onemli olan fazil'in gitmesi degil yerine onun kadar yetenekli sanatcilarin yetismesidir.. yoksa ne olacak fazil gitsin 70 milyondan bir eksik ne olacak..
başka bir ülkeye sığınıp yabancıların paralarıyla orada burada kendi fikirlerini empoze eden okullar açmadığı için suçlu olan adam, bazılarının aksine düşündüğünü söylüyor.
nerede bir piyano görse hemen parmaklarını konuşturan bu kadar üstün yetenekli yazarımız varken, ülkeden gitmesinin bir sorun teşkil etmeyeceği müzisyenimizdir.
hükümetin eserini sansürlediği gibi, sözlüğün hakkında entrymi sansürlediği sanatçımız. sanatçılığına hiç bir laf söylemem, söyleyemem bana dü$mez zaten. ama sansürlenen entrym kadar ağır kelimeler kullansam bir daha sansürleneceğini bildiğim için kullanmıyorum, açık açık korkak bir insandır. kolay yolu seçen, kaçan bir insandır. tamam hükümetin yaptığı çok yanlı$, ve gerçekten modern türkiye'ye yakı$mayan bir olay. ama son zamanlarda hükümetin yaptığı hemen hemen her hareket modern türkiye'ye yakı$mayan bir olay, bu hükümet modern türkiye'ye yakı$mayan bir hükümet. peki biz kaçıyor muyuz? peki modern türkiye'nin insanları kaçıyor mu? hayır, durup kendi çapımızda kendi savaşımızı veriyoruz. o veremeyecek kadar korkakmı$. demekki kendisi modern türkiye'nin ihtiyacı olacak kadar yeti$tirilmi$ bir insan değilmi$. varsın gitsin, kaçsın kolay yolu seçip, çok da umrumuzdaydı o açıklamaları yaptıktan sonra türkiye'nin en iyi sanatçısı filan olman.
yürekli ve birikimli bir adam. üstelik gündeme damgasını vuran açıklamasında zerre samimiyetsizlik yok. adam bu ülkeyi soyanlar, rezil edenler gibi yurt dışında suudi krallar misali yaşamasını gayet tabii bilir, kaldı ki yurtdışında yaşadığı dönemler de var hayatında. sanatını doğup büyüttüğü ülkedeki çirkin gelişmeleri hissetmiş ve kaygısını dile getirmiş.
her iyi iş yapanın, kafası kendinden iyi çalışanın hazzedilmediği bu önyargılı topraklarda başına bu talihsizlikten başkası gelemezdi. bu gaddar topluma hiçbir koşulda yaranamaz bu saatten sonra.
not: hiçbir örümcek beyinlinin bu sanatçıyı anlamasını beklemeyin.
her ne olursa olsun gerçek bir türk'ün kaçmak yerine tek başına da olsa mücadele etmesi gerektiğine inandığımdan kınadığım insandır. Bu ülkenin müzisyenlere, yazarlara, ressamlara vs. ihtiyacı var, ama çok bilen bazı sanatçılar "türkiye kötüye gidiyor" deyip kaçmayı tercih ediyorlar.
Atatürk ülkenin halini beğeniyor muydu kendi zamanında? Ne yaptı? Kaçtı mı? Tek başına bırakılmasına rağmen, ülkenin başındakiler ona karşı olmasına rağmen vazgeçmedi, her zaman ülkesi için çalıştı, çabaladı.
sanatçı etiketiyle toplumsal sorumluluk yerine toplumsal kaos yaratan piyanist. islamcılar yüzde yetmiş onlar kazandı hadi bana eyvallah diyip gitme teşebbüsü kimsenin cükünde değil ama hedef gösterdiği laf attığı kesime bir özür konseri borçludur. zaten avrupada mösyö, mönşerlere, ladylere yeterince tereyağ çekmiştir.
chp nin çöküş nedenlerinden en önemlisi halkı karşısına almaktı. fazıl ve fazıl gibiler chp nin politikalarında değişiklik yapması gerektiğini anlatıyor.. (bkz: efenim)
Fazıl say olayının baş sorumlusu herzaman ki gibi medyadır . Fazıl say ın Türkiye'de müzik eğitimi konusunda söyledikleri doğrudur. Müzik eğitimimizin eksik olmasındandır ki arabeski türkü zanneden nesiller yetişmiştir , eline blok flüt verilerek onbinlerin belki müthiş bir udi olabilecek ,piyanist olabilecek yetenekleri çöpe gitmiştir.
Nasıl ki bir godfather filminin introsu italyanlara fon müziği olmuşsa buna benzer bir Türk müziği (misal bizim efeliğimizi de gösterecek bir müzik) üretilememiştir.
bunun yanında saygı değer ve müthiş bir piyanisttir.Türk kulağıyla yorumladığı eserleri her Türk tarafından dinlenmelidir.
kimilerinin sinir bozukluğu ile vatandaşa küfretmesini bile hoşgörüyle karşılayan kesimin "giderse gitsin, bir kayıp değildir" düşüncesiyle horozlandığı adamdır. ne yani kimse fikirlerini belirtmesin mi? kimse bunaldığı, üzerine gelindiği kısıtlanmaya çalışıldığı bir yerde bir sıkıntısını belirtemesin mi? toplum da kaosa o kadar müsait ki maşallah asıl konuşması gereken yerde susup bir adamın kişisel bir fikri karşısında hemen kaosa geliyor öyle mi? kimse kimsenin fikrine katılmak zorunda değil elbette, ama bu ülkenin hiç bir vatandaşı yine bu ülkenin nüfus cüzdanını taşıyan başka bir vatandaşını kovamaz, kim olursa olsun. adam fikrini söylüyor, kimseye hakaret etmiyor, ülkeye ihanet bu değildir.
