bugün

herşeyin azı kara çoğu zararne de olsa.tevazu bildiğimiz gibi genel anlamda alçakgönüllülüktür.bunun gibi güzel bir özellik için bile olsa abartmak doğru değildir.zira alçakgönüllüğü de fazla abartmak kibirdir.alçakgönüllülüğün farkındalıktır,enaniyet hissedildiği an kişiden uçup giden bir özelliktir.
(bkz: fazla tevazu enayiliktendir)
"Tevazuyu fazla kaçırıyorsun."
Çok sevdiğim/beni de çok sevdiklerini bildiğim birbirlerinden çok başka 2 arkadaşımın benim için kurdukları cümle. "Bu kadar da yapma." Diyorlar...
Bana yine esmerr günleer!
Kendimi ifade edemiyorum sanırım? Ya da gerçekten kibirliyim o zaman ben?

Bu düşünceler aylardır kafamı kemirmekte. insanın kendini bilmemesi/anlayamaması bir tek bana mı oluyor? çözemedim; çok da zor olmasagerek esasen.

Fazla tevazu dedikleri şeyleri düşünüyorum şöyle aslında bakıyorum altında yatan tek şey benim "özgüvensizliğim". Başka hiçbir şey degil. Ama nedendir bilinmez içimi gıdıklayan bir şeyler var sözlük. Onların bu cümleyi söylerken kibirli olduğumu iddia etmeleri durumu söz konusu değil elbette; onlar benim üzülmemi istemezler, tanırlar beni. Peki benim derdim ne de kafama bu kadar takıyorum bunları? Neden ayrıntıda boğuluyorum? Tevazuyu tezellülden nasıl ayırıyoruz?! Sorun şu ki; Onlar benim en sevdiklerim. Onlar biliyorlar beni. Fakat bilmeyenler de böyle düşünebilir o zaman. Bu düşünce beni üzüyor gerçekten. insanların düşüncelerini neden bu denli önemsiyorum?

insanın başına ne geliyorsa özgüvensizlikten geliyor. Ben bunu anladım.
Sadece şunu söylemek istiyorum naçizane; bu cümleyi kurarken 2 defa düşünün. Karşınızdaki kişiyi iyi analiz edin lütfen. haketmiyor olabilir. Sandığınızdan fazla kafaya takacak/etkilenecek olabilir.
Ne yazık ki fazla tevazu kendine güvensizliğin zirvesi olabilir...*
Sorduklarında yada gerektiği yerde gerektiği kadar konuşmak, istemek talep etmek, sormak yada cevap vermek, halini arz etmek, ölçüyü konuşmak yada bilmiyorsa bilmiyorum deyip sükut etmek, sadeliktir. Doğru söylemesi gerektiği yerde doğruyu söylemek ise mürüvvettir. Mertliktir. Tevazu, durup dururken böbürlenmemektir. Kendini öne atmamaktır. Fakat kendine güven de lazım. Yapabileceğini yapmak da lazım. Hemde çekinmeden. Sözünü söyler tavrını koyarsın orta yere. Bu kibir değil ki ? Neden enaniyet olsun ? Kibirliye karşı kibirlenmek de kibirden sayılmaz. O vakardır. izzettir. Lazımdır. Şarttır. Şayet yapabilirsen. Hakkın yanında yer almak, susmamak, haksızlığa ve zulme rıza göstermemek bahadırlıktır, yiğitliktir, erdemdir. En güzel hasletlerden biridir. Bu uğurda seni ayıplamalarından kınamalarından ötelemelerinden korkup çekinirsen bu bedbahtlıktır, kibirdir, zillettir, miskinliktir. Mümin cesaretli olmalı.

Kendi nefsini hor ve hakir görmek tevazu dur evet fakat cümle insanları basit hor hakir vede değersiz görmek kibirdir. Alelade ve sıradan bir kul gibi hareket etmek lazım. Fakat bu senin görev ve sorumluluklarını vazifelerini yerine getirmene engel teşkil etmez. Kendine paye verme. Yüksekten de uçma bu sana yeter. Meydanda ne merdaneler var bir bilsen...fakat yine de kendini çok küçük görme. Elinden geleni ardına koyma. Mücadeleni yap. Çünkü buna memursun. Layıkıyla iş yapmak kibir değildir. Er oğlu er ol. generallik başkalarına kalsın. Sen adam ol kafi.

Yaptığın her işte sözde ve eylemde hakkı gözetirsen yanılmazsın. O hal seni vasat kılar. işlerin hayırlısı ise vasat (orta yol/stabil) olanıdır.
Bir hakikat...