Paşa, Çakmak’a cumhurbaşkanlığı teklif etmişti. Denendiğini düşünen Çakmak teklifi zekice geri çevirmiş; “Senin cumhurbaşkanlığını bütün varlığımla desteklemeye hazırım” diyerek M. Kemal’in önünü açmıştır. Birkaç sene sonra M. Kemal’in icraatlarını diktatörce bulan Karabekir ve arkadaşları, Çakmak’a gelerek bir hükümet darbesi yapıp kendisini cumhurbaşkanlığına getirmeyi teklif etmişler; çakmak bunu da reddetmiş ve teklifi M. Kemal’e bildirmiştir. M. Kemal’in milletvekilliğinden ayrılma teklifini hemen yerine getirmiştir. Bu hâdiseler, Çakmak’a olan itimadı perçinlemiştir. Atatürk’ün ölümünde, imkânı olduğu halde cumhurbaşkanı olma tekliflerini geri çevirmiş; “Ordu emrinizdedir paşam!” diyerek inönü’yü cumhurbaşkanı yapmıştır.

Cumhuriyet devrinde hep çekinilen birisi olmuş; herkeste “Mareşal ne der?” korkusu bulunmuştur. Atatürk bile, bir iş yaparken “Şimdi sıra mareşali iknâya geldi” derdi. Emniyet hususunda evham derecesinde zaafı vardı. Rus çıkarmasından korkarak, asırlardır dış ticaret merkezlerinden birisi olan işlek Trabzon limanını kapattırmıştır. Rus işgalinde kolayca kullanılır diye kara ve demiryolu yapılmasına karşı çıkmıştır. Antalya Vâlisi Haşim işcan, “Finike yolunu mareşalden gizli yaptım. işitirse, italyan çıkartmasına kolaylık olur diye engelleyeceğinden korkuyorum” demiştir.

Rumlar o zaman fazla olduğu için istanbul’da radyo anteni kullanılmasına izin vermemiş; Rusya korkusundan demir-çelik sanayinin Karabük, silah sanayinin Kırıkkale’ye sürülmesini temin etmiştir. Kırık dökük birkaç geminin de toplarını söktürerek izmit körfezine yerleştirmiştir. Tayyare ve tankı hep küçümsemiş; ordunun teknik teçhizatına ehemmiyet vermemiştir. iktidar dalkavuklarından Falih Rıfkı bile, “Allah vere de Çakmak devrinde bir harbe girmesek” demekten kendisini alamamıştır.

Rivayete göre, 1939’da veremden vefat eden kızının defninden dönerken uğradığı Kaşgarî Tekkesi’nde damadı Burhan Toprak’ın muhibbi olduğu Şeyh Abdülhakîm Arvasî ile görüşmüş; Arvasî, büyük bir cesaretle kendisine “inönü hiçbir şey değilken, kendisini reisicumhur yaptınız. Korkarım bunun mesuliyeti size râcidir” demiş; bu söz, inönü ’ye karşı soğumasına sebebiyet vermiştir. Yaş haddinde girdiği halde, vazife müddetin uzatmak elinde iken inönü kendisini 1944’te tekaüde sevketti. Böylece fasılasız 23 sene Genel Kurmay Başkanlığı yaptı. Makam arabası elinden alındı; kömür tahsis edilmedi; hatta Atatürk’ün verdiği tapulu evini bile boşaltması istendi. Hastayken kaldırıldığı Teşvikiye Sağlık Yurdu’nda kendisini ziyaret etmek isteyen inönü’yü kabul etmedi. Ama ertesi gün Anadolu Ajansı, Milli Şefin mareşali hastanede ziyaret edip sağlık dileklerini bildirdiği haberini geçti.

