Feminizmin batı toplumlarında kadınlara oy hakkı, daha eşit ücret, "hata aranmayan" boşanma hakkı, çocukları babalarından uzak tutma hakkı, güvenli kürtaj elde etme hakkı, kadınların kendilerini tecavüzle suçladıkları erkeklerden uzak tutma hakkı, Amerika'da herhangi bir üniversiteye kabul edilme hakkı gibi hakların yürürlüğü koyulmasında büyük etkisi olmuştur.
Din Üzerindeki Etkisi
Feminizmin dinin çeşitli yönleri üzerinde büyük etkisi olmuştur. Protestanlığın liberal kollarında kadın din günümüzde din adamı olabilmektedir ve reform içindeki muhafazakar ve yeniden yapılanmacı Yahudilikte kadın, rabbi ve cantor olabilmektedir. Bu Hristiyan ve Yahudi gruplarında kadın gittikçe daha fazla iktidar sahibi olup erkekle eşit duruma gelmekte, bakış açıları inanca ait yeni ifadelerin ortaya çıkmasına sebebiyet vermektedir. islam ülkelerinde de çoğu kadın alim her iki cins tarafından kendilerine yöneltilen islamiyetle ilişkili soruları Arap televizyonlarında yanıtlamaktadırlar. içinde bulunduğumuz günlerde islam ülkelerinde kadınların imamlık sorunu tartışılmakta, müftü yardımcısı (Türkiye) olabilmektedir.
Feminizm aynı zamanda yeni dini formların doğuşunda da önemli bir role sahiptir. Neopagan dinler özellikle Tanrıça ruhsallığının önemini vurgulamaya meyil göstermekte ve kadına ve kutsal dişiye yönelik geleneksel dinlerin düşmanca tutumlarını sorgulamaktadırlar. Dianik Cadılık (Dianic Wicca) kaynağı radikal feminizmde olan bir dindir.
Eşitlikçi Formlar:
Eşitlikçi Feminizm - Önde gelen feminist liderleri de içeren çoğunluk bunun feminizmin gerçek bir formu oldmadığını öne sürmektedir.
Bireyci Feminizm - (Libertarian Feminizm olarak da bilinir) Yukarıdakiyle aynıdır.
Liberal Feminizm
Kadın Merkezli (Gynocentric) Formlar:
Kültürel Feminizm
Cinsiyet Feminizmi
Pop Feminizm
Radikal Feminizm
Baskının Ataerkillikten Kaynaklandığını Kabul Edenler:
Anarko-Feminizm
Radikal Feminizm
Fransız Feminizm
Seks Radikal Feminizm
Baskının Kapitalizmden Kaynaklandığını Kabul Edenler:
Marksist Feminizm
Sosyalist Feminizm
Ayırımcı (Segregationalist):
Lezbiyen Feminizm (Lezbiyen Ayrıkçılığı/Lesbian separatism) )
Ayrılıkçı Feminizm/Seperatist Feminizm
Afrikan-Amerikan
Siyah Feminizm / Black Feminism
Kadıncılık/Womanism
Batı-Dışı :
Üçüncü Dünya Feminizm
Sömürge Sonrası Feminizm
ALT TÜRLER
Ekofeminizm
Fransız Feminizmi
Radikal Feminizm
Liberal Feminizm
Lezbiyen Feminizm
Marksist Feminizm
Sosyalist Feminizm
Pop Feminizm
islamcı Feminizm
Ruhsal Feminizm
Maddi Feminizm
Postmodern Feminizm
Varoluşçu Feminizm
Pro-seks Feminizm(seksüel açıdan liberal feminizm, seks-pozitif feminizm diye de bilinir)
Post-Kolonyal Feminizm
Amazon Feminizm
Kültürel Feminizm
Anarko-Feminizm
Üçüncü Dalga Feminizm
Kadınizm/Kadıncılık (Womanism)
