fantastik ulu roman

entry451 galeri0
    451.
  1. Dünya biraz daha yaşlanmış, düzen biraz daha karmaşıklaşmıştı. Huzur ortamı yavaş yavaş kayboluyordu. Çeşitli yerlerden bazı ırkların gizlice toplantılar yaptıkları haberleri yayılıyordu. Kötülüğün habercisi kara bulutlar gökyüzünde gözükmeye başlamıştı. Ama kimse nedenini bilmiyordu. Bu bilinmeyenlerin dışında insanlar normal yaşamlarına devam ediyorlardı. Arada çıkan ufak tefek isyanlar dışında pek tuhaf şeyler olmuyordu. insan ırkında da tuhaf bir şekilde uzun süredir huzur ortamı hakimdi. Şakayık ve yesilbaslikertenkele 'nin evliliğinden uzun zaman geçmişti.. bu zaman içinde Nur topu gibi bir erkek çocukları olmuştu. ismini taaa koymuşlardı. diğer çocuklardan farklıydı, doğaya karşı ilgiliydi ve kabiliyetliydi.. babasından aldığı iyi bir fiziği vardı, annesinden aldığı zarafeti de onun hemen dikkat çekmesini sağlıyordu.. yesil onun ileride iyi bir şövalye olacağından emindi ama annesi onun bir marangoz olmasını savaşçı olmasına yeğliyordu.. böyle bir ortamın içinde taaa, ikisinin de bilmediği bir şeyle ilgileniyordu; büyü. Çocukluğunda babasının eski büyücü dostlarının hikayelerini duyup onlardan çok etkilenmiş ve büyücü olmaya karar vermişti. ailesinden gizlice bu işle uğraştı. etraftaki çeşitli bitkilerle tuhaf iksirler yapmaya çalıştı. eski büyücülerin tarihini araştırdı... 5 yıl geçmişti.. taaa kitaplar ve bitkilerle oynamaktan sıkılmıştı, başka diyarlara gidip yeni şeyler öğrenmesi gerekiyordu ve artık bu kararını ailesine açıklaması gerekiyordu. fakat bunu nasıl yapacağını bir türlü bulamıyordu. Babasının karşısına geçip " ben uzak diyarlara gidip, iyi bir büyücü olacağım baba." dediğinde, yesil'in suratındaki hayal kırıklığını görmek de istemiyordu.. Annesinin de onun ayrılmasını isteyeceğini hiç zannetmiyordu.. Birilerinden yardım almalıydı, ama kimden?
    Bir gün sarmaşık han'da tek başına oturmuş bunu kara kara düşünürken içeri yaşlı, kahverengi yıpranmış bir cüppesi olan bir büyücü girdi. Gözleriyle boş yer arayan adam tek oturan taaa'yı farketmişti. yaşlı adamla göz göze gelen taaa birden irkildi ve bakışlarını başka yöne çevirdi. arkasından gelen yavaş adımların sesini dinledi.. ardından kalın ve etkileyici bir ses " yanın boş sanırım genç adam? Öyleyse bu yaşlı büyücü sana eşlik edecek.." . taaa o an şaşırmıştı, ne diyeceğini bilemedi ve kafasıyla onayladı. yaşlı adam yanına oturdu. Taaa nın gözleri yaşlı adamın elindeki asaya dikildi. bunu gören büyücü, " etkileyici değil mi? 90 yıllık yol arkadaşım, ikimizin görmediği hiçbir şey kalmadı bu dünyada biliyor musun genç adam? Benim için çok değerlidir. Ben gençken, yaşlı bir büyücü bana bu asayı vermişti. içinde çok özel bir güç olduğunu ve bunu ancak o güce sahip olan kişilerin bunu ortaya çıkartabileceğini söyledi. O gün o büyücü benim hayatımı değiştirdi.." . "Bana söylemeye çalıştığıın şey nedir yaşlı büyücü?" dedi taaa heyecanla.. "Burada karşılaşmamız bir tesadüf mü sence?". Taaa biraz afallamış ve korkmuştu; " kimsin sen?!" . " Seni tanıyan biriyim. uzun zamandır tanıyorum hem de.. Korkma genç adam,benim gibi yaşlı bir adam sana birşey yapamaz." . " Benden ne istiyorsun peki?". "Ufaklıktan itibaren büyü ile ilgilendiğini biliyorum. Senin farkedemeyeceğin bazı şeyler farkettim ve kaderinden yazılı olan şeyi sana vermeye geldim.". taaa, o ana kadar hiç tanımadığı birinin gelip esrarengiz bir şekilde konuşmasının şaşkınlığını üstünden atmaya çalışıyordu. içinde hem büyük bir heyecan hem büyük bir kuşku vardı. Bu adam ya delinin tekiydi ya da gerçekten ortada büyük bir olay vardı, fakat neden kendisi bunun içindeydi?. Onu nasıl tanıyordu, ve taaa onu nasıl tanıyamıyordu. sonra yaşlı adama döndü "Adın nedir yaşlı büyücü ?".

