(bkz: provokasyon)
edit:bırakın eglensinler kendi kendilerine, cevap vermeye gerek bile yoktur.
al sana tanım: yazarımızın dikkat cekmeye calıstıgı cümledir.
insana gülsem mi, ağlasam mı dedirten durumdur. öncelikle böyle bir kıyaslama için insanın akıl sağlığına karşı bir kastı olması gerekmektedir. fetullah gülen bu ülke ne için yapmıştır. ben bunu yazınca bir sürü arkadaşım okul yaptı, bunu yaptı falan filan diceklerdir. o arkadaşlara soruyorum;
- bu adamın mesleği belli, nereden geldi bu paralar ?
- neden amerika'da sıkı güvenlik altında tutuluyor ?
- ismindeki hoca sıfatı, sanırım bu ayrı bir imaj katıyor kendisine, bildiğimiz imamdır kendisi.
- 10 sene önce bu adam, gizli çekim videolarda amacının ne olduğunu anlatmadı mı !
- bu nasıl bir saygıdır ki, saygı duyulacak bu kadar ne yapmıştır ki, şimdi ki başbakanımızın bu şahsın dizlerinin dibinde fotoğrafları vardır.
işde hoca efendinin sürekli ağlamasının sebebide; yasadığı dönemde büyük br savas olmamasıdır. olması durumunda atatürklük yapması muhtemeldir. her aklına geldiğinde hoca efendi kendini tutamaz "a.q şimdiye atatürk gibi olmam lazımdı nedir bu donemdeki savas kabızlığı nerde ingiliz emperyalizmi amerikanın fetih politikası" diye hüzünlenir kafasını duvarlara vurduğu söylenir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk: Emperyalist,sözüm onlara "hristiyan",sömürgeci devletlere karşı büyük,yüce Türk milleti ile beraber başlattığı namus,itibar,özgürlük savaşı verip,toprağı kanıyla sulayan,Türkiye Cumhuriyet'ini gene sözüm onlara "Ezan seslerinin susmadığı",herkesin özgürce yaşadığı,demokratik çağdaş bir düzeni olan verimli ülkeye dönüşmesinde katkısı hiç şüphesiz en etkili olan,karizmatik,mert,bilgili,lider.
Fethullah Gülen: Irak'ta müslüman erkek kız çocukları katledilirken,müslümanlığını sanırım bir tarafa(!) bırakmış olup,şaşırıp,nedense Amerika'da yaşayan,cdlerinde kasetlerinde bayağı bayağı yaptığı saptamalarıyla insanların dini duygularını inanılmaz bir derecede sömürerek,ağlama krizlerine girip tarikatını etkilemeyi son derece iyi başaran,aslında ülkemizde gereğinden fazla üstünde konuşulup,tartışılan büyük felsefeci(!),düşünür(o konuda hiç şüphem yok),üzerinde kurumamış "müslüman" insanların kanıyla süslü! milyonlarca dolar bulunan,lider(!)
atatürk hiçbir zaman camii camii dolaşıp vaaz vermedi. Konuşmalarında sağa sola devrilip zırıl zırıl ağlamadı. milletimizin onurlu yaşaması için elinden geleni yaptı, atatürk fettullah hoca gibi kapı kapı kömür yiyecek dağıtarak ve gariban öğrencilerin boğazlarına bi tabak pilavlı et verek onurlarını satın almadı. ya ölüm ya istiklal diyerek onursuz yaşamamamktansa ölmeyi emretti. Allah'ı siyasete alet etmenin dinin duruluğunu bozacağına inandı. allah naralarıyla yürekleri kandırmadı...
milletine çok güvendi. Beni türk hekimlerine emanet edin diyerek bu güveni bizlere gösterdi, bir böbrek ağrısı yüzünden amerikan hastanelerini kapı kapı dolanmadı. padişah ölümü için emir verdi, mollalar diretti, suikastlar düzenlendi yunan burnunun dibine geldi ama o fettullah gülen gibi vatanını terk etmedi....
bir tilki aslana ne kadar benziyorsa, fettullah gulende ataturke o kadar benzemektedir.
efendim, gidin tarihimizi öğrenin. ishal olmuş beyin özürlüler gibi tespit sıçmayın. mustafa kemal atatürk sadece düşmanı atmamış, ülkeyi ekonomik, siyasi, kültürel olarak kalkındırmış ve "beni övmeyi bırakın, gelecek için neler yapabiliriz onu söyleyin" gibi bir sözlede mütevazi bir insan olduğunu kanıtlamıştır.
fethullah gülen ise onlarca kendi dinine mensup insan katledilirken susan, 3-5 israilli öldürüldüğünde ayılıp bayılan, sessiz ve derinden gitme çabaları içinde birşeyler yapmaya çalışan, amerika'da yaşayan* güzide bir insan.
anladığınız gibi, fethullah gülen sadece bir cemaat lideridir. atatürk siyasetçi, komutan, öğretmen gibi birçok niteliği taşıyan aydın bir liderdir.
