bugün

kabuğunu kırmak isteyen bir köylü güzeli, bütün gün çalışan tek göz oda sahibi abazan, metropole ayak uyduramamış göçmen, dedikoducu mahalle karıları...
şimdi magazin programlarını fakirlerin izlemesinin hiçbir mantığı yok. çünkü zaten bu programlarda gördükleri insanlarla aynı mekanlarda bulunmaları mümkün değil. jet ski'ye binmeleri, yamaç paraşütü yapmaları, raftinge gitmeleri olanaksız bu çulsuzlukla. izlemeleri zaman kaybı...sadece zaman kaybı olsa iyi, psikolojik bir yıkım aslında. izleyip de özeniyorlar ve hayattan nefret ediyorlar. oysa böyle programları izlemeseler, fakir ama mutlu yaşamaya , en lüks yerin köşedeki lahmacuncu olduğunu sanmaya devam etseler. üç lahmacuna 80 cent falan verseler. bilmek mutsuzluk getirir fakirlere , ah şunu bir öğrenseler.
bireyleri kötü işler yaptma amacına azmettiren magazin programlarından dolayı, hayatından nefret eden gariban insandır.
ertesi gün, zengin olmak için dolandırıcılık vb. yollara girişmesi muhtemel olsa da, garibanlığı yüzünden içten içe kırgınlığı olup böyle işler yapmayan bireyleri tenzih etmek gerekir.

edit-ül huşu: magazin programları, gelenek ve göreneklerine bağlı toplumların çözülmesi amacıyla yapılan programlardır.

edit-ül malum: (bkz: aramızdaki züppeler)
bakir/bakire olduğu halde porno izleyen insandan, hiç afrikaya gitmediği halde aslanların yaşamını anlatan belgesel izleyen insandan bir farkı yoktur. keyif onun keyfidir.
hem fakir hem de cahil insandır.
magazin programı izlemek için belirli bir gelir düzeyine erişmek lazım geldiğinden bile haberi olmayan cahillerdir. yuhtur, çüştür. gerçekte hiç yapamayacakları şeyleri yapanları izlemeyi tercih ettikleri için kınamak lazım bunları. neyinize diğ mi? bırak ya!

magazin programı izlemek çok tasvip ettiğim bir şey değil. bi bok işe yaramıyor çünkü. anca oyalıyor ama izleyenleri sınıflandırmak, maddi durumlarını bunun için geçerli bir olguymuş gibi algılamak ise tiksindirici. kimse kusura bakmasın, şakası bile iğrenç. evet.
(bkz: Zenginin malı züğürdün çenesini yorarmış)
zaten gelir düzeyi düşük olduğundan magazin programı izlemektedir.
suçsuz kimsedir. o önünen koyulan neyse oturur onu izler ki zorunda. çünkü her gün bu boş hayatlardan başka bir şey var mı kanallarda? o da ister aydınlanmayı belki, hayata dair bir kaç laf etmeyi, yaşamı gerçek bir entellektüel gibi yorumlamayı. ama bazıları istemez onun aydınlanmasını. düşünsenize unutulmuş bir halkın -ki onlar büyük bir çoğunluk- bir anda "yahu ne oluyor bu ülkede kim bunlar?" demeye başladığını.
cehalet en büyük mutluluktur derler. bu söz hem cahil olanın işine gelir hem de kimi kesimlerin...
dvd alacak parası olmadığındandır magazin programına mahkum oluşu. canı sıkkındır, dertleri vardır kendince.
kafası dağılsın diye açmıştır televizyonu. ne izlediği önemli değildir. sadece sıkıntılarından uzaklaşmaktır amaç.
kara kutuya kanmak...
magazin programlarinin sadece zengin olanlara tahsis edilmedigini kavramis insandir. zaten bu tur programlarin asil hedef kitlesi gonlu zengin kesimdir.