    to be continued...
    1 ...
  2. 450.
  3. yenilerini beklediğimiz, ulu romanlar serisinin ilki.

    gerçekten çok komikti.
    en sonunda da yesilbaslikertenkele ile benim düğünümüz olmuştu.
    gerçekte ise ondan 11 ay sonra oldu...
    1 ...
  4. 449.
  5. 448.
  6. karga bitmez tükenmez uykusundan uyanıp kendine geldi. şöyle bi gerindi. elini yüzünü yıkadı ulan çok yakışıklıyım gene diye kendinden makas aldı, götünü kaşıyaraktan içerki odaya gitti, elbiselerini giydi. ne rüyaydı be dedi kendi kendine...
    not:bıraktık kendiniz bişiler yazın diyerekten hiç bişi olmadı. baktım gitmiyo bitirdim. dersenizki yok biz sensiz de devam ederiz. o zaman silerim bu beyanı. ayrıca karakterleri önceden belli bir kurgu daha iyi olur kanaatindeyim. önceden neler yapabileceğiniz ne olacağınız belli olacak. karakter bir yazar tarafından alınana kadar benim tarafımdan canlandıralacak. bana mantıklı geldi ama, maalesef şu sıralar zamanım yok... evde bilgisayarım olsa...
    3 ...
  7. 447.
  8. enterezan iç ses e seslendi huuu olric bak napıcaz destekleyelimmi ne yapalım diye içten içten düşündü ama olric gene arazi modundaydı araki bulasın olmuştu gene kimbilir nerlerde görünmezlik rolü oynamaktaydı acaba ?

    karga gittiği uzak diyarlardan bir türlü dönmek gelmek bilmiyordu herhalde onca savaştan sonra zevkü safa olayı ona cazip gelmişti

    cinodan hidrojenden haber yoktu yeşil ve şakayık ise uzun süren balayındaydı zaten ses beklemek anlamsızdı

    sadakatsiz ise karga yı göndermesine göndermiş ama sonra oda onun arkasından arazi olmuştu yoksa aynı diyarlara mı gitmişlerdi kine ?

    romana bir son olması lazımdı ama bu son nasıl olamlıydı ki ? *
    0 ...
  9. 446.
  10. evet sonunda enterezan bildiklerini açıklama iç ses yüzünden zorlanmıştı olric açıkla açıkla diye bu küçücük periyi rahat bırakmıyordu neresine ne tıkamışsada fayda olmamıştı ahanda bu iç ses pek bir gürdü frekansını bulduramıyordu ki kaçsın sonunda pes etti ve söyledi :

    arkadaşlar geçen gün düğünde karga ve sadakatsiz in konuşmasına tanık oldum baktım fısıldıyorlar şöyle bir heybeden kafamı uzattım ve baktım gördüm karga beni uyuyor sanıyordu ama ben uyanmıştım bir kere ama onlar hararetli konuşurken fark etmemişlerdi karga sadakatsiz e karı kız alemine gideceğini ama bunu açıklmaması gerektiğini söylüyordu çünkü kendisi çok bunalmış ve savaşlarda yorulmuştu ve uzak dünya da çinçin denilen bir yerde hatunların masaj ve vs yaptığını duymuştu hatta ordan bir jalaponya 'ya * uçup geyşa denilen hatunlarında servisinin tadına bakacaktı bu zaman alabilir kimseye aleme gittiğimi çaktırma bir durum olursa sen bir savaş planı yap onlar nasılsa gaza gelir seni takip ederler sora ben seninle 7.ci gücüm * sayesinde bağlantı kurar olaya katılırım dedi ama kıskançlık olmaması ve kardeşlik arasına husumet kaçmaması için bunu gizli tutmalıyız zorlanmadıkça sakın açıklama diye de tembih etti

    işte bunlar karganın sadakatsiz e olan sözleriydi enterezan şok olmuştu dağ gibi kahramanın zevkü alem peşinde koşmasının zamanımıydı sırasımıydı şimdi? çocuklar ve esirler ortada gene yoktu zaten herşey onların ortadan yok olmasıyla başlamıştı evet şimdi söz ve gözler sadakatsizdeydi bakalım durumu nasıl 360 derece döndürecekti merak ediliyordu *
    0 ...
  11. 445.
  12. enterezan olric in kargaya olan seslentisini duymuştu ama hiiç heveslenme ondan çıt mıt çıkmaz şu ara kendi aleminde hatun ,yemek dalgasına takılıyor fantastik olaylar ancak güney bölgelerinde yer alıyor ayrıca iç ayarlarını kapattığı içinde seni duyamaz boşuna yırtınma kendisine ulaşılamıyor dedi * *

    sora olric le konuşmaya devam etti sen git de diğer kahramanlara konuş belki onlar bu kardeşliğe bir el atarlarda karga nın yüzü kızarır mesela cino nerdeydi ya sadakatsiz ? yeşil le şakayık acaba balayından dönmüşmüydüler ? hidrojen nerdeydi ? *
    1 ...
  13. 444.
  14. yeşil taa cumartesiden sözü kargaya bırakmıştı lakın karganın ortadünya dan birşeyler ifade edebilecek takati olmadığını ve isteğinin de olamayacağını bilmiyordu. çünki karga bu sıralarda kendi reel dünyasının çetrefilli yollarında kaybetiği güzel zamanlara ağıtlar yakabilecek bi ruh halinde idi.

