sabaha kadar içiyoruz zirvesinde tanışıp kaynaşamadığımız yazar zira herkese pas verdi bir bana vermedi. kimbilir belki de beni uyandırmak istememesindendir neyse hayat işte olur öyle.
yazdıklarını okuyanların aklında, sessiz bir istanbul akşamında rakısını yudumlarken sözlüğe bir şeyler karalamayı seven orta yaşlı, huysuz bir adam belirir. zira yazıları buram buram anason ve melankoli kokmaktadır. çoğu zaman bir sigara yaktırır okunduktan sonra...
sonra bir gün bir yerlerde bu adamla karşılaşma fırsatınız olur. o da ne ! karşınıza sempatik, güler güzlü biri çıkar. yanına oturursunuz. sanarsınız ki az sonra uzun, kasvetli ve karamsar bir sohbet başlıyacak. ama yok, kendisi hala gülmektedir. bir süre sonra sizi de güldürmeye başlar hatta.
uzun lafın kısası hem iyi bir yazar hem de iyi bir insandır kendisi.*
tam muhabbet adamı. bir çok konuda düşüncelerimiz farklı olmasına rağmen yaklaşık 1 saat boyunca düzgün bir konuşma yaptığımız zaman farkettim bunu, evet.
yarım kaldı muhabbet ama erken kaçtı, başka bir zaman kaldığı yerden devam etmeli muhabbete.
iş bu yazara karısan 17lık bre deyyuslar artık karsılarında hasmetluuu devletluuu beni bulacaklar. listenize de eklemeyin kardesim adam rahatsız oluyor. bak bana ekliyor muyum?
çok kral insan. bu kadar samimi, içten, sevimli davranan insan kaldı mı diye düşündürür, e garip tabi. bir entry ile anlaşılamayacak kadar garip.
çok eleman tanıdım buradan, çoğu da çürük çıktı diye ferdi tayfur gibi devam etmeyeceğim ama öyle oldu gibi. gerçi çok şey de beklememek lazım. elin oğlu login oldu mu kendisini de bırakıyor dış dünyada. alemin en iyisi rolüne bürünüyor, kÂh sevgi pıtırcığı oluyor. fakat başlık sahibi neyse o. gülüyor, güldürüyor. filozof gibi de derin.
keşke şehirler aynı olaydı be diye düşünmeme yol açar habire. ama yok başıma bir iş gelmeyecekse istanbul'u sevmiyorum. bu da sevmediğim yerden çıkan sevdiğim bir şey oldu işte, kardeş gibi.
27 temmuz 2008 gungoren patlamasi ile ilgili üzüntülerini dile getiren insanlara ayar vermeye çalıştığını düşünüp, bir hışımla son girdiği entrylerini açtığım yazar.
lakin yazdığı iki entryye de artı oy verdim. Zira dediklerinin hiç biri yanlış değildi.
masuscuktan üzülenlere, ya da dürüst olmayanlara birazcık laf etmiş. Yalan mı? haksız mı?
yazdıklarında, üzülener şöyledir böyledir anlamı varsa, ben okuma bilmiyorum, bunca senelik bilim aşkı yalanmış.
sanki bir kaç kere daha okunup, ne dediği anlaşılsa daha iyi olacakmış gibi geldi bana.
bir aralara hatun düşürmek için radyo fatal falan kurduydu. sonra kapandı niyeyse. doğum günü kutlu olsun demek istediğim yakışıklı yazar. hatta madem geldik diyelim;
+hey dostum seninin tek sorunun bu lanet olası günde doğmuş olman.
-bunu bana yapamazsın!
+pislik herif öleceksin.
-bir şans daha yokmu.
+bir ihtimal daha var o da ölmek mi dersin söyle canım ne dersin. *
-allah belanı versin.
evet tosba suratlı bilmem kaç yıl önce bugün doğmuş doğmasaymış, iyiki doğmuş, niye doğmuş.
kardeş doğum günün kutlu olsun mutlu da ol senelerce...
devamli bi muhabbetim olmasa da ayni ortamlarda bulunmamiz itibariyle dogum gununu kutlamak istedigim yazar arkadas. nice saglikli, mutlu ve en onemlisi de "ask acisiz" yillar dilerim kendisine.
bütün gün boyunca hoş muhabbetini tatdıgım kardeş. nice mutlu , sağlıklı , bol kazançlı , huzurlu güzel yıllara. allah muhabbetimizi arttırsın. en kısa zamanda tekrar görüşmek dileğiyle.
farklı bir ses, farklı bir soluk, gördüğüm zaman pozitif duygular içinde oldugum kardeşim. nice mutlu ve güzel yıllara. allah ömrünü huzurlu ve uzun kılsın.
gün itibari ile yeni bir yaşına daha girerek eşşek kadar adam olup çıkan insan. muhtemelen gün boyunca "niye doğdum ben?" diye düşünerek ne kadar değerli bir herif olduğu gerçeğinin üzerini kapatmaya çalışacak, alçakgönüllüdür ya kendisi ondan.*