piyanonun sesini sevmem (kendisiyle özel bi husumetim olduğundan değil tabii. tuşlu çalgıları sevmem genel anlamda) , fazıl say'ı da sevmem. ama öyle 'sktir git gidiyorsan, 70 milyondan birisin nasıl olsa' denebilecek biri olmadığı kesin.
bu ülkede 'düz adamlar' ne de çok seviliyor! istiyorlar ki herkes kendileri gibi düz adam olsun! bana diyebilirsiniz; sktir git diye. çünkü sıradan biriyim. türkiye'nin zerre kaybı olmaz ben bi yere gidersem. ama fazıl say giderse kaybı olur, orhan pamuk giderse olur, sinan şamil sam giderse de olur. onlarla kendimiz arasındaki farkı anlayana kadar bu ülkede kalmaları gerek. kalmaları ve çoğalmaları..
senin dünya çapında kaç tane adamın var ki, onlardan birine sktir git diyebiliyorsun? her sivrileni sktir ede ede işte böyle birbirinin aynı insanlardan oluşan düz bi toplum olur çıkarız!
fazıl say'ı sevmediğim gibi, orhan pamuk'u da sevmem. ama allah onları ve onlar gibileri başımızdan eksik etmesin. eksik etmesin ki, çocuklar heves etsin. ellerine kalem alsınlar, bi müzik aleti alsınlar, resim fırçası alsınlar.. alsınlar ki, ellerinde sopayla, her sivrilenin kafasına vura vura gezmesinler!
ulan o çok sevdiğin(!) ülkeni yurtdışında hala arap ülkeleriyle bir tutuyorlar! bu adamlar sayesinde ülkeni tanıyacaklar. senin kaç tane fazıl'ın, orhan'ın, nazım'ın hatta tarkan'ın var ki, öyle kolay harcayabiliyorsun? ben derim ki, yıllardır halkı mal yerine koyan siyasetçilere gösterdiğiniz sabrı sanatçılara da gösterin.
"müzik öğretmenlerinin ataması bilerek yapılmıyor" diyerek gitme kararını perçinlemiştir. o araya bir de matematikçileri katsaydı ne olurdu. bak şimdi müzik öğretmenlerinin ataması yapılır artık. acilen ali nesin'in ülkeyi terk etme kararı almasını ve giderken de "matematik öğretmenlerinin atamasını bilerek yapmıyorlar" demesini bekliyorum.
piyanosuyla defalarca manşete çıkmış sanatçıdır. ayrıca mehveş emeç, suna kan, idil biret ve pek çok dünyaca ünlü sanatçımız ne kadar manşete çıktıysa, fazıl say da sanatıyla en az o kadar manşetlere çıkmıştır. bunun farkında olmamak, bunu söyleyenin ayıbıdır. hande ataizi'yle ilk defa manşetlere çıkmış olduğu sanrısı, türk halkının algıda seçiciliğidir. dahası, piyanosuyla manşete taşımayıp hande ataizi'yle manşete taşıyan yoz medyanın ayıbıdır.
ancak olayın bir de başka yüzü vardır. tutup türk medyasının eylemleri üzerinden insanlara değer biçilmesi anlamsızdır. o halde manşetlere çıkmayan insanlar değersiz mi diyeceğiz? ekrem akurgal, muazzez ilmiye çığ, cahit arf gbi insanlar da sansasyonel manşelere çıkmamıştır, ama onları dünya tanıyor, türk insanı tanımıyor. bu bağlamda, anlamsız yorumlarla insanları karalamak daha daha ayıptır.
2006 yılının başında müzik ve resim derslerini "zorunlu"dan "seçmeli"ye düşürmek için pilot bölgeler seçen ama gelen yoğun tepkiler sonucu bu eyleminden geri adım atan milli eğitim bakanlığının, kendisine "bizi lekeledi" gerekçesiyle dava açmayı düşünüp sonradan çark ettiği müzisyenimizdir.
kendi sitesine gelen küfürlü mesajlar nedeniyle sitesi bir süreliğine kapanmıştır.
bu ülkede gurur duyacağımız kişilerin varolduğunu ve utandığımız kişilere nasıl ayar çekebileceğimizi gösteren önemli sanatçıdır. çok önemli sanatçıdır. an itibariyle duyduğum gururun kat kat arttığı sanatçıdır.
Bu kadar dar görüşlü ve bu kadar terbiyesi noksan bir insan olduğunu gerçekten bilmiyordum. Dün gece onu da öğrenmiş oldum. Ayrıyetten kendim de bir üniversite öğrencisi olarak merak ediyorum dünyanın başka bir yerinde bu kadar bi boka yaramaz üniversite öğrencileri var mıdır diye?
kafasını piyanosundan kaldırmasını istemediğim, konuştuğunda ise saygı sınırlarını aşıp terbiyesizleşen ve insanların gözündeki değeri beş paralık olan PiYANiST...