    karga hasta idi ve bu gerçeği ortadünya da kargadan başka bilenin olmasını istemiyordu.

    dısardan bı ses ıle vezirin bunları belirtmesi hoş olmayabılırdı elbet lakın yapacak baska da bır sey kalmamıstı...
    0 ...
  15. 443.
  16. sol frame akıp gitmekteydi gözler fantastik ulu roman'ı ararken, 2 gündür ortadünya'da çıt çıkmıyordu. ortadünya 'da zaman durmuştu. ama kahramanların uyanma vaktiydi artık. söz karga'da idi ama o ortalıklarda yoktu. ortalık gizem kaynıyordu. çocuklar neredeydi , onları kim kaçırmıştı, neden kaçırmıştı, acaba kahramanlar doğru yöndeler miydi.....?

    ve olric karga'ya fısıldadı:
    "şşşşşşşşşşşş fantastik cön bi el atmanın zamanı gelmedi mi? fantastik vatan, fantastik kardeşlik senden kurgu bekler.."
    0 ...
  17. 442.
  18. enterezan düğün sırasında uyumamak için bulduğu kısa zamanda uyumuştu artık uyanmasının ve duruma bakmasının zamanı gelmişti .heybesinden kafasını uzatınca pelerinli yeni birini gördü daha yüzünü göremiyordu ama sanki genç ve azimli biriydi gene birşeyler mi kaçırdım diye düşündü geriye baktı ama şuanda önemi yoktu çünkü herkes neşeyle kaynaşmış ve yoluna devam ediyordu demekki hayırlı bir iştir diye düşündü fazla sorgu sual ahiret soruları sormayacaktı şimdi sırası değildi

    enterzanın uyandığını farkeden iç ses olric hemen atik davranarak içten içten gürledi ama faydası yoktu zira enterezan haftasonunu komple uyuyarak geçirmişti o yüzden olric e şöyle cevap verdi bu hafta sorularının cevabını umarım verebilirim ** dedi sonra dönüd bu yeni kahramanla artık tabışması gerekiyordu zira karganın kendisini tanıştırmasını beklerse daha çok beklerdi belki üç yüz yıl kadar felan .neyse merhaba ben enterezan dedi sanırım sende duyduğum kadarıyla sadakatsiz olmalısın bunları söylerken onun omzuna konmuştu gülerek yanağına bir hoşgeldin öpücüğü kondurmuştu ortamı ısıtmak için ama bu arada karga kendisini tekrar heybesine dönmesi konusunda uyarmıştı şimdi bu düğün ortamında neşeli iken enterezan da ikibir etmeden isteiğine uydu ama bir kere kıl olmuştu hatta birara acaba cino nun omzuna mı konsam diye düşündü ama cino da kendisine şimdi sırası değil kızdırmayalım kargayı diyen gözlerle bakınca istemeye heybesine doğru yol aldı ama yüzü son derece asılmıştı ve homurdanıyordu

    eee bundan sonra neler olacaktı ? düğün şen şakrak güle oynaya devam etmiş yeşil le şakayık ı balayına göndermişlerdi haftasonu tatili bitmiş ve pazartesi olmuştu sıra kargadaydı artık romana müdahale etmesi gerekiyordu *
    0 ...
  19. 441.
  20. hayatın akışına müdahele edemeyecek olan olric, kimseyi öldüremezdi de. o yalnızca içsesti, nereye gidersen git seninle gelecek olan herkesin içinden gelen ses, seni seninle yüzleştiren içses. kahramanlara yalnızca bireysel olarak yardımcı olabilirdi, yalnızlıklarını paylaşabilirdi, umutlarını kaybetmemeleri için destek olabilirdi.. zaten onların içinde ortama göre şekil değiştiren, maya* ırkından olduğu şüphelenilen bi karga olduğu için bi savaşçıya daha ihtiyaçları yoktu.

    içses olric, sadakatsiz'e, "efendi sadakatsiz, endişe etme, sabret. sabır başarının sırrıdır." dedi

    enterezana ise minik kılıcının nerde olduğunu sordu, daha başka soracakları da vardı ya şimdilik bekleyebilirdi, hafta başı sorardı artık..

    kargaya senin içses elbetteki alkolik olur, malum klavuzu rus olanın burnu votkadan çıkmaz! her akşam içiyonuz efendimiz? artık dürüst olmanın ve kendinle yüzleşmenin vakti geldi.

    yeşil ve şakayık'ın mutluluklarına ortak olan olric ise "elleriniz birbirinizden hiç ayrılmasın, küçük dokunuşlar büyük mutluluklar getirsin, knorr* hep yanınızda olsun" dedi.

