bugün

hayvan gibi öksürten hastalık , bir de sesin kedi miyavlaması gibi çıkması var ki sormayın gitsin.
durup dururken öksürten ve o ana kadar ağrımayan kafayı bir öksürük darbesiyle zonklatmaya başlayan hastalık. ilerlese sinüzite filan çevirebilirmiş. doktorun yalancısıyım.
(bkz: öğretmen hastalığı)
allahın belası, şerefsiz bir hastalıktır.
öncelikle genziniz kaşınmaya başlar. "aha faranjit geliyi" dersiniz. ateşiniz yükselir ve titrersiniz (üşüyebilirsiniz aynı zamanda). tüm vücudunuz dökülmektedir. sırtınızda yük varmış gibi kımıldamaya mecaliniz kalmaz. kollarınız, bacaklarınız sızlar. dudaklarınız kupkuru olur, etrafınıza eroinman bakışlar atarsınız. boğazınız yanar, yutkunmaya korkarsınız. yutkunurken, boğazınızdan 4-5 iğne geçiyormuş gibi bi his oluşur bu lanet hastalıktan dolayı.
sonra öksürükler başlar. boğazınızı koparırcasına, ciğerinizi sökercesine, içinizi parçalarcasına. kusacakmış gibi öksürürsünüz. iğrençtir. öksürmekten dolayı boğazınız tahriş olur. kan tükürebilirsiniz. sesiniz kısılır. konuşmak eziyet halini alır. okşan ses tonunuzla 2-3 gün idare edersiniz. sonra biter. öyle pislik bi hastalık işte, daha ne olsun?
belirtileri yönüyle domuz gribine benzeyen lanet hastalık. ateşler içinde yanmanıza neden olur ve fena öksürtür.
kronik farenjit sahibi birisi olarak önerilerim:

-kesinlikle otacı markasının ekinezya isimli pastilini bulundurun

-kesinlikle düzenli olarak yeşil çay içmelisiniz

-boğaz ağrısı ve yutkunma ayyuka çıktığında 1 kaşık zeytinyağı içiniz

-farenjit olmadığınız dönemde bol acı yiyin

-farenjit olduğunuz dönemde, portakal suyu ve benzeri her türlü asitli içeceklerden, kahveden, siyah çaydan ve acıdan uzak durunuz

-ateş ve halsizlik etkilerine karşılık tüm eczanelerde bulabileceğiniz umca isimli doğal solisyonu kullanınız

yukarıda bahsettiğim hususların hepsini uygulayarak, Allah'ın izniyle bu rahatsızlığı kendinizden uzak tutarsınız. askerde ve çevremde nice kişilere uygulattığım ve başarılı olduğunu gördüğüm önerilerdir. ha kendim de bizzat kronik farenjit olduğum için uyguluyorum ancak özellikle otacı'nın ekinezya'sı ve umca isimli 2 silah ve en büyük silah olan sabır ve bunun da geçip gideceği ve hatta sizden daha kötü durumda olan insanların da olduğu gerçeği, şükür ve inanç ile üstesinden kolayca gelebilirsiniz.

(bkz: hepsi gerçek)
hadi yemekten, içmekten, yutkunmaktan vazgectim, bari esnerken acıma be denilen hastalıktır.

nane şekeri, pastil, mentollü şeyler tüketmekten artık gına getirir.