1945’te demokrasiye geçiş üzerine, Çakmak muhalifler arasında yer aldı. Bunun üzerine inkılâplara ve inönü’ye aleyhdarı bir zümre tarafından bayraklaştırıldı. 1946 seçimlerinde Demokrat Parti listesinden müstakil istanbul milletvekili seçildi. Bayar’ın inönü’den demokrasi için icazet alırken verdiği tavizi ifade eden “Devr-i sâbık yapmayacağız” (yani eskilerden hesap sormayacağız) sözü üzerine kendisine danışıklı dövüş içinde görerek istifa etti. Millet Partisi’ni kurdu. 10 Nisan 1950 tarihinde öldü ve vasiyeti üzerine Eyüb’e kızı ve dedesinin yakınına gömüldü. Ailesi na’şının sonradan Devlet Mezarlığı’na nakline karşı çıktı. Muhaliflerince öldürüldüğü rivayeti de vardır.

Radyonun matem neşriyatına girişmeyip oyun havaları çalması, milleti galeyana getirmiş; cenâzesi on binlerce gencin katıldığı siyasî bir mitinge dönüşmüştür. Böylece kalabalıkların sırtında Eyüb’e götürülen cenaze, iktidarın gözünü korkutmuş; Demokrat Parti’nin iktidarının da bir habercisi olmuştur.

Kaynak: Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci
26 ağustos sabahı icra edilen ve dünyada eşi benzeri bulunmayan büyük taarruz adını verdiğimiz imha harekatının ilk balyoz hamlesi olan kurt kapanı planını tasarlayan ve ulu önder mareşal gazi mustafa kemal atatürk'ün emri ile bu planı bütün tümen komutanlarına tebliğ eden kutlu mareşalimiz.
Bu vatanı onların namusuna, şerefine ve çılgınlıklarına borçluyuz.
Ruhu şad olsun.
uşak da adı çokça geçen kişi fevzi çakmak mahallesi, fevzi çakmak caddesi, ve fevzi çakmak parkı var benim bildiğim.
görsel

Bütün hayatını Türk Milleti'nin varlığı ve bekası için cephelerde geçirmiş, Millî Mücâdelenin büyük kahramanlarından ilk Milli Savunma Bakanı ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Cumhuriyet dönemindeki ilk Genelkurmay Başkanı ve ATATÜRK'ten sonraki 2.Meraşal rütbeli son askeri olan Fevzi Çakmak paşa'mızı ölümünün 70.yılında saygı,minnet ve şükran ile anıyoruz...

1876 - 10 Nisan 1950
1946 cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olmuşluğu vardır.
bu seçimde 59 oy alarak 388 oy alan ismet inönü karşısında kaybetmiştir.
Keşke gazipaşa’dan sonra memleketimizi yönetseydi paşamız,olmadı ama varolsun.
Mareşal komutan.
Atatürkün dindar olan ender silah arkadaşlarından.
Mareşallik ünvanını almıştır.
büyük kurtarıcının silah arkadaşı (yaşça ve devre olarak esasen kendisinden büyük), mustafa kemal ile yolu çanakkale ve kurtuluş savaşlarında kesişmiş kıymetli bir paşa. büyük taaruzun planlayıcılarından, sonrasında mareşalliği mustafa kemal atatürk tarafından meclise tavsiye edilmiştir. yanıldığı görülmemiş atatürk, hasan rıza soyak'a göre kendisiden sonra fevzi çakmak'ın memleket idaresini alması gerektiğini aşağıdaki sözlerle ifade etmiştir.

"Şüphesiz ki, konuşma ve seçme hakkı TBMM'ye aittir ancak bu konudaki düşüncelerimi belirtmek isterim. Akla ilk olarak ismet Paşa gelmektedir; kendisi bu ülkeye büyük katkılarda bulunmuştur. Ancak, bir nedenden dolayı kamuoyunun teveccühünü kazanamamış gibi görünüyor. Mareşal Fevzi Çakmak da ülkesine büyük katkılarda bulundu ve bununla birlikte herkesle de iyi geçinebilmekte. Üslerinin düşüncelerini her zaman takdir etmiş ve kimse ile kavga içerisinde değil. Bu sebeplerle kendisi devletin başı için en uygun adaydır."
Bugün ölüm yıl dönümü olan kurtuluş savaşı kahramanlarından mareşal ve ilk genel kurmay başkanımız. Evet.
Atatürk ile beraber mareşal ünvanı olan iki komutandan biri.
Türkiye'nin Mustafa Kemal Atatürk'ten sonraki ikinci ve son mareşali.