şimdi bi s*ktir olup kurtuluş savaşı, kalkınma dönemi hakkında bilgi edinmeye çalışında, tespit sıçıp "dikkat çekiyorum" naraları atmayın.
en son yaş kararlarında tek bir askerin dahi ordudan ihraç edilmediği düşünülüp değerlendirildiğinde, içerik ve kişilik olarak olmasa da etki ve nüfuz olarak acaba diye sorgulatan iddia.
bundan 88 yıl önce atatürk çökmekte olan bir devletin milletinden vazgeçen padişahın yerine tamamen halkın idaresi ve bağımsızlığıyla bir devlet kurmak istemişti. ve bunu silah arkadaşları ve bağımsızlık uğruna hayatını feda eden bir miletle yaptı. bu dönemde tek desteği halkı ve inancı ydı.
şimdi fetullah gülen'e bakıyoruz. ve düşünüyorum bu adam bu ülke için ne yaptı? evet dershaneler açtı. ama bunu babasının hayrına yapmadı. o öğrencileri parayla eğitim verdi ve beynini yıkadı. kendi vatanında yaşamak yerine nedeni hala bilinmez bir şekilde amerika 'da yaşıyor ve kafir diye adlandırdığı kişilerle ülkeyi yıkmak için iş birliği yaptı.
ve en önemlisi atatürk o kötü dönemlerde halkı birlikte tutmaya, vatan için birlikte mücadele etmeye çalıştı. oysa fetullah gülen ülkeyi dinli ve dinsiz olarak böldü.
ha bu kadar şeye rağmen hala siz fetullah gülen çağımızın atatürk'ü diyorsanız siz gerçekten....sıznız. *
ikisi de yaşadığı devrin rejimini beğenmeyip değiştirmeyi amaçlamıştır diye düşünürsek doğru olabilecek bir benzetmedir. yalnız atatürk kendi çıkarı için değil halkı için rejim değişikliğine gitmiş ve bunu yaparken halkı kandırmamıştır. sabah-öğle-akşam adının zikredilmesini isteyecek kadar egoist olsaydı savaş sırasında veya savaş sonrasında kendisine birtakım ayrıcalıklar tanınmasını da sağlardı. oysa fethullah gülen beş vakit zikredilen bir ismin ardına sığınıp ağlayarak, milleti kandırarak rejim değişikliği yapmayı düşünmekte; ülkenin her yerine ve yönetimin her aşamasına, kademesine beyin yıkayarak yerleştirdiği insanlarla başarıya ulaşmaya çalışmaktadır. takiyenin, ikiyüzlülüğün en büyüğüyle çoğunluğu arkasına almış bir partiyi alttan alta hatta açıktan destekleyen bu kişi, uzaktan (amerika'dan) kontrol mekanizmasının neresinde ülke ve ulus sevgisi taşıyor, anlamak mümkün değil.
gözlerime inanamadığım kelimeler topluluğudur. Hoca efendi diye gereksiz saygı ifadeleriyle süslenmiş, amatör provakasyonun yok artık daha neler dedirten önermesidir. bizi kahkahalara sevk etmesi an itibariyle mümkündür. ayrıca (bkz: fütursuz yazarlar)
batmakta olan bir devleti karşılığında bir şey beklemeden kurtarmış ve çağa uygun getirmiş, lider özelliklerine sahip birisine; bu yaşına kadar ülkesi için olumlu ne yaptığı pek de anlaşılamamış birini benzetmenin ne kadar akıllıca olduğu kesinlikle bilinmemekle beraber son söz için diyoruz ki:
Kendisi ünvanını amerikan yeşil pasaportu almak için belgelerde " olağanüstü yetenekli eğitimci " olarak belirttiği için geçersiz olan bir tür islamcı hakareti. Lan bizim olağanüstü hiç bir yeteneğimiz yok ne yapsak öğretmenliği mi bıraksak kardeşim. Ya da mandrake'den üç beş numara öğrenelim. *
ne olursa olsun ikisininde kulvarları farklıdır. biri asker, cumhurbaşkanı iken diğeri din adamıdır. * ayrıca başlığı açandan başka bu iddiayı savunan olmamasına rağmen bu kadar entry girerek kime neyi ispatlamaya çalışıyoruz diyede sormak lazım kendimize.
