okullardan önce zorunlu din derslerini, arkasından fosilleşmiş öğretmenleri kaldıralım. çünkü bu 2 madde gittikten sonra tüm ders formatları felsefe müfredatında olduğu gibi eleştirme, düşünme üzerine olacaktır. o saatten sonra da kaldırılıp kaldırılmamasında bi sıkıntı yoktur.
daha adam akilli bir felsefe mufredati bulunana kadar kaldirilmalidir. Sayet ogrenci sadece sirf laf ezberleyecekse, kendisi dusunemeyecekse, zaten aldigi egitim felsefe degildir...
--spoiler--
mevlana, gazali, ibn-i haldun gibi türk-islam müceddidlerinin eserleri okutulmalıdır.
--spoiler--
gazali ve mevlana felsefe ders kitaplarında fikirleriyle birlikte yer alıyorlar zaten.
felsefeye karşı değilim ama felsefe öğretmenlerine karşıyım.
felsefenin amacı bilmem kaçıncı yüzyılda yaşamış düşünürlerin düşüncelerini ezberlemek terimlere apuk sapuk birsürü tanım ezberlemekse kaldırılmalı.
felsefe, yunanca "phileo" ve "sophia" kelimelerinden türemiş bir kelimedir. felsefe kelimesinin türemiş olduğu bu kelimelerin birleşimi bilgelik arayışı, bilgelik sevgisi, hikmet arayışı anlamına gelir; yani felsefe hakikati bulmak için bir arayıştır, bir yoldur.
gazali ve ibn haldun gibi türk-islam kültüründe yer edinmiş şahsiyetler de birer filozoftur. ibn rüşd, ibn arabî ve farabî gibi daha birçoklarının da böyle olduğu gibi... öyle ki farabî, aristoteles'in felsefesini islamî açıdan yorumlayarak islam düşüncesiyle bağdaştırmaya çalışmışır. hatta farabî, türk filozofu diye anılır. tam bu noktada şunu sormak yerindedir diye düşünüyorum; okullarda kendi öz, millî benliklerimizi oluşturmak adına okutulacak türk-islam değerleri nerden beslenmiştir, bu şahsiyetler, öz değerlerimizi neyle harmanlayıp bir eser mevcut etmişlerdir? bu soruların cevabı çok açık ve nettir.
felsefeyle insan önce kendi varlığını sorgulamaya başlar, akabinde evreni düşünmeye başlar. felsefik düşünüş sıradan, sığ düşünmekten farklıdır, insana sorularının cevabını buldurmaya çalışır, bir nevi anlam arayışıdır. insan düşünme yetisiyle diğer varlıklardan ayrılır, felsefe de düşünmenin en sistemli halidir.
hülâsa; felsefe eğitimini müfredattan kaldırmak, zaten düşünmekten yoksun insanları iyice sığlaştırma çabasıdır. felsefenin gereksizliği düşüncesi ve felsefe eğitiminin kaldırılması istekleri de felsefeyle ilgilenmeyip düşünme gayretine girişmeden ortaya öylesine bir şey sunmaktır. bu durum, felsefe eğitiminin alınmadığı ya da iyi verilmediğinin bir namzeti gibi.
hayır kaldırılmamalıdır. bu ders öğrenciye hiç bir şey katmasa bile soru sormayı bir nebze katar ki bu yeterince fazladır.
--spoiler--
yüce türk milletinin gençlerinin beyinlerine platın, aristo, descartes gibi bize tamamiyle yabancı adamların eserlerini okumaktansa; mevlana, gazali, ibn-i haldun gibi türk-islam müceddidlerinin eserleri okutulmalıdır.
