bugün

Biraz bakayım dedim ve beynim yandı gerçekten. Bir tane bile günlük hayat sadeliğinde anlatamaz mı insan. Hep bilimsel hep bilimsel. Felsefecilerin neden hep saçları Amazon ormanları gibi çok iyi anlıyorum.* ben gene Stephen king, Tess gerritsen gibi reisleri okumaya devam edeyim.
gidip hemen descartes, platon, nietzsche, schopenhauer okursanız bir daha elinize almazsınız. önce giriş kitaplarından başlamasınız felsefeye özgü terimleri öğrenmelisiniz. ide, idea, öz, töz, fenomenoloji, ousia, us, logos, maksim, empirik, pragmatik gibi birçok ifadeyi ve alt disiplinlerinin kendine ait dallarını öğrenmek gerekir. ancak daha sonra büyük filozofları anlayabilirsiniz. tarihi de öğrenmek gerekir antik çağdan başlanmalıdır. çiğdem dürüşken, ahmet arslan tarafından yazılanlar su gibidir. öğretir kafa yormaz. bunları disiplinli ve sıralı bir biçimde yapmazsanız düşünemezsiniz zaten.

felsefe bölümüne öylesine gelen salaklar bir tane bile felsefe kitabı okumadan geldikleri için bu kelimeleride bilmezler dersi anlamadan mal gibi oturup evlerine giderler. kitaplar kavram bilmeden anlamayacağınız ifadeler ve betimlemelerle doludur.
milli eğitimdeki felsefe müfredatı bayatlamış bir bok yığınıdır.

felsefeyi anlamak, kavramak, daha üst düzey ilgilenmek isterseniz,

ilk açılışı macit gökberk'in felsefe tarihi ile yapmak zorundasınız.

sonrasında dibini bulmak zor olmayacaktır.

aksi takdirde, okyanusta pusulası bozulmuş, haritalarını kaybetmiş, dümeni kırık bir gemi gibi aptal saptal gezersiniz.
giriş kitabı arayanlar için,

(bkz: felsefenin kısa tarihi)

ayrıca ahmet arslan'ın kitapları da anlaşılır ve iyidir.