akdeniz ve egenin neredeyse bulustugu, türkiye nin en güzel köselerinden birisine konuslanmis, her dagin ardinda baska bir sürprizi saklayan (daglarinin ihtisami ile büyüleyen) güzel bir sahil köyü/ kasabasi/ sehri... denilebilir, lakin:
sahilde gün batimina karsi kicinizi gere gere uzandiginizda dahi kemalet, erdem, okuyup adam olmak gibisinden vasiflarin kiymetini size yeniden hatirlatacak ilüzyon hissi veren sürreal ve vahsi bir dünya sundugunu belirtmeden gecemeyecegim.
ticaret ahlak(sizlig)i ve para hirsindan mi yoksa saf bir insan sevgisinden mi oldugu belirsiz, samimi suratlariyla sürekli gülümseyen neseli halki da unutulmayacaklar arasindadir.
not: domates, biber, patlican, askili elbiseler ve parmak arasi terliklerden ibaret bir hayatin hayalini kurayim derken elinde bos bir bira sisesi ile issiz ve karanlik bir plajin ortasinda göt gibi kalma ihtimalini göze alamayanlar icin fethiye tatilini tadinda birakmak (özellikle oradan güzel anilarla dönmek isteyenler icin) tavsiyemdir.
21 yıllık hayatımı geçirdiğim harkülade yer. Tatil memleketinde yaşamak gibisi yok dedirtiyor. Önceleri pek küçük bir yerdi şimdi harika oldu. Ölüdeniz isminin yeteceği ilçe. Gelip görülesi yer. 17 Dakikalık bir özetle işte Fethiye: !/video/video.php?v=1393016438272&ref=mf
muğla ilimizin şirin ilçesidir.ölüdeniz,kayaköy,letoonia,cadianda,saklıkent,patara,kelebekler vadisi,kıdrak ,katrancı,günlüklü,hisarönü,12 adalar gibi yerleri ve koyları çevresinde barındıran ,geze geze bitiremiyeceğiniz,köşe başındaki gözlemecilerin gözlemelerine doyamıyacağınız, hayatınızda gözlemenin o kadar çeşidini başka hiçbiryerde göremiyeceğiniz ve uzaklaştığınızda çok özleyeceğiniz ilçemizdir.
eski adı rumca büyük anlamına gelen makri'den türeyen meğri olan ve ölüdeniz'den başka göcek beldesini de içinde barındıran muğla'nın en büyük ilçesi. şarkıcı ajlan büyükburç, bu ilçeye bağlı eşen beldesinde kaza sonucu vefat etmişti.
meslek ahlakı gibi kavramlardan nasibini almamış türk işletmeciler yüzünden türk turistlere zindan olabilen yer.
+ oh anam oh... o ne lan? bir porsiyon adana 22 tl mi?
* (işletme sahibi) oo gençler merhaba.
+ merhaba abi de bu fiyatlar ne yahu?
* onlar turist fiyatı yeğen. siz yerlisiniz, elbet kıyak geçeriz size.
- hah şimdi oldu. peki bize ne kadara olur abi bu adana?
* valla 20 tl verin tamamdır.
amca, saolasın çok düşüncelisin cidden. bu fiyata bulmuşken 5-6 porsiyon alsaymışız keşke, büyük enayilik etmişiz.
yine bir hata yapılıp, tekne ile ölüdeniz turuna çıkılmıştır. cahillik ve unutkanlık karışımı bir zaaf anında, tekneye su almadan binilir. sıcağın insanı çöldeki mecnun'a döndürdüğü o günde şüphesiz ki insan susayacaktır. teknede 0.5 litre su 2 tl'dir. maalesef 2 tane alınmıştır. ühüüüdür ühüüüü!
ayrıca, tekne turuna öğle yemeği fiyata dahil olmasına rağmen, o yemeği yemek için insanın beyin ölümünün gerçekleşmiş olması gerekiyor. o durumda bile, nasti hareketi ile insanın çöp benzeri o maddeden kaçma ihtimali vardır.
yemek sırasında elinde içecek dolu bir kutuyla gezen yavşak gülüşlü, malak bakışlı, dolandırıcı tipli eleman herkese "ne alırsınız yemek için? kola, fanta, sprite, bira?" diye sormaktadır. ortada ne para muhabbeti ne de adisyon olduğu için, herkes içeceği fiyata dahil sanarak kazığın hasını yer, ben de dahil olmak üzere. 250ml kola 4 tl'dir.
lan hayatımda ben o paraya kola mola içmedim. dahası öğrenciyim ulan, o kadar parayı nadiren bir arada görüyorum ibnetor.
"lan hisarönü misarönü dediler, güzel bir yer herhalde." deyip yürüyecek olursanız; sülükten daha yapışkan restoran sahipleri sizi 2 metrede bir durdurup bir şeyler yedirmeye çalışırlar.