Modern anlamda bir felsefe ve bir hareket olarak feminizmin kökeni kadının eğitimi hakkını savunan Lady Mary Wortley Montagu ve Marquis de Condorcet gibi özgür düşünürlerin de içinde yer aldığı Aydınlanma dönemine götürülmektedir. Kadınlar için ilk bilimsel topluluk Hollanda Cumhuriyetinin güneyinde yer alan bir şehir olan Middelburg'de 1785 tarihinde kurulmuştur. ingiliz kadın yazar Mary Wollstonecraft'ın feminist olarak adlandırılabilen A Vindication of the Rights of Woman (Kadın Haklarının Müdafaası) (1792) adlı eseri bu konuda ilk çalışmalardan biridir. Feminizm 19.yüzyılda kadınlarda adaletsiz davranıldığına ilişkin inanç arttıkça organize bir hareket haline geldi. Feminist hareketin kökleri ilerlemeci hareket özellikle de 19.yüzyıldaki reform hareketi içinde yer almaktadır. Harekete féminisme adını veren kişi ütopyacı sosyalist Charles Fourier'dir(1837). Forier, 1808 gibi erken bir tarihte kadın haklarının genişletilmesini tüm tüm toplumsal ilerlemenin genel prensibi olduğunu öne sürmüştür. ilk kadın hakları toplantısı New York, Seneca Falls'da 1848 yılında yapılmıştır. 1869 yılında John Stuart Mill The Subjection of Women (Kadınların Köleleştirilmesi) kitabını yayınlamıştır. Adı geçen kitabında Mill, "bir cinsin diğer bir cinse hakimiyeti yanlış....ve....insanoğlunun gelişmesinin önündeki en büyük engellerden biridir.." demiştir.
Halk arasında erkek düşmanlığı' anlamına geldiği zannedilen feminizmintoplumda, çalışma yaşamında ve ailede kadına yönelik baskıcı tutumların farkında olmak ve kadın emeğinin, iş gücünün, doğurganlığının ve cinselliğinin sömürülmesine karşı durmak biçiminde tanımlanabileceğini söyleyen Feminizm bir ideoloji, bir politikadır`, toplumsal bir tavır alıştır. Felsefeyse genel olarak bir sorgulamadır. Ben neden kadınım?', Kadınlığım bana neden bu sorumlulukları yüklüyor?' sorularını sordurarak toplumsal cinsiyet rollerini sorgulatır dedi.
ataerkilbir aile içinde yetişen ve bu yapıyı içselleştiren kadınların öznel birer kimlik oluşturamamalarının tüm eşitlikçi yasal düzenlemelere karşın sorunların çözümünü geciktirdiğini belirterek Erkeklerle kadınların birey olma, öznel kimlik geliştirme süreçleri açısından farklı yönlendirildiklerini çocuk oyunlarında gözlemleyebiliriz.Kız çocukları daha paylaşımcı, uzlaşmacı olan evcilik gibi oyunları tercih ederken, erkek çocukları daha rekabetçi, bireyci, yarış içeren oyunları seçerler diye konuştu.
eski türklerde islamiyetten önceki,Anaerkildönemde kadına üstün bir statü sağlayan doğurganlığı, yerleşik yaşamın ve özel mülkiyetin ortaya çıkışıyla geçilen ataerkil dönemde onu eve hapseden bir dezavantaja dönüşmüş. Sanayi Devrimi'yle birlikte ortaya çıkan modern felsefenin kadın-erkek eşitsizliğinin felsefi zeminini pekiştirdiğini ifade ediyor: Kant ve Descartestan beslenen modern felsefe, dualizm yani ikili karşıtlıklar üzerine kuruludur ve bedene karşı aklı, zihni kutsar. Akılcılığı yücelterek duyguları dışlar. bedene karşı aklın, doğaya karşı kültürün, duyguya karşı mantığın, öznele karşı nesnelin ve kadına karşı akıl, kültür ve mantıkla özdeşleştirdiği erkeğin üstünlüğünü savunur.
-anlamının "erkek düşmanlığı",
-sloganının "erkeklere ölüm",
-dahil olan kişilerin "erkek katili" olduğu sanılan ve büyük yanılgıya düşülen,kadın haklarını ve kadın-erkek eşitliğini savunan fikir akımı.