hemen hemen her lig takımının taraftarının yaptığı bir şeydir. galatasaray dışındaki takım taraftarlarının bok atması aziz yıldırımın duruşundan kaynaklanmaktadır.
fenerbahçenin artık bir spor kulübünden çıkıp, bir ticaret alanı veya yatırım haline gelmesinden kaynaklanır. fenerbahçenin özünün artık spor, hırs, mücadele, sportmenlikten ziyade para, para, paradan oluşmasıdır. fenerbahçe saati fenerbahçe telefonu, hatta fenerbahçe arabası da buna birer örnek olarak gösterilebilir.
(bkz: bu bok da benden)
zamanla kendi boklarında boğulacak bok çuvallarının harcıdır. bünyelerinde ziyadesiyle bok bulunan bu boktan adamların en keyif alarak sürdürdükleri uğraş.
höt desen al sana göt diyecek zihniyette sanal zibidilerin en sevdikleri iştir bu ayrıca. ipe sapa gelmez saçma sapan entrylerle fenerbahçe başlığının altına girin bu başlığa en çok giriş yapanlar ortaya çıkacaktır. işte fenerbahçe'ye bok atmak tam olarak onların işidir. çok vardır bunlardan fazla tartışmaya değmez.
"adam gibi adam recep tayyip erdoğan"
"emre bitti sırada arda var" gibi kendilerinin bile anlayamadığı, yalakalıkta sınır tanımayan, açtıkları pankartlar ile kendi kendilerini rezil edebilen bir taraftar grubuna sahip takımına ne bok atılabilir ki? onlar zaten birbirlerinin üzerine yapıyorlar. *
yani kendi taraftarı kendi klübüne bok sıçratabiliyor.
başkalarıda canı isterse sifonu çekiyor işte.
ayrıca aslında pek de mümkün değildir fenerbahçe civarına yerleştirdiğimiz bok savarlardan dolayı birileri bağdat caddesi'ne en mutlu günlerinde bile girememeyip, minibüs yoluna bir bayrak dahi asamamaktadırlar.
taraftarı şampiyon olduklarında bile boğaz köprüsünde bayraklarını bir saat tutamayan, futbolcusu çuvalla gol yedikten sonra aman bir tarafımıza bayrak dikmesinler diye nöbet tutup rezil rüsvai olan bazı camialaarın ne yaparlarsa yapsın beceremedikleri iş. çünkü;
biz bize ait olan yere asılanı anında indiririz. bizim astıklarımız ise biz indirene kadar orada kalır.
boğazına kadar boka, kenefe, çamura, pisliğe batmış takımların ve bu takımların ezilmiş mi ezilmiş taraftarlarının, ezik olduklarını alem-i cihana ilan etmek için uyguladıkları yöntem.
iyi olanın her zaman eleştirildiği türkiye'de özellikle 90'lı yıllardan sonra moda haline gelmiş eylemdir. çünkü kim ne zaman fenerbahçe'ye b.k atsa mutlaka bir kazanımı olmuştur, adını duyurmuştur, reklamını yapmıştır, hiç olmadı egosunu tatmin etmiştir. galatasaraylı hıncal uluç bile bu durumu farketmiş ve köşe yazılarından birinde okuyucularıyla paylaşmıştır. (bkz: galatasaraylılarda aşağılık kompleksi var)
ahmet çakar'da bir programında bu kompleksten şöyle bahsetmiştir:
--spoiler--
uefa şampiyonu apoletli galatasaray her geçen yıl; madden, mânen, stad bazında, oyuncu bazında, kulis lobi bazında paldır küldür aşağı inerken; ezeli rekabet "ezeli düşman" fenerbahçe aynı oranda yükseliyor. bunu gs camiası kabul edemiyor. kabullenememekte haklı mıdır? haklıdır. çünkü yapılan yanlış politikalar bu sonucu doğurmuştur. galatasaray camiası mutlu değil. senin rakibin 55bin kişilik stadı yapmış, senin rakibin şampiyonlar liginde herkesle kafa kafaya oynuyor, elinde parası var pulu var, türkiye'de güçlü, federasyon'da güçlü, ceza kurullarında güçlü... bir zamanlar 2000 öncesinde gs'nin olduğu gibi... ibre ters döndü. fenerbahçe yukarı giderken; para bazında, seyirci bazında, stad bazında, camia bazında, başarı bazında, neye bakarsan bak; galatasaray'da paldır küldür aşağı gidiyo. ben hep söylüyorum gs'yi bu hale getirenler utansın, fb'yi bu hale getirenleri de tebrik ediyorum. kıskanç olma, kıskanma senin de olur.