öksürüğü de ayrı dert, acıdan öksüremiyorsun ama öksüremek zorundasın. çiledir çile.
açık bir alanda nefes alırken burnunuzu yakan bir hastalıktır. * *
konuşmayla doğru orantılı olarak azıtabilecek hastalık. bir de sigara içiliyorsa tadından yenmez. bir de kronik olmuşsa nüksetmeye görsün.*
yemeği bile adam gibi yiyemezsin boğazın ağrısından.
farinks iltihabı.
adamı hayattan soğutmaktan daha fazlasını başarabilen bir hastalıktır kendileri. herşey ve herkesten nefret etmenize neden olabilir. adaçayını sakın eksik etmeyin ve bol sıvı alın. gerisi zamana kalmıştır malesef.
not: farenjit olan arkadaşlar varsa nefretlerimizi birleştirmeyi öneriyorum.
bol su içilmesini farz kılan hastalıktır. özellikle kışın çok çektirir. eğer dikkat edilmezse kronikleşir ki kronikleşmesi kabusun başlaması demektir. sesiniz kısılır, travesti gibi konuşursunuz, hatta bazen hiç konuşamazsınız. sıcağa gelmez, soğuğa gelmez, ileri aşamalarında antibiyotiksiz düzelmez. bitki çayı da yanında desteğidir. bitki çayı şu şekilde hazırlanır:

birer tutam ıhlamur, zencefil, karanfil, tarçın ve keçiboynuzu suyla ısıtılır. demlendikten sonra alınır. isteğe bağlı olarak tatlandırmak için bal ilave edilir. bal ilavesi tavsiye edilir, hem boğaz için hem de tadı normalde pek acı.
insanı yemek yemekten ve su içmekten soğutan hatta nefes almaktan bile soğutan hastalık. son üç yıldır abonesi olmuşum gibi belli aralıklarla kendisine yakalanıyorum. başka hiç bir hastalık uğramıyor nedense sadece farenjit. anlamıyorum arkadaş domuz gribi zatürre bilmem ne hiç biri mi uğramaz. ne yaptı tapumu mu aldı üst kullanım hakkımı mı aldı anlamıyorum. artık hasta olunca doktora farenjit oldum gerekli ilaçları yazınız diye dilekçe yazacak konuma geldim hoş artık bende biliyorum ilaçları ama pahalı oluyor reçetesiz almak.
sigara, kahve, çay, öğün atlama, stres, uykusuzluk gibi nedenlerle oluşan bünyemde barındırdığım yegane hastalık. buna ''işyeri hastalığı'' da denmektedir ki, gerçekten de yoğun saatler, bol stresli çalıştığım iş esnasında ilk kez bu hastalıktan muzdarip olmuştum.
yaz ayında bile amfi yutmuş gibi öksürme, doktora gidince de acı yeme,oda buharlı olsun,pastil kullan,sprey kullan,soğuk alma gibisinden zart zurt öğütleri tekrar tekrar duyma sebebi..
gecenin bu saatinde bana ölmeyi düşündüren hastalık. yanıyor oğlum boğazlar cayır cayır yanıyor. sadece nefes alıyorum onu bile haram kılıyor şerefsiz hastalık. yeni işe başladığım için izin alamayacağıma yanayım ya da iğnesiz iyileşemediğimi bildiğim halde litre litre sulardan, vitaminlerden, ada çaylarından acınası bir halde şifa beklediğime yanayım. bağırmıyorum, tebeşir tozu yutmuyorum, deli gibi sigara içmiyorum o zaman neden lan neden bu bok peşimi bırakmıyor. *
bir ay içinde 3 defa karşılaştığım baş belası illet. ateş, halsizlik, öksürük, baş ağrısı yapıyorda bari boğaz ağrısı yapmasın.insanın aklına ölüm düşünceleri sokar.*bir de çevrendekiler senle dalga geçerse , dinlenme gibi imkan veremezlerse , ölümcül işler yapmak zorunda kalırsan ruhsal ve bedensel içinden çıkılmaz bir durum meydana getirir. tavşan görünümlü dinazor gibi bişey .
doktorların soğuk algınlığı olanlara da kimi ilaçları yazabilmek için koyduğu teşhis olduğunu bir doktor arkadaştan öğrendiğim rahatsızlık. bazı hastalıklara kimi ilaçlar gerekmesine rağmen yazamadıkları için, yani hastalarının iyiliği için kimi zaman teşhiste sahteciliğe gidebiliyorlarmış.
yaz ortasında millet şapur şupur dondurma yerken sizin bir köşede öksürerek adaçayı içmenize sebep olan illet..
uzun zamandır yaşadığımız ayrılık sonucu dayanamayarak geri dönmüştür kendisi. aslında hiç özlememiştik kendisini ama laf dinlemiyor malesef. boğazıma bir sürü iğne dizmişler gibi ne zaman oradan bir şey geçmesini sağlasam o iğneler arkadaşa yol açmak için bana saplanıyorlar hiç hoş olmuyor. umarım yakın zamanda terk edersin gitmen için herşeyi yapıcam.
lisedeyken kadın hocalar söylerdi farenjitim azdı filan diye; biz de iplemezdik tabi. bu sorun öğrencisine gerekli gereksiz bağıran öğretmenlerde çok olur. artık takdir-i ilahi midir yoksa başka bir şey midir bilemiyorum.
zırt pırt geçirip durduğum hastalık. ilacı, zimaks isimli hap ve oroheks plus isimli spreydir.
arkadaşlar kronik sinüzit ve bademcik iltihaplarıyla beraber yıllardır farenjit sorununu yaşayan biri olarak kesinlikle işe yarayan çok kolay bi yöntemi tavsiye ediyorum. ada çayı için veya gargarasını yapın.