Ayrıca ilk Millî Savunma Bakanı ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Cumhuriyet dönemindeki ilk genelkurmay başkanıdır.

1.dönem kozan, 2.dönem istanbul, 8.dönem istanbul milletvekilliği yapmıştır.

kimi iddialara göre atatürk'ün halef olarak gördüğü isimdi.

Atatürk'ün Özel Kalem Müdürü Hasan Rıza Soyak'ın sözleri: "Şüphesiz ki, konuşma ve seçme hakkı TBMM'ye aittir ancak bu konudaki düşüncelerimi belirtmek isterim. Akla ilk olarak ismet Paşa gelmektedir; kendisi bu ülkeye büyük katkılarda bulunmuştur. Ancak, bir nedenden dolayı kamuoyunun teveccühünü kazanamamış gibi görünüyor. Mareşal Fevzi Çakmak da ülkesine büyük katkılarda bulundu ve bununla birlikte herkesle de iyi geçinebilmekte. Üslerinin düşüncelerini her zaman takdir etmiş ve kimse ile kavga içerisinde değil. Bu sebeplerle kendisi devletin başı için en uygun adaydır."

bu devletin kuruluşunda büyük emekleri olan paşa.
mekanı cennet olsun.
"Türk"iye devletinin en başarılı ve saygıdeğer 2 mareşalinden biridir.tunceli kahramanıdır ayrıca.
lanetullahi aleyhim.
kudüs'ü tek kurşun bile sıkmadan, arap'ın memleketi arap'a kalsın diyerek ingilizlere terk eden zat. bir de hiç kaza namazı borcum yok demiştir.
kendisi gerçekten de dindardır ancak aynı zamanda da gerizekalıdır. namaz kılar, oruç tutar ama kudüs'ü kurşun sıkmadan terkeder.
bundan tam 100 yıl önce. ingilizler kudüs'ün üzerindeki ismail tepesi'ne kadar gelirler. bunu gören fevzi askere çekilme emri verir ve zamanın kudüs belediye başkanı hüseyinzade hüseyniye bir belge bırakır, bunu sabah olunca ingilizlere verirsin der. belgede; tarihi binaların zarar görmemesi için zart zurt.. kudüs terk edilmiştir yazar.
sabah başkan bir elinde beyaz bayrak, bir elinde kağıt, ağzında da sigara, birkaç adamı ile sokakta ingiliz arar. karşısına iki ingiliz çıkar ve kağıdı uzatır. adamlar aslında ingiliz ordusuna yemek pişiren aşçılardan ikisidir ve köylere yumurta bulmaya inmişlerdir. bizimle dalga mı geçiyorsun diyip başkanı kovalarlar. sonra bir ingiliz çavuşu denk gelir de o binbaşısını çağırır, o da albayını çağırır belgeyi alırlar.
fotoğrafınu bulunca editlerim.
edit: fotoğraf eklenmiştir.
görsel
Muhafazakar biri olmasına rağmen Atatürk hayatını kaybettikten sonra demokrasiden yana tavır alıp Cumhurbaşkanını meclisin seçmesini isteyen ve ordu içinde darbeye yeltenecek biri olursa onu vuracağını söyleyen dönemin genelkurmay başkanı, Atatürk'ün silah arkadaşı mareşal. Nur içinde yatsın.

görsel
mareşal, eski genelkurmay başkanı ve tbmm 1.dönem kozan milletvekilidir.

bugün kozan'da adına bir ilkokul bulunur ve her ölüm yıl dönümünde kozan'da törenle anılır.
hakkında çok az bildiğimiz asker. bakalım biyografisi ne zaman yazılacak?