bugün

eski istanbul müftü yardımcısı yusuf kavaklı'nın cevapladığı sorudur.

http://www.uzmantv.com/islamda-faiz-neden-haram
yalan yanlış cevaplarla dolu soru öbeğidir. tefecilikle faiz birbirine karışmış, faizin adı haram olmuştur.
fakirin parasını zenginin cebine koyduğundandır.
(bkz: insan eti neden haramdır)
emek harcanmadan kazanilan hersey gibi o da haramdir cevabi verilebilen sual.
Faiz, yardıma muhtaç kişiye yardım etmek gibi görünse de muhtaç kişiyi istismar etmektir.

Faizin olduğu toplumda zengin ile fakir arasında büyük uçurumlar olur. ihtiyaç sahibi faiz ile belini daha da bükerken ona faizi ile borç veren kişi daha da zenginleşir

Ayrıca kur'an da bu istismara karşı çok şiddetli bir şekilde uyarmıştır.

"Faiz yiyenler ancak şeytanın çarparak sersemlettiği kimse gibi kalkarlar. Bunun sebebi onların, "Alım satım da ancak faiz gibidir" demeleridir. Halbuki Allah alım satımı helâl, faizi ise haram kılmıştır. Artık kime Allah’tan bir öğüt erişir de faizciliği bırakırsa geçmişte yaptığı kendisine aittir, işi de Allah’a kalmıştır. Kim de yine faizciliğe dönerse işte bunlar orada devamlı kalmak üzere cehennemliklerdir.

Bakara Suresi - 275 . Ayet
bugünkü dünyaya bakılırsa net anlaşılır.

bir iğne bile üretmeyen faizciler milli gelirin 1/3 ü yiyorlar.

sadece türkiye mi. dünya aynı. trilyon dolarlar dönüyor faizde.

dünyada en süslü gökdelenler hep bankalardır faizcilerdir. o kadar çok para kazanıyorlarki .
faiz, esasında enflasyona dayalı bir sistemdir.(yabancı şirketler için döviz kuruna da. mesela; garanti ve finansbank gibi)
600 lü senelerde ki faiz ile şu an ki faiz bir değil.

senin ülkenin parasının değeri ve piyasa güveni yüksek ise tahvil getirisi düşük, değersiz ise tahvil getirisi yüksektir. sen paranı faize koyduğunda banka o paranın bir kısmı ile devletten tahvil alır, diğer kısmı ile o parayı işler (veya başka bir vatandaşa veya kuruma kredi verir). o krediyi de vade farkına göre faize işletir fakat burada da banka kendini sağlama alır.

dediğimi anlamayanlar için şöyle örnek vereyim;
şimdi siz garanti bbvasınız. euro bazlı bir şirketsiniz ve ali'ye 20 bin lira (euro bazlı) borç veriyorsunuz. ali sizden aldığı 20 bin lirayı 20 bin lira olarak geri öderse ve ülkesinde enflasyon yüksek ve türk lirası euro karşısında değer kaybediyor ise, ali'nin ödediği süre bazlı (vade farklı) zarar edersiniz. faiz, burada sizin paranızı güvenceye alır.

d: düzeltmenin altındaki metin 00.04 te eklendi.

bu durumda burada faiz yiyen veya ödeyen değil, ülkesinde enflasyona izin veren devlet günahkardır.
Faiz üzerinden tüm bu sömürü ve üçkağıtçı tefe sistemini aklayıp paklamaya çalışmak tam olarak vicdansızlıktır.

Sırf param değer kaybetmesin diye ki bu düşünce bile zaten bencildir, kademeli olarak güçlülerin güçsüzlerin sırtına üstelik varıyla yoğuyla nasıl lazımsa çöktüğü ketenperenin içinde olacaksam, e ben ne anladım o sevişmeden!

"Olmayan" paranın hakimiyeti altında kendi ikbalim uğruna bu sistemin içine kendi rızamla girmektense aç gezerim daha iyi.

Sömürü parasıdır, bir şeye bağlı olmamasıyla birlikte haksız kazançtır; nasstır ve haramdır!

Amerikalı'nın pick-up'la gezdiği, 5 odalı eve küçük dediği, alayının obez olduğu ve diğer yanda Yahya adisa'nın su bulabilmek için 7500 adım attığı dünyada global ekonominin en keskin enstrümanı olan faizi aklamaya kalkmayın.

Arkanızdan neyse de, yüzünüze karşı da kötü söz söylenir, iyi konuşulmaz...
faiz değil, tefeciliktir islam'da yasaklanan bana kalırsa. ha bu demektir ki faiz adil bir sistemdir denebilir mi? bence o da denebilir, bir kişinin hayatı süresince çabalarıyla biriktirdiği paradan para kazanarak bir yerden sonra hayatını dinlenerek geçirebilmeli, bunda ahlaksızca olan birşey yok.

peki ahlaksızca olan şeyler ne?

1- servet. bir kişinin kendi ömründe çabalayıp edindiği serveti başkalarına aktarıp onların tüm ömrü bir sülük gibi çalışmadan geçirebilmesi adaletsizliktir. her kişi öldüğünde 1 adet ev ve bir adet taşınır (araç) hariç tüm servetinin kamuya aktarılması, kamunun bunlardan elde ettiği gelirle az kazananlara ve çalışma imkanı olmayanlara destek olması gerekir.

2- yaşam süresi içerisindeki abnormal servet. 100 milyon dolar üzerinde servet edinen her kişi bu servetin %90'ını vergi olarak devlete iade etmelidir. halen de jeff bezos olacam, zorlayacam 140 milyar dolarım olacak diye zorlayan varsa zorlasın. hiç bir hayat tarzının 100 milyon dolarla 80 yıl boyunca sürdürülemeyeceğini sanmıyorum. en şaşalısının bile.

bu ikisini de sosyal devlet politikalarıyla sağlayabilirsiniz bu arada, bir din tarafından emredilmeleri gerekmiyor.
Bunu faizle borçlanmak zorunda kalana sorsana delikanlı.

Yok lan, sorma. Git az bi şey ihtiyaç kredisi çek, sonra konuşuruz.
istenir ise amuda kalkıp su içmenin sevap olduğu kuran ve hadise dayandırılıp zorlama yollarla söylenebilir çünkü inanç böyle bir şeydir minareyi çalan kılıfını hazırlar.
Faiz haramdır Kuran'da açık seçik belirtilmiş sen yok o öyle değil orada aslında başka bir şey deniliyor dersen yanılırsın.
Haksız kazanç, haksız harcama imkanı, enflasyon kısır döngüsüne sebep olduğu için.
borcun bitmemesinden dolayı mesela işlerin iyi 100 bin kredi patlattın hop 50 faizi var. 150 bin borç öderken iyi işlerin kötü gitti her ay faizi kakışlarlar. kar gibidir ufak bir kartopunu karda yuvarlamak gibi.

ikincisi aynı tür faize giriyor. mesela hurman var bunu başka bir hurma çeşiti ile takaslarsan olmuyor ama hurman var buğdayla değişebiliyorsun o zaman faiz olmuyor. birde emeksiz yemek olmadığından.
faiz, namaz-zekat ibadetinden sonra zikredilen, rabbin ısrarla üzerinde durduğu yapılmaması gereken hareketlerdendir.

faiz kazancı zehirler. tek taraflıdır. bir taraf sürekli kazanırken diğer taraf geri dönüşü olmayan bir yola girer. faiz karşılıksız almaktır yani sürