yahu demeyeyim demeyeyim diyorum ama kısaca böyle... bok gibi bir kitap.
kitabın kurgusu rezalet bikere, kitabı okuyupta birşey anlayabilen varsa beri gelsin.
kitabı yarıda bırakmak gibi bir alışkanlığım olmadığından sonuna kadar okudum ve okuduğumda iki şey için çok üzgündüm.
Bu aksam 20:30 da muammer karaca sahnesinde canlandirilacak oyun. Biletler ogrenciye onbes liraymis. Ildisinda oldugum icin gidemiyorum. Kesinlikle kacirilmamasi gerek.
hayatı ve insanları anlayabilmek için oldukça aydınlatıcı olan, goethe başyapıtı. zaten goethe'nin eserleri ve tüm hayatı; yaşam coşkusuna hayat bilgeliğinin en güzel şekilde katıldığı eşsiz sanat eserleridir.
--spoiler--
herkes kalbindekinin bir örneğini görür. ama işi bitmiş olanlara hiçbir şeyi beğendiremezsin. oluşum halindekiler ise, sürekli memnun kalırlar.
neşeli adam
--spoiler--
--spoiler--
dünyanın küçük tanrısı* sürekli aynı halde. ve ilk günkü gibi tuhaf. eğer ona gök ışığından bir parçacık vermemiş olsaydın, biraz daha iyi yaşayacaktı. o buna ''akıl'' diyor ve onu yalnızca, her hayvandan daha hayvanca yaşamak için kullanıyor.
mefisto
--spoiler--
--spoiler--
insan neyi bilmezse ona gerek duyuyor, ve neyi bilirse onu kullanmıyor!
faust
--spoiler--
--spoiler--
insanların anlamadıkları şeyle alay etmelerine ve çoğu kez kendilerine üzüntü veren iyi ve güzel karşısında homurdanmalarına alıştık.
faust
--spoiler--
--spoiler--
hayat kısa, sanat uzundur.
mefisto
--spoiler--
--spoiler--
çok derin düşünen bir adam, çevresinde yeşil çayırlar olduğu halde, kötü bir ruh tarafından çorak yerlerde dolşatırılan bir hayvana benzer.
mefisto
--spoiler--
--spoiler--
nerde bir kavram yoksa, bir sözcük tam zamanında yardıma koşar.*
mefisto
--spoiler--
--spoiler--
sevgili dost, teori gridir. hayatın altın ağacı ise yeşildir.
mefisto
--spoiler--
--spoiler--
sevgili dostum, her şey düzelir. sen özvarlığına güvendiğin anda yaşamın gizini anlamış olacaksın.
mefisto
--spoiler--
--spoiler--
sadelik ve alçak gönüllülük; değerlerini sevgiyle dağıtan doğanın en yüce armağınıdır.
faust
--spoiler--
--spoiler--
siz beni yalnızca bir an anımsayın. benim sizi düşünmeye yeteri kadar zamanım olacak.
margaret
--spoiler--
--spoiler--
doğanın gizemli sayılan şeylerini biz bilgiyle denemek cesaretini gösterebiliriz. ve onun eskiden bulandırdıklarını biz de billurlaştırabiliriz.
wagner
--spoiler--
--spoiler--
bir şey olmak sitiyorsan kendi gücünle ol.
mefisto
--spoiler--
gün itibarı ile okumaya başladığım goethe romanı. hızlı bir giriş oldu, henüz 30. sayfasında olmama rağmen şaşırtmaya başladı bile beni ayrıca geri kalanı için de beklentimi yükseltti. *
ilk okuduğum hasan ali yücel çevirisiydi, 5 perde a dostlar azmettim okudum. niye azmettiysem git anlayabileceğin bir çeviri oku değil mi? öyle ama o şiirsellik için değerdi, sonra da anlayabileceğim çevirisini okudum pişman olmadım. adam ömrünü adamış bu esere siz de vakit ayırın okuyun.
ein guter mensch in seinem dunklen drange-ist des rechten weges wohl bewusst
(iyi insan o karanlık çaba içinde-bilir doğru yolun ne olduğunu) diyerek beni benden alır.
goethe çapında bir deha için bile olsa bir ömrün eseri olmaktan azıyla şereflenmeyi reddetmiş gerçektende eşsiz oyun.