    hidrojen ve cino'ya "efendiler, şüphe size rahat vermez. sadakatsizi daha yakından tanıyacağınız zaman gelecek." dedi
    0 ...
  21. 440.
  22. sadakatsizin de gruba iştiraki ile daha bi güçlenen grup yeşilin geleceğe daha bi umutla bakmasına sebep olmuştu. yeşil ayrıcana nişanlısı kimdir sorusuna doğru cevap verdiği için tebrik etmişti. ve bu centilmenliğe bir centilmenlikte kendisi yapmak istiyordu. istanbuldaki bir müzeden çaldığı kaşıkçı elmasını sadakatsize hediye etti yeşil. evet evet yanlış duymadınız kaşıkçı elması. orda duran da fotokopi makinasından çıkmış bir suretiydi işte. konuyu daha fazla uzatmayın işte yao dedi yeşil. mesleğinin ne olduğunu tekrarlamasına gerenk yoktu hakkaten de yani. bilen biliyordu ne iş yaptığını.

    yeşil hidrojene biraz olsun gülümsemiş ama hafiften de bu espri nedeniyle tırsmıştı. hani, kardeşlikti önem kazana bu cemaatte ve bi tarafta espri yapanhidro diğer tarafta kızgın karga olsun istemiyordu. akabinde ve olaylar gelişir yazmayı ise hiç istemiyordu. *

    neyse düğün hazırlıkları ne alemdeydi bilmiyordu yeşil daha çok bayanların işidir diye herhalde. o sadece giymiş laci takım zırhını düğün saatini bekliyordu. ya da "heeey karga bu roman nereye gidiyor düğün olcak mı" diye sormak istiyordu.

    ve en nihayetinde karganın yanına gelmesi ile yeşil düğünü en azından bir iki orta dünya saati öteleyip kardeşlik için önemli olan bir gerçeği kargadan açıklamasını bekliyordu. karga belki de bu düğün sebebiyle kalabalığa gelir de unutur sanmıştı herkes ne de olsa alabalık bunlar diye mi düşündü bilinmez ama görüldüğü gibi unutulmamıştı ve hadi karga anlat bakiiiim diye zortladı yeşil efendi.

    şimdi nereden çıkmıştı bu yeşil baksaydı ya düğününe diye düşünecek olanlar size söylüyorum. kardeşlik kardeşlik diye nara attınız durdunuz şimdi ben kardeşlik diye nara atınca mı çıktınız ortaya.

    neyse efenim bir daha savaş ne zaman çıkar bilinmezdi ama karga olanları anlatsındı. e malum bugün cumartesiydi. haftasonuydu işler yoğundu. yeşil herşeyi yazmak için bu vakti kendine uydurmuştu.bundan sonra ancak okuyabilirdi. daha tüm işlerini bitirecek arabasını temizlemeciden alıcak akabinde şakayıkın yanına gidecek ve düğün hazırlıkları ne alemde onu soracak biraz da gezeceklerdi. *

    söz kargadaydı. *
    0 ...
  23. 439.
  24. ho ho hooooo dedi karga nedensiz bi şekilde... içini neşe kapladı...ne küsel dedi. hadş ben ısmarlıyom bu akşam
    1 ...
  25. 438.
  26. hoşgeldin sadakatsiz diyerek bir reverans hareketi yaptı cino saygı ile ve çekildi..
    0 ...
  27. 437.
  28. -hımm dedi cino.. ismin her ne kadar bu kardeş birlik için bir tezatlık teşkil ediyorsada * referansın karga dır bize sadece sana hoş geldin demek düşer .. fekat
    son iki sorudan çakozlamak üzere idin.mühim değil onlar formalite için sorulmuş sorulardı zaten.. yalnız.. özel kokteylimden sana ısmarlamak isterim bi ara..sen de öğrenirsin için de neler var.. *
    0 ...
  29. 436.
  30. sevgili sadakatsiz..pelerin melerin ok.savaş aksesuarlarında tamam.. görüntü itibariyle her taraftan kurtarıyorsun.. genç olman da dez avantaj mı yoksa avantaj mı onu da ileride göreceğiz..
    şimdi söyle bakalım..
    1-karşına üç troll.20 orc . 2 de boa yılanı çıksa naparsın?
    2-yeşilin nişanlısının adı nedir?
    3-enterezan en son kimi öpmüştü?
    4-cino nun içmekten çok keyif aldığı kokteylinde hangi içkiler mevcuttu?
    1 ...
  31. 435.
  32. tabi sorabilirsin diye cevap verdi karga. hatta benden izin alma ona sor...
    ardından hidrojenin yaptığı yürekleri ağıza getiren hareket ve sonrasında bunun espri olduğunun anlaşılması savaş yüzünden kasılan sinirlerin boşlamasına neden oldu... duvarlar çınladı kahkahalarından
    1 ...
  33. 434.
  34. cino hoş geldin demeden önce bu genç gönüllüyü tepeden tırnağa süzdü..
    sonra karga ya döndü ve bir kaç soru sorabilir miyim o na ?.* diye sordu
    1 ...
  35. 433.
  36. karga yanında sadakatsiz olduğu halde dışarı çıkıp arkadaşlar yani refekatçimizi tanıştırayım dedi. isminden yanlış bir kanıya varılmasın, bu arkadaşımızın adı sadakatsiz dedi.
    tepkileri merak ediyordu
    2 ...
  37. 432.
  38. karga uyandığında herşeyi hatırlamıştı aslında yalnız arkadaşlarının yüzündeki korku ve şüphe yalan söylemesini de beraberinde getirdi...

