falcon heavy, spacex tarafından üretilen ağır yük fırlatma aracıdır. boyutu rakiplerine kıyasla muazzam büyüklüktedir. apollo görevlerinde kullanılan araçlardan bile büyüktür (insanlı uçuşlara kıyasla)
elon musk için bu fırlatmadaki en büyük mutluluğu sanıyorum ki patlamamış olmasıydı *
zira fırlatmanın başarılı olabilmesi için 1 değil, 10 değil tam tamına 27 motorun aynı anda ateşlenmesi gerekmekteydi. bkz:inanmayan sayabilir
projenin temelinde marsa atılan ilk adım sloganı kullanılsa da tamamen test ve deneysel bir fırlatma olmuştur.
fırlatma sonrası iki füzesi ayrılarak yer yüzüne tekrar kullanılmak üzere iniş yapmıştı. bu kısım bence tesla aracının mars yörüngesine fırlatılmasından bile önemliydi.
zaten tesla aracı da mars yörüngesinden saparak, mars ile dünya arasından bir eksende ilerlemesini sürdürmekte. tesla aracındaki space man isimli mankenin uzay serüvenini buradan izleyebilirsiniz (bkz: https://where-is-tesla-roadster.space/live)
yaşadığımız topraklarda bu tarz başarıları filmlerimizde bile göremiyorken, bunlara şahit olabilmek gurur verici.
çağımızın en büyük vizyoneri elon musk'ın şirketinin başarısı olan tam anlamıyla bir mühendislik şahaseri olan rokettir. 2018 başında gösterdikleri landing performansı ile tüm roket teknolojisine ve uzay endüstrisine taze bir soluk getirmiş olmalı diye düşünüyorum. izleyen her türk gibi ben de üzüldüm. çünkü ülkem bu seviyelere ulaşma konusunda çok uzak ve bana kalırsa hiçbir zaman da olamayacak. bu bir gerçek kendimizi kandırmayalım da şu yazıyı görünce, ülke konusunda çok da üzülmenin faydasız olacağını düşündüm.
tarihe tanıklık ettiğimiz bir olay. işin magazinsel boyutunu bir yana koyarsak bilim insanlarının attığı büyük adımı takdir etmemek mümkün değil. david bowie'nin Space Oddity araçta çalması ve doglas adams "otostopçunun galaksi rehberinde" yer alan en önemli kural "don't panic" yazısının aracın ekranına yazılı olması muhteşem detaylar. herhangi bir inanca ait her hangi bir simgeye rastlamadığımız için bize garip geliyor olabilir ama emin olun o insanlar bizim dilimizle konuştuklarımızı kalplerinde yaşıyor. yani olması gerektiği gibi.
