fettullah gülen türkiye'de istediği ana çok yaklaşmıştır.bu ılımlı projenin bir parçasıda türk insanını ordusundan soğutmak yada onu destekleyenlere darbeci damgası vurmak. kendisinin kirli emellerini ortaya çıkaranlar susturulur hale gelmiştir, hergün tsk'yı karalayıcı haberler çıkmakta buradan da artık hedeflerindeki kurumun tsk olduğu kolayca görülebilir..
yeşil devrim başlamıştır. yakında laik demokratik türkiye cumhuriyetini savunan, ve fettullah gülen'in karşısında bulunan herkes birer ergenekoncu yada darbeci diye suçlanacaktır...
polis teşkilatının içindeki kiit yerlere "öğrenir abisi" diyerek atanan 3 günlük memurlarla gelinen noktadır. ergün poyraz konusunda kimse bişey diyememektedir ki hatta hayatta olup olmadığı da mechuldür. adam 8 aydır gözaltında! bunun başka bir açıklamsı var mıdır acaba. ortada iddianame yok, suc tanımlanmamış ama armut gibi herkes evinden gecenin bir körü toplanıyor.**
durum yıllardır anlatılan bir sehir efsanesine benziyor. emniyet müdürü polis memuruna bir isim verir ve der ki bir ara bu adamı bulun ve getirin. sonra iş yoğunluğu yüzünden söylediklerini unutur bir ay sonra memur gelir
- amirim itiraf etmiyor
+kim neyi itiraf etmiyor oğlum?
- efendim gecen ay ismini verip getirin diye emrettiğiniz adam, ne yaptıysak itiraf ettirmedik. biraz daha devam edersek elimizde kalacak.
müdürün aklı o an başına gelir, alınması için emir verdiği adam kızına keman dersi verecek olan öğretmendir.
şimdi yukardan isim geliyor, suc ne iddia ne bakılmadan içeri alınıp sorguya başlanılyor. ergün poyraz konusunu bilahare ayrıntılı bir şekilde irdelemek lazım.
sanal alemdeki saldırılarını arttırmış, planlı, sistemli ve organize çalışan bir çeşit örgüt. türkiye cumhuriyeti'ne ve onun kutsallarına karşı büyük çaplı bir savaş içerisindedir.
fethullahçı gladyo, cumhuriyet gazetesinde dile getirildiği için çok bilmiş yandan yemiş kişiler tarafından kabul görülmemektedir. yani fethullahçı gladyo diye bir şey yokmuş bu yandan yemişler için: "bu olsa olsa cumhuriyet'in sallamasıdır, zaten bir platformda da dile getirilmemiş".... e herhalde yani, fethullahçı gladyo adı samanyolu haberde veya fethullah hocanın sevenleri tarafından düzenlenen toplantı vs. gibi yerlerde dile getirilmesi beklenemez, komik olur. üst mercisinin fethullah hoca severlerin olduğu hiç bir oluşmda elebet adı duyulmaz ve zikredilmez. ayrıca "hiç bir platforda adı duyulmadı" söylevlerini çekmek de şark kurnazlığından başka bir şey değildir. bu söylevler, ancak kendi etraflarında bulunan beyninin yarısı alınmış ahmakları kandırmaya yeter o kadar.
o zaman aynı mantıkla olaya bakcak olursak; yani gazete ve platform açısından: ergenekon terör örgütü diye de bir örgüt yoktur, zira ergenekon terör örgütü de star gazetesinin baş sallamacısı şamil tayyar ve o'nun ekibi tarafında ortaya atılan bir terimdir ve götünden sallamanın en güzide öreneğidir. hatta, suç dosyası bile ortada yokken, ergenekon hakkında 2 ay gibi bir sürede kapsamlı(!) bir kitap yazan şamil tayyar efendi şimdi kıçından attığı terimin adını bile ağzına almaz olmuştur, zira tayyar'ın adına fikir babalığı yaptığı örgüt bumerang etkisi göstermiştir. savcılıkça gizli tutulması gereken ergenekon dosyası acaba şamil tayyar'ın eline nasıl geçmiştir de üzerine kitap yazmıştır, kim vermiştir dosyayı, fethullahçı gladyo...
işin doğrusu:
fethullahçı gladyo ya da fethullahçı örgütlenme cumhuriyet gazetesinin orataya attığı bir terim ya da iddia değildir; fethullahçı örgütlenme diye bilinen oluşumu rahmetli necip hablemitoğluköstebek kitabında açık açık anlatmıştır ve adını da koymuştur. ha kişi buna inanır veya inanmaz, bu kişinin sorundur. ancak bu cumhuriyet'in iddiası falan değildir.
bilip bilmeden klavye başından desteksiz atışlar yapanlar duyurulur.
ülkeyi işgal edenlerin tanımıdır. ülke her yönden işgal altındadır da millet daha yeni yeni uyanmaktadır. ben daha dershaneye giderken bunlar da yetişiyorlardı, hepsi üniversite sınavını güzelce kazanıp, okulu bitirip, desteklerle iyi yerlere atandılar. hem cepleri doldu, hem ne anlama geldiğini bilmedikleri bir de amaçları oldu. çok da sıkıya bağlılar birbirlerine. misal bir havuzları var ve oradan beslenmekteler. bunu herkes biliyor, sadece açık açık söylenmeye yeni başlandı o kadar. yoksa kimse gözünün önünde olanı göremeyecek kadar aptal değil. bu yazıyı zaman gazetesinden bir yazarın yazmasını kimse beklemezdi sanırım ya da çıkarları doğrultusunda hareket eden basın kuruluşlarının. yazılanlar yalan mı? yalan diyenin aklına ve yüzsüzlüğüne gülerim ki onurlu olan yaptığın işin arkasında durmaktır, inkar etmek değildir. işte bu noktada fethullah gülen mantığı devreye giriyor. hep inkar ettiler, amaca giden her yolu mübah saydılar. bu yüzden rahatlıkla sızdılar işte, şimdi hakketen çok geç. yani oturması gerekenler gerekli yerlere çoktan oturdu. sürülmesi gerekenler en ücra köşelere, en alakasız yerlere çoktan sürüldü. yavaş yavaş bütün taşlar oturuyor yerine.
siz susarken, görmezden gelirken bütün kaleleri kaybettiniz, kaybettik. ben takdir ediyorum esasında kendilerini, azimlerini, bağlılıklarını. en büyük bağları da paradır. amaçlarına hiç bir masraftan çekinmeyerek ulaştılar zaten. anlamadığım bu çıkarcılığın, bu ikiyüzlülüğün, bunca yalan dolanın neresine dini koyabildikleridir. ama onu da yaptı işte, sözde dindardır hepsi.
ne kadar kötü bunca emek harcanmış bir ülkeyi onların pis ellerine bırakacak olmamız. zira hala uyumaktayız.
gladyo demek bir nevi hakarettir onlara, zira cia ajanıdırlar. hem de en dini bütünü, en takunyalısından. cia bile imana gelecek yakında bunlar sayesinde, daha ne istersiniz be zındıklar..