şaheserdir. ilk dinlediğim zamanlarda eski kızı unutmak yerine daha da hatırlatan parça. uzun zaman sonra bi dinleyeyım dedim de, durduk yere adamın amına koyuyor bu parça lan.
mutlu edenle edemeyenin ikisinin de duygu vermeyi kestiği anda söylenendir. öyle bir donuk, öyle bir soğukluktur ki bu, içine alev olarak bile bir şeyler essin de ne olursa olsun diye kanar durursun. öyle bir kanamaktır ki bu, ne bir kan görürsün teninin üzerinde, ne bir sıcaklık hissedersin gölgenin üzerinden geçen. öyle bir hissizliktir ki bu, simanda hiçbir değişiklik yaratmazken, kalp atışların hızlanmazken derin bir çığlıkla tokatlayarak geçer seni gözlerinin önünden. ve öyle bir tokattır ki bu, atılsa da atılmasa da atılmışçasına acır kanarsın işte. kanar durur, hissizce inler, tokatlandıkça susarsın. fark etmez artık: ne yapsan ne etsen zaten artık beni daha çok kıramazsın...
az evvel radyoda denk geldiğim ve uzun zamandır dinlemediğim cengiz kurtoğlu'nun efsane şarkısı. Tesadüf müdür bilinmez ama bir buçuk ay önce ayrıldığım sevgilimle konuştuk bu sabah. Varlığın da bir yokluğun da, dönmene gerek yok dedim. Peşinden arabaya bindim ve bu şarkı.. Ne bileyim, parçaladı sabah sabah.