1774 de ilk sancıları izlenen bir tiyatro eseri sonrasında başlamış olan ve sayısız taslak ve bölüm çalışması sonrasında 1832 de goethenin ölümünden sonra adeta goethe yi ölümsüzleştirmek adına yayımlanabildi.
48 yıllık bir çabanın ve sancının insanı şeytanla ve kendi şeytanlığıyla tanıştıran eşsiz sonucu.
sosyal yayınları'ndan çıkan ismet zeki eyüboğlu çevirisi, maalesef eserdeki metafiziği yansıtabilecek bir dilden uzak. oldukça seküler bir üslupla sırf öztürkçe çevireceğim diye eserin metafizik çağrışımlarının katli söz konusu. bu dil esere bir ihanettir, bu ihanetin ismet zeki eyüboğlu gibi bir edebiyatçıdan gelmesi ise başka bir trajedi.
yavaş yavaş, cümle cümle, sindire sindire okunması gereken kitaptır.
"duyuyorsun işte, sevinçten bahis yok. kendimi en yüksek coşku veren hazza, sevgi doğuran kine, kuvvet veren üzüntüye adıyorum. bilginin verdiği ihtirastan kurtulan kalbim, artık gelecekte her türlü acıya açık olmalıdır. bütün insanlığın kaderini kendi içimde yaşamak istiyorum."
ankara üniversitesi hazırlık öğrencilerinin oynadığı müzikal. haliyle ingilizce idi. kendilerince yorumlamışlar oyunculukları eleştirecek de değilim elbette amatörce yapılmış bir iş keyif aldıkları belliydi önemli olan buydu. sahne kazalarının suyunun çıktığı bir gösteri idi çok güldüm fakat hiç biri son sahnede karakterlerin altta kalanın canı çıksın oynamasına yapılan şu yorum kadar güldürmedi . şeytanlar melekler birbirinin üstüne atlıyor, şakalaşıyor eğleniyorlar. o sırada tanrı geliyor tam atlamaya hazırlanıyor faust bişiler söyleyip atlamasına engel oluyor ve tam bu sırada önümde oturan adam gayet sakince
-allahın üstüne oturulmaz ...
Goethe yazmaya 18 yaşında başladığı 82 yaşında bitirebildiği kitaptır. Mutlaka okunması gereken bir eserdir. Bence kitaptaki en etkileyici söz 'vi veri veniversum vivus vici' yani 'Yaşamımda, fethettim evreni, doğruluğun kudretiyle.'. Bu söz ayrıca v for vendetta'da da kullanılmıştır.
"aslında kâğıda yazılan söz, daha kalemin ucundayken ölür."
"cadı mepfisto'ya şöyle der:
-üstadım,sizi tanıyamadım affedin, at ayağınız nerede?
-bütün dünyayı etkileyen medeniyet, şeytanı da etkiledi.artık gulyabani şeklimle kimseye görünmüyorum. boynuz,kuyruk ve uzun tırnaklar yok gördüğün gibi. at ayağım saygınlığıma zarar veriyor. bu yüzden takma bacak kullanıyorum....şeytan çoktan efsaneler kitabına yazıldı.ancak bu durum insanların lehine olmadı. kötü olandan kurtuldular fakat kötüler yerinde kaldı."
"acı ve ıstırab aynı acı ve ıstırab ile tedavi edilmelidir."
"bir kadının sevgisini ancak onu güçlü bir şekilde koruyabilmesini bilen kazanır."
faust:"ahhh....felsefeyi, ilahiyatı, hukuku ve tıbbı çok heyecanlı bir çalışma ile ve esaslı bir şekilde tahsil ettim. Ama, ben yine zavallı bir deliyim ve yine eskisi gibiyim. Bu kadar tahsil görmeme rağmen eskisinden daha akıllı değilim."
tanım: orijinal almancası ile okumanın apayrı bir keyif olduğu muhteşem eser.
goethe'nin baş yapıtıdır. yaklaşık altmış yılda tamamladığı, derin felsefik boyutu olan ve bir çok sanatçıya ilham veren bir eserdir.
' ver elini o halde. eğer o ana ''dur geçme, ne kadar güzelsin''* diyecek olursam, beni artık zincirlere bağlayabilirsin. o zaman mahvolmaya hazırım. artık ölüm çanlarım çalabilir. sen de görevini bitirmiş olursun. artık saat vurabilir, yelkovan düşebilir, benim için vakit tamam olabilir.'
faust ile mefisto arasındaki gizli antlaşma.