"bu fiyatlar yüzünden ebeme bir şeyler oluyor." deyip ölüdenize inmek isterseniz, şezlong kişi başı 6 tl. dur vatandaş dur. zaten ölüdenize hisarönü'den dolmuşla inmek kişi başı 2.5. fethiye merkez'den ölüdeniz 4 tl. yok mu arttıran?
bak canım ülkemin işletmeci olmaya niyet etmiş kazma kürekleri: biz ingiliz mingiliz değiliz, para içinde de yüzmüyoruz. cebimiz poundlarla dolu da gelmedik fethiyeye. sonra televizyona çıkıp da ağlama, "ühüüüüüüü restoranımız boş. turizm öldü. ölüdeniz gerçekten öldüüüü." diye.
denizi sadece kıyıda yatarak güneşlenip bronzlaşmak için gidilen tatil yeri olarak görmeyip alabildiğince güzel bir denizde yüzmek, gözünü yeşil ve maviyle doyurmak isteyen doğa ve deniz tutkunları için kesinlikle ilk tercihtir.
peki kışın? kışı çok olmasa da işte orada durun derim.
yazın bu kadar güzel ve renkli olan yer kışın trondheim kentini aratmaz.
saat 4te güneş saklanır karanlık dağların ardına, ulan nerdeyim çok gittim de mordor a mı geldim dersiniz.
benim gibi olsun turizm önemli değil, arkadaş ortamı, kültür - sanat kıl yün diyenlerdenseniz.
avucunuzu yalarsınız.
çalıştığınız yerde yaşıtınız yoksa bunalmanız içten bile değildir.
büyük şehirlere alışkınsanız ve gençseniz yine sıkılırsınız çünkü kışın fethiyede sosyallik yoktur.
iki sinema--bir tanesi fazla ıssız kalmakta zaten-- ile idare edersiniz.
bir kitap alayım derseniz sahildeki korsancılardan başka bulamazsınız.
eskaza tanıştığım bir kitapçıyla--ki kendisi hoşsohbet bir insandı-- konuştuğumda vardığımız ortak kanı ilçe merkezinin gelişememiş olduğu idi.
şimdi bunlar bütün sahil kasabalarında olan bir durum diyebilirsiniz. ama bodrum, marmaris, kuşadası ndan bahsediyorsak şayet aradaki fark uçurum gibidir.
kadınsanız işiniz daha zordur. merkez dışına işiniz düşerse halk tarafından yadırganırsınız. halk nispeten diğer ilçelere göre daha bağnazdır.
kiralık iyi ev azdır, ya uzaktadır ya pahalıdır.
fethiyeye en yakın il 3 saatlik mesafededir. memlekete gitmek için uzun bir yolu göze almak gerekir.
işte bunlar fethiyenin olumsuz tarafları.
eğer büyük kent seviyorsanız benim gibi ilçede yaşamadan önce iki kere düşünün.
sakinlik iyidir, beni bozmaz diyorsanız fethiye sizin için ideal.
ama eve giriş - çıkış saatlerim komşuların günlük mevzusu haline geldi, kışın ben ne yapacağım diyenlerdenseniz aman dikkat diyorum. çünkü kışın fethiye çoğu yerden hüzünlüdür, o zaman geçmişi düşünüp efkarlanmaktan başka birşey gelmez elden maalesef.
bir o kadar tatlı bir o kadar acı muğlanın bir ilçesidir.insanın hayattan soyutlanması mümkündür.motosikletle ilçeyi dolaşmak ayrı bir heyecandır.karagözlerde balık tutmak ayrıca bir keyiftir.hisarönüne gitmeli döner yenmelidir.bu ilçe kesinlikle yaşanmalıdır.
Nerelisin diye soranlara Muğla'lıyım yerine Fethiyeliyim denen yer.Örneğin istanbul'da Bayrampaşa'da ikamet ediyorsunuzdur ama Bayrampaşalıyım demezsiniz istanbulluyum dersiniz.
Yerli halkın tatil kavramı yoktur.12ay tatildedirler çünkü.
Türkçe gazete bulmak için bakkal bakkal gezmeye gerek yoktur ayrıca.
Hakkında bol bol yanlış yazılan tatil beldesidir:)
Şivesi Muğla ve diğer ilçelerinden farklıdır.Muğla ve diğer ilçelerinde 'naapdürün gari?' ne yapıyorsun demek ikeen Fethiye'de bu 'Nişleen voyn' olarak söylenir.
voyn kelimesini sadece Fethiyeliler kullanır.O bir sesleniş biçimidir artık.heyy,hiişşt gibi.
Soğana suvan,domatese domat,nohuta nufut denilen memlekettir.
Hakkında yazılacak çok şey olan ama daha sonraya bırakılan bir başlıktır.
bir köyü alevi olan, geri kalanında oldukça büyük bir nurcu etkisi barındıran, turizm yüzünden de açılmış saçılmış kızlarıyla bir garip kültür keşmekeşi.