--spoiler--
şu insanoğlunun içine düştüğü en vahim durumlardan biridir.
bizim camiamız (ki gerçek fenerbahçelilerden bahsediyorum) her zaman diğer takımları eğer hakettikleri için bir maç ya da başka bir karşılaşmayı kazandıklarında alkışlıyor,destekliyor ve bunu her zaman heryerde hiç utanıp sıkılmadan yiğidin hakkını yğide ver mantığıyla söyleyebiliyorsak,diğer acizlerin bizi hazmedememesi nasıl bir komplekstir anlayamıyorum.
hayır tamam stadımız muhteşem,başkanımız muhteşem,taraftarımız (çarşıyı tenzih ediyorum en az bizim kadar muhteşemler)muhteşem,altyapımız muhteşem,diğer branşlarımız muhteşemken neden bu çekememezlik...kıskançlık yapma kardeşim takdir et...biz nasıl sizi takdir edebilecek kadar asilsek siz de bizi takdir edebilecek kadar asil olun biraz...hoş herkeste o yürek olmaz boşuna bu bünyenin çırpınışı ya neyse.
en sasali zamaninda bile fenerbahce'yi yenememis, fark diye ciktigi macta 4'luk olmus, hizmet verdigi spor branslarinda fenerbahce yuzunden eline almis kesim o kadar abartmistir ki artik 2 saat once ''sevilla avrupa'nin en iyisi, fener'in sansi yok'' derken 2 saat sonra ''sevilla'da takim mi'' diyecek raddeye getirmistir olayi. (orneklerle sabittir.) fenerbahce'nin son 5 yilda ligi domine etmesi; yuzmede, boksta, su topunda, basketbolda, yelkende, kurekte, atletizmde citayi daha ilerilere tasima o kadar icine oturmustur ki bu kesimin artik ne yapacaklarini sasirmislardir. rahatlamak icinde ''kedi uzanamadigi cigere mundar der'' fikrinden yola cikarak en iyi bildikleri isi yapmaya; kisaca bok atmaya baslamislardir. mazur gormek gerekir.
olayi ''emre bitti sirada arda var'' pankartina indirgeyenlere sormak gerek. oglum o pankart daha dun acildi ama sen fenerbahce'ye aylardir zaten bok atiyorsun? nasil olacak? ha, baska pankartlarida gormek istiyorsan bi de bunlar var.
cevap hakkı doğmaması için isim vermeyelim, dilimiz döndüğünce anlatmaya çalışalım, böyle akıldan mantıktan uzak davranışlarda bulunan su katılmamış yaratıklar için, büyük fenerbahçe taraftarı 6 kasım 2002 çarşamba günü deplasman tribününe bok, saman ve idrar şişeleri gibi nadide iftarlıklar bırakmış ama bu su katılmamış öküzler bir yemeği bile efendi efendi paylaşmasını becerememiş ve sapıtıp ortalığı dağıtmışlardır, bir ramazan günü bir iftarlığı bile paylaşamamışlardır.
bu apaçilik girişiminden sonra da takımlarının tarihi anlarından birine tanık olmaktan mahrum kalmışlardır.
burdan nereye geliyorum, yani demek istiyorum ki, efendiler, hanımlar romalılar, fenerbahçe'ye bok atmak iyi birşey değildir, yapmayın, o bok gelir sizi bulur, o bokun içinde boğulursunuz.
(bkz: yapma çocuğum yapma evladım)
bazılarının bi zamanlar "haha noldu lan noldu, demek fener üst tura cıkamazdı? morardın mı lan? ahmet cakar bikini giysene giysene..." diye tempo tuttukları adamın yorumlarını sanki michel platini söylemiş gibi önümüze sermelerine neden olan olay.
fenerbahce nin son yıllardaki atagıyla butun spor dallarında basarılı oldugunu gormezden gelip, futboldaki bir bilemedin iki macını kaybetmesiyle agır bir sekilde elestirmektir. elestirmek mi dedim?
fenerbahce bir futbol kulubu degil, spor kulubudur.