--spoiler--
bir gün gelecek ki** fikirlerin hangi milletten çıktığı önemsenmeyecek, işte o zaman gerçekten evreni çözmeye bir adım daha yaklaşacağız.
bu "tamamıyla yabancı adamlar" ile aynı dünyayı, aynı varoluşu ve aynı sonu - ölümü - tattığımız için yeterince ortak noktamız bulunuyordur zaten, hangi topraklarda yaşayıp hangi dili konuştukları önemsizdir. sonuçta insan olarak aynı bilinmezliği paylaşıyoruz, hoşumuza gitse de gitmese de.
duyduğum en saçma şeydir zira zaten hiçbirşey düşünmeyen üretmeyen gençlerin ellerinden birde felsefe alınırsa napıcaklar çok merak ediyorum.Sorgulamaya üretmeye çalışan gençlere ihtiyacı olan türkiyeye bir vurgun olur benden söylemesi.
lise felsefe kitaplarındaki yüzeysel, basmakalıp bilgilerden bahsediliyorsa kaldırılması iyi olur tabii... çocuklara nihilizmin hiççilik olduğu söyleniyor ve ne arkasını doldurabilecekleri bilgi, ne de kendilerinin doldurmasına teşvik edecek bir düşünce aktarılıyor. ben lisedeyken nihilizmle sadece kafa bulmuştuk. a4'ün yarısı kadar bir sayfanın bir sayfanın yarısında descartes, diğer yarısında sartre vardı. arka sayfanınsa yarısında nietzsche, diğer yarısında kant... bu kadarlık bir iş yapılıyorsa hiç yapılmaması daha iyidir.
bütün dersler ezberleniyor ve öyle sınıf geçiliyor. yani hepsi külfet. felsefenin kaldırılmasıyla en azından bu külfetlerden biri azaltılır, fene mı? hiç değilse öğrenci üniversite sınavlarına hazırlanmak için biraz daha vakit bulur.
yazdıklarımda çelişki yok aslında. lisede hiç birşey öğrenilmiyor, sadece bir takım şeyler ezberleniyor. üniversiteye hazırlık kurslarında ise ezberlenen bu şeylerin test çözme tekniğinde kullanılması öğretiliyor. yazdıklarımdan istisna liseler mutlaka vardır ama istisnalar kaideyi bozmaz. keşke memleketimin bütün okulları öyle olsa da bu allah'ın cezası kaide bozulsa; bu düzen değişse. bir takım kişiler bu işten cukkayı doldurmasa dersane sahipleri gibi...
bence çoğu dersler kaldırılmalı. rahat bırakın çocukları.
felsefeyi her zaman din dışı, akıl dışı gören ve gösteren, ancak hayatında felsefe ile uzaktan yakından tek bir kitap eline alıp okumamış zihniyetin feryadıdır.
ilgili bakanlık bu yobaz çağrısına kulak vermeli ve felsefeyi müfredattan kaldırmalıdır. onun yerine kuran'dan ayetler ya da bir dizi hadisler ile müfredat zenginleştirilmelidir.
yıllar evvelki server tanilli yazısını akla getirmiş abuk önerme. ne diyordu hoca: eğitim sistemimizdeki ezberciliği farklı pencerelerden bakamamayı birazcıkta vizyonsuz müfredata bağlamak mümkün. fransa'da felsefe öğrencilerine sorulan sorulardan birisi şu: yasalar aklın mı eseridirler? üzerinde düşün, saatlerce yaz. tartış, fikir tanzimi oluşsun. kaldır felsefeyi, azcık olan düşünsel dünyayı da kapatalım tam olsun. muhafazakar bir başlık ve söylem bu. onayı zor. nasıl insanlar dini, sanatı tartışmaya açıyorlarsa bunu da açacaklar işin doğalı olarak. bir çok açıdan yunanlıların tarihinden çok şeye yarıyor felsefe. bazılarının aklı almadığı alamayacağı üzere.
bak az önce bahsettiğime benzer bir soruyu öğrencilerimize yöneltsek alacağımız cevap bir iki tümceyi geçmez bizim sorunumuz bu. ezber ve kalıplar...
demek ki neymiş felsefe düşünsel dünya açısından olmazsa olmazmış!