    neyseki yeşille şakayık evleniyorlardı ve buradan daha güzel bir yer olmazdı bu düğün için. hem böyle bir havanın en büyük faydası kargaya olacaktı.zira düşüncelerini dağıtacaktı grubun...
    şahmaranın yanına gidip desteği için kendisine teşekkür etti. şahmaran sana yaptıklarım bu kadar değil bir sürprizim daha var dedi. karga şaşırmıştı.kendisine neden bu kadar iyi davrandığını bilmiyordu. sebebini sordu. şahmaran bana senin gelişin ve bu dünyaya yapacakların bana bildirildi. ben de bu dünyanın bir parçası olarak sana yardım için and içtim. derken elini omzuna koydu. gözlerinde samimi bir hava vardı. karga güvendi dostuna. nitekim zor zamanlarda destek olmuştu.bunu yaparken de hem dostlarından olmuş, hem de eski saray yeni tavernasına çok ziyan gelmişti...

    peki dedi karga sürprizin ne? elini şaklattı şahmaran genç pelerinli aydınlık yüzlü pırıl pırıl parlayan gözşeri ve kocaman gülümsemesiyle pelerinli biri girdi içeri. bu dedi ismi sen yanıltmasın sadakatsiz. grubunuzda eksik olan güç odur. o genç olduğuna bakma çok güçlü bir büyücüdür.

    karga tepeden tırnağa süzdü yeni yol arkadaşını. çok sempatik bulmuştu. gözleri yıldız gibi parlıyordu.
    ekibe hoş geldin dedi gülümseyerek...
    2 ...
  39. 431.
  40. evet kahraman karga bir savaşı daha sona erdirmişti evet biraz hunharca bir sona erişti bu ama genede sonlanmıştı işte yorgunluktan bayılan karganın etrafında toplandı kardeşliğin diğer elemanları hidrojen ,cino, yeşik ve şakayık ve enterezan ama kimse iç sesi duymuyordu yaw bu iç ses de hep sıvışıyordu zaten habire savaş bitti diye içip içip sora bir yerlerde sızıp kalıyordu görünmezdi ya ona sığınıyordu tabii ah bir görünseydide neyseydi

    karga bitkin perişan yerde baygın yatarken diğer kahramanlar kendi aralarında konuşmaya başlamıştı evet savaş bitmişti ama karganın bayılmadan önceki son sözleri biraz dikkati çekmişti karga neden birden bire * ben canavarım demişti ? bunun şahmaran ın ikram edip içirdiği iksirle alakası varmıydı ?öyleyse bu durum belki tersine tepebilirdi belki bir gün karga düşman olup şahmaranla birlikte tüm orta dünyayı yerle bir edebilirdi ? evet bunları düşünen cino asıl tehlikenin içlerine yavaş tavaş sızdığını söyledi .enterzanda ona korku dolu gözlerle bakarak onayladı .derhal buna bir çare bulunması gerekiyordu ama nasıl nerden ?

    öte yandan savaş bitmişti ve kutlama yapılmalıydı onlarca esir savaşın hakkını istiyordu yeşil düşündü taşındı tam zamanıydı biskrem almaya giderken çarşıyadki debers e(orta dünyada ünlü kuyumcu ) uğrayıp şakayık ın sağ eline uyacak muhteşem bir pırlanta almıştı ve tam zamanıydı hemen şakayık ın önünde diz çökerek masum aşklarını mutlu bir izdivaçla şenlendirmeyi teklif etti evet yapılacak şenliklere hüsnü şenlendiricide gelecekti ne alakaysa ? * * evet orta dünyada düğün havası esmeye başlamıştı enterezan ve cino gelinlik seçimi için şakayık a yardım etmeyi teklif ettiler sevinçle

    karga da uyanarak kendine geldi nedense yaptıklarını ve dediklerini hatırlamıyordu geçici hafıza kaybına uğramıştı ama yeşil in kararını tebrik etti ve hazırlıklar başlasın diye buyurdu düğünümüz var yakında tez şenlikler kurulsun 40 gün 40 gece * **
    1 ...
  41. 430.
  42. "peki şakayık ne yapmıştır?" diyorsanız şayet ahan da söylüyorum:
    her başarılı erkeğin arkasında tabiki de bir hatun vardır.dolasıyla yeşilin tüm başarısı aslında şakayıka aittir. o kendinden önce sevdiğini düşünerek, sevdiği uğruna uykusuz açbilaç sevdiğine destek olarak ve bir gün olsun "ya ne işimiz var burda, kaçıp gitsek bi yuva kursakya" demeyip dırdırlanmayarak erkeğine destek olmuştur.

    düğün konusuna gelince şakayık, yeşilin kadinin onunde egilip evlenme teklif etmek başlığına atfen yaptıkları şakayıkın gururunu okşamış ve diğerlerine hava atması için itici bir güç olmuştur. ama şakayık yine de pek belli etmemiştir. enterezan ve cinonun gelinlik yardım tekliflerinden memnuniyet duyan şakayık arkadaşları ile derhal despektas moda evine * koşmuşlar ve en güzel gelinliği beğenmişlerdir.

    artık bundan sonrası güzel günler göreceğiz çocuklar modundadır. karga da uyansındır artık ve olanları anlatsındır.
    2 ...
  43. 429.
  44. savaşçıların hepsi yorgunluğundan birbirine hal hatır sormayı unutmuş uyumayı nasıl uyanacağının formülünü hesap eder olmuştu. karga muhteşem bir zaferin ardından gururla bakıyorum dünyaya modunda geziniyordu. yeşil her zamanki gibi şakayıkının elinden tutmuş ve tatlı bir uykuya dalmıştı savaşın ardından. dinlenmenin akabinde sabah uyanmıştı erkenden ve şakayık ile birlikte sabah yürüyüşü yapıyorlardı.

    tabii şu anda herkesin aklına savaş esnasında neredeydi bu yeşil sorusu geliyordur sanırım. muhakkak. elbette böyle bir soru gelebilir insanların aklına. cevap vermek biz orta dünyalı savaşçı asil kahramanlara düşerdi. ve yeşil de bir kahramandı cevap veriyordu.

    savaş esnasında on yüz bin milyon tane simurg evladını öldürmüş, şahmaranın elemanlarının döktükleri yağları ateşte pişirmiş ve onların kızgın olmasını sağlamış akabinde bir tane ok fabrikası kurmuş hemen oracıkta ve elemanlara ok yetiştirmiştir. siz cüneyt arkınla mı karıştırdınızdı yoksamkine. bu oklar nasıl olur da bitmez sorusu hiç mi gelmez akıllarınıza diye de soru cümlesi ilave etmişti cevabının kenarına ataçla.

    asıl en önemlisi ise savaş sonunda çıkagelen king kong hayvanının karganın kandırmasıyla susmasıdır. karga bi biskrem versem demiştir lakin o aklı yeşil vermiştir ve karga da akıl sendense alması da senden demiş ve biskremi almak yine yeşile düşmüştür. sabri ülkere bi ton dil dökmüştür bi biskrem almak için. nihayetinde almıştır biskremi.

    enterezanı kurtarmıştr hayvandan, kardeşliği de korumuştur çünkü herkes king kongla uğraşamazken bir de simurglar vardır o esnada savaşın içinde ve cino hepsine yetişemediği için bi kısmını kılıçtan bi kısmını iğne deliğinden geçirmiştir ama gişelerden geçenler rahattır. ogs midir nedir bu böyle hemen damlamışlardır yanımıza. olsundur şahmaranın yılanları da onları haklamıştır. savaş dinlenilmek üzere mola vermiştir.

    peki şimdi size sorarımdır. yeşil ne yapmıştır diye hala utanmadan sorar mısınız??? unutmayın ki yeşil bu kardeşlik için bu çocukları kurtarmak için kardeşliğin mihenk taşlarından biridir. peki şimdi ne olacaktır savaş devam edecek mi yoksa yeni yaratık uydurmaya mı çalışacağızdır. ya da yolumuza devam mı edeceğizdir. olrice göre simurglar da bitmiştir. yani olric de bize ya yeni yaratık bulun savaşmak için ya da yolunuzda ilerleyin demektedir.

    *

    olric ilk kez yanılmıştır karganın gece uyumayıp simurların yanına gitmesi herşeyi ortaya koymuştur. simurgların saldırı planını öğrenen yeşil de boş durmamış ve kargaya yardım etmiştir diğer arkadaşları gibi.

    karganın bu doğa üstü sesleri ve akabinde tüm simurgları tek hamlede öldürmesi yeşilin garibine gitmişt tuhaf karşılamıştır. zira karga ben canavarım demiştir ama canavar da olsa bizim için bizimle ugraşan bir kardeştir o da. ne yani dışlayacak mıyız tabii ki hayır.

    yeşil hemen karganın yanına koşmuş baygınlık geçiren kargaya ayılana gazoz bayılana limon diyerekten uludağ gazoz ikram etmiştir. karga gözlerini açmamıştır zira çok yorulmuş ve uzun bir süre dinlenmesi gerekmektedir. kimse bundan sonra elementi bırakın savaş narası bile uydurmasın.

    karganın kendine gelmesi ve geçmişi dahil tüm olanları gruptakilere anlatması beklenecektir. evet kargas iyileşince söz sende olacaktır. *

    *

    yeşil enterezan ve cinonun karga hakkındaki fikirlerine katılmıyordu. zira karga bugüne kadar da canavardı ve kimseye bi zararı dokunmamıştı. kaldı ki çok da iyiliği dokunmuştu. nasıl böyle birşeyi düşünürlerdi karga hakkında. velhasılı kelam karga uyanana kadar yeşil komutayı devralmayı teklif etti gruba.

    dikkat ederseniz düğün ile ilgili de bişey yazmıyordu. o kadar da mütevaziydi yani. o konular bayanlara mahsus diye şakayıka bırakmıştı
    1 ...
  45. 428.
  46. *karga uyandı gece planlar üzerinde çalıştığından çok az uyumuştu. bir ara simurgların karagahına bir farwe olarak sızdı. planlarını öğrendiği an kalbi hüzün doldu. zira o gece 10bin simurg daha katılacaktı aralarına ve ne okçular ne hendek onları durdurabilecekti. karga bir sürü plan düşündü en sonunda aklına bir şey geldi aslında bunu ilk başta düşünseydi bu kadar iyi insanın kanı da dökülmemiş olabilirdi....
    uyandığında iç sesi duydu. bitti mitti diyordu. sanırım gene içti bu içses savaş varken sıvış sonra bitti diye sevin. olacak iş miydi bu?
    cino yeşil ve hidrojene planlarını anlattı. şahmarana oyalayabildiğiniz kadar oyalayın diye ricada bulunud. enterezan ve kongun yanına gitti. kongun muzu bitmişti yenilerini istiyordu karga muzlar simurglarda ama onlar kötü niyetli olduklarından senden saklıyorlar dedi..niyeti nifak sokup kongu kendi tarafına çekmekti. enterezan çok tatlı uyuyordu uyandırmaya kıyamadı. vardı bu küçük peride bişiler...

    şafakla beraber simurglar harekete geçti dalga dalga geliyorlardı. kong üzerlerine atladı ama simurglar hazırlıklıydı yüzlerce ağlı ok atıldı ve kong çırpındıkça daha da hareketsiz kaldı.

    kongu saf dışı bırakan simurglar. oklar için önlem olarak tahta köprüleri tekerlekle çekmek yerine altına girip taşımaya başlamışlardı. daha meşakkatli olsada hendeğe yaklaşmalrı çok daha kolay olmuştu.

    hidrojen şarkısını söylerken sesini daha da yükseltti. bu kaharamanlarımıza ve az sayıdaki savunmacıya daha çok kuvvet aşıladı ama, simurgları sayısı çoktu. cino üzerine gelen simurgları biçmeye başladı. yeşil şakayıkı tavernadaki kuytu bir köşeye saklamış gürzüyle savaşıyordu ebat olarak küçük te olsa görünmezlik miğferi sayesinde düşmanlarını gafil avlıyordu.

    karga vakit geldi diye düşündü tüm simurglar saldırmıştı. o anda karga bir kırlangıç haline dönüştü. önce kendi ekseninde iki tur atttı ve hızla savaşçıların arasından geçti. kırlangıç çok hızlı ve küçük olduğundan oklara hedef olma ihtimali de oldukça düşüktü. hızla ormana daldı.sümürk ve karagah komutanları ayrıca korumaları yaklaşık 50 kadar asker vardı. karga bir ağaca tünedi sümürk çok memnundu savaşın gidişatından. kurmayları askeri dehasından dolayı kendisini kutluyorlardı...
    burada bir parantez açmak gerekirse bu dünyadaki simurgların bildiğimiz simurgla alakası yoktu simgeleri bile bilinenle alakalı değildi... peki bildiğimiz simurg ney derseniz. yaptığım araştırmalara göre efsanevi bir kuş. zümrüd ü anka yahut phoenix denilen 30 adet kuşun birleşiminde oluşmuş bir kuş.böle bişi...

