bugün

eğer şimdi haliniz vaktiniz yerinizdeyse hatırladıkça üzüldüğünüz anılara sahip olmaktır.
ne gariptir ki büyüme hızınız diğer tüm çocuklardan daha farklıdır. onlar oyuncaklarıyla oynarken sen çoktan para kazanmaya koyulmuş olursun.
her gün okula gelip giderken önünden geçtiğim dükkanın camekanında gördüğüm çakma beşiktaş forma şort takımını utana sıkıla annemden istedim. annemin cevabı paramız yok oldu. annemde terzilik vardı. bana siyah beyaz forma şort dikti. ben de evdeki beyaz bir çorabın konçuna ayakkabı boyasıyla siyah çizgi çektim, tozluk olarak. kramponum yoktu. panter marka burnu küt çirkin bir kes ayakkabım vardı. en ucuzuydu..onla topa vurunca top eğri gidiyordu. bu yüzden maç yaparken okula giydiğim iskarpini giyiyordum ayağıma..

mahallede gasaraylı bir çocuk vardı. sarı kırmızı forması ve kırmızı saten şortu ışıl ışıldı..buna rağmen annemin bana diktiği çaput formayı ve siyah beyazı başka renklere değişmedim. ama o camekanda görüp sahip olamadığım beşiktaş forması içimde yaradır. anne ve babana bir sitem et deseler sanırım bu konunda küçük bir sitemim olurdu.
Ay yine gelir drama queenler drama kingler. Ya arkadaş fakirsen fakirdin normal yani. Geçmişimde şöyle acılar şöyle yokluklar çektik diye niye anlatıyosunuz. Çekmeseydin kardeşim bizene.
ilerde zengin olunsa bile fakir gibi yaşanmaya devam edileceğine delalettir.

bir yandan güzel bir davranıştır bu, har vurup harman savurmadığı sürece zengin kalmaya devam eder.

öte yandan böyle bir geçmişi bulunan kişi birkaç sene sonra öleceğini bilse bile inatla o parayı saklamaya, "zor günleri" düşünmeye çalışır. eldeki paranın, lüksün gerçekten kalıcı olabileceğini idrak edemez ve çevresindekilere zor anlar yaşatır.
bir şişe kola alacak paramız olmazdı. canımız çeker mahallenin bakkalına gidip şişenin dibinde az kalan kola artıklarını çaktırmadan içerdik. çok da hoşumuza giderdi. asıl içenden belki daha çok keyif alırdık. düşüne biliyor musunuz başkası tarafından içilmiş, uzun süre açıkta beklemiş ve üstelik üzerin de sinekler oluşan o şişeler. bünyemiz kuvvetliydi ki gene de bir şey olmazdı. şimdiki çocuklar böyle bir şey yapsalar sanırım hastalık ve mikroplardan yoğun bakıma kaldırırlar.
fakirlerin asıl trajedisi beklentilerinin fakirliğidir.

adam smith.

aslında bu söz piyasa ekonomisinin, arz-talep dengesinin...

neyse ya...
bağyanlar yattı, entellektüelleşeceğiz diye konuyu uzatmaya gerek yok.