prof. dr. ibrahim saraçoğlu bademcik iltihabı farenjit ve geniz akıntısı için adaçayı kürünü tavsiye ediyor.bunun için yaklaşık 1 su bardağı kaynar suya tatlı kaşığı veya 1 poşet adaçayı koyarak 10 dakika demlendirin. (kaynatmayın).
uyarı: demlenme süresi dolduğunda bitkiyi daha fazla suda bekletmeyin mutlaka süzün. gargara için hazırlanan 1 bardak adaçayı 48 saat bozulmadan bekleyebilir.
elde edilen su ile günde 2-3 kez gargara yapın.özellikle akşam yatmadan önce ve sabah evden çıkarken mutlaka 1-2 kez gargara yapılmalıdır.ayrıca bununla birlikte 1 ay boyunca her gün 1 çay bardağı adaçayı için.
genellikle sigara içenlerde ve çok konuşanlarda görülen bir hastalıktır, 'öğretmen hastalığı' denmesinin sebebi de, öğretmenceğizlerimizin sürekli olarak konuşması ve genelde sigara içiyor olmasındandır.

gereksiz ayrıntılar bir yana, önemli noktalara değinecek olursak;

boğazda sürekli bir kuruluk, sık sık duyulan yutkunma ihtiyacı, sanki boğazda yoğun balgam varmış hissi ve acı yanmalarla kendini belli eden bir illettir bu.

doktor, boğazından aşağı kameralı aparatı sallayınca, ekranda gördüğün tarumar olmuş küçük dil civarı ve gırtlak ağzı bölgesinin, sana ait olduğuna inanmak istemezsin, ne sikik bir hastalık olduğunu o an anlarsın işte.

eğer üst solunum yollarında da problem varsa (geniz eti, sinüzit, burun tıkanıklığı vs..) bu farenjit illeti daha bir coşacaktır.

zira burundan alınan nefes, gırtlaktan geçmeden önce nemlendirilir fakat burnun tıkalı olması durumunda, ağzın açık uyuyacağın ve kuru havayı direkt ağız yoluyla alacağın için, neredeyse sigara kadar, farenjite yardım etmiş olacaksın.

kansere falan çevirecek bir şey değildir ama yine de insanı hayattan soğutabilen bir hastalıktır bu, kesin tedavi değil ama en azından acını hafifletecek, faydalı bir sprey olarak kloroben'i öneriyorum.

onun dışında doktorun söyleyecekleri bellidir;

*o sigarayı bırak
*ağzını ayırma
*soğuk ve sıcak içme
*asitli içeceklerden uzak dur
*üşütme
*kalın giyin
*bsg...