    karga mümkün olan en yakına indi ve insan şekline girip sümürkün üzerine atladı. lakin hiç ummadığı bir şey oldu ve sümürk birden ortadan kayboldu. demekki tek sihirlikendisi değildi. adamları kargayı farkedip kılıçlarını çektiler. karga yukarı sıçradı ve ilk hareketi savuştururken dönen bıçağını savurdu eli boşta kalınca diğer kılıcınıda çekti ve tek bir kılıç haline getirdi. fakat yine beklemediği bir şey oldu sümürk arkasında belirerek onu sımsıkı tuttu. normal bi simurgun çok daha iri ebatlarına sahip sümürkün
    sıktığı karga nefes alamadı ama onuda yetenekleri vardı ve bir kokarca haline dönüşüp sümürkün suratına kokulu sıvıyı zerketti. sümürk ne olduğunu anlayamadan iğrenç bir kokuyla başba kalmıştı. karga hemen insan kılığına büründü zira hayvan formunda silahlar sanki vücudun bir parçasıymış gibi olduğundan kullanılamıyordu... insan formuna döndüğü anda sol kolundaki okları fırlattı fakat gene sümürk oradan kayboldu o sırada korumalar saldırdılar tabi filmlerdeki gibi teker teker saldırmadıklarından birden hücum ettiler fakat karga yine sıçradı. bu hareketi ona müthiş bir avantaj sağlıyordu...
    bu kez umulan olmadı. ağaçlardaki simurglar ellerindeki çelik ağları karganın üzerine fırlattılar. karga külçe gibi yere düştü zorlukla ayağa kalktı. ellerini kullanamıyordu. simurglar bunu fırsat bilerek önce ok yağmuruna tuttular karhayı ve sümürk tam kalbine çelik tırtıklı uçlu simurg mızrağını sapladı. karga bir şey düşünemedi sadece etraf karardı. yine vücudunu terkettiğini düşündü. sanki dışarıdan izliyordu olayları. vücudu olduğu yere çöktü simurglar direnişin başını öldürdükleri için birbirlerini kutlamaya başlarlarken beklenemyen bir şey daha oldu karga ayağa kaltı ve savaş çığlığını attı. bu daha öncekilere benzemiyordu. ilk savaşta kendisinin hatırlayamadığı öldürücü yaradan sonra bağırdığı gibiydi. kong bile ürktü bu sesten. sanki binlerce ağaca aynı anda yıldırım çarpmış bgibi bir ses çıktı. sonra üzerindeki çelik zincirli aplar etrafa dağıldı her bir halka diğerinden ayrılmıştı. karga yerden yğkseldi kanatları kapandı tüm vücudunu örttü. sonra birden kanatları ve kolları iki yana açıldı gözbebekleri kaybolmuştu ağzından anlaşılmayan sözler çıktı ve simurglar oldukları yere çökerken içlerinden siyah sisler karganın vücuduna girmeye başladı. karga simurgların yaşam enerjisini emiyordu. dışarıdan izlediği bu görüntüler sonunda birden geri çekildiğini hissetti. gözlerini açtı. etrafında canlı tek bir simurg kalmamış gibi gözüküyordu. içinde büyük bir acı hissetti. tüm ruhların acısını aynı çığlık yükseldi boğazından ama bu sefer keder yüklüydü... savaşan herkes bu sesler sırasında ara vermişlerdi. herkes mevzilerine çekiliyordu. bu kadar savaşçı aynı şeyden ürkmüşlerdi. kargadan...

    karga çok güçlü ve kin dolu olduğunu hissetti. bir şey yana kaydırdı kendini ve olduğu yerde döndürdü. bunu tamamen refleksi bir şekilde yapmıştı. ama bunu yaptığı için sümürkün öldürücü darbesinden sıyrıldı. gerçi öldürücü darbe yapsaydı da çok fazla şey değişmeyecekti. sümürkün boğazına yapıştı. iri simurg ne kaybolabiliyor ne de kendisini kurtarabiliyordu. karga sabit bakışlarla düşmanının elinde can vermesini seyrediyordu. yüzünde hiç bir ifade yoktu. taki sümürk son nefesini verene kadr. o anda karga sol elini sümürkün boynuna soktu aynı anda sağ eliyle saçlarından çekiyordu. bu hareket sonucunda baş boyundan ayrıldı. karga ölü bedene tükürdü. elinde kopuk başla savaş alanına doğru yürüdü...

    savaş alanının ortasına geldiğinde başı havaya kaldırıp haykırmaya başladı ağzından çıkan hiçbirşey bilinen bir lisana ait değildi. öğlen vakti olmakla beraber gökyüzü karardı ve şimşekler çakmaya başladı.tüm simurgların bedeni titremeye ve yere boş çuval gibi yuvarlanamya başladı. karga müthiş bir enerji ile dolduğunu hissediyordu ama, kalbi vücudundan fırlayacakmış gibi oluyordu bu enerjiyi istemiyordu. birden herşey sustu. etrafata tek bir canlı simurg kalmamıştı. karganın elindeki yere düştü. sendeleyerek arkadaşlarına doğru yürümeye başladı.bayılmadan önce ağzından şu kelimler döküldü,

    ben...ben canavarım...
    2 ...
  47. 427.
  48. olric gene yapmıştı yapacağını savaş zamanında değil herşey bitince aklına gelmişti iç ses olarak konuşmak ya bu iç ses aslında tırsakmıydı ne zira hep böyle eşeden köşeden zamanlarda ortaya çıkıp en canlı heyecanlı yerde sıvışıyordu usul usul yaw bu görünmez olmamalıydı mutlaka görünmeliydi

    neyse yourgun argın ve bitkin atlatılan savaş sonunda enterezan gidip karganın omzuna konup peri misali küçük bir öpücük kondurmuştu gagasına onu kong a vermediği için çok mutluydu adeta havalarda uçası geliyordu ama çok yükseklerde uçmak iyi değildi burası orta dünyadı her an başka bir kuşa * yar olabilirdi o yüzden karganın omzunda kaldı bir süre sonra yuvarlanıp heybesine girdi zira savaş onu yormuştu azıcık dinlenmesi lazımdı şu anda kimseyi sallayacak durumu yoktu gözlerini kapadı ve uykuya daldı nasılsa sora uyanabilirdi gene formülü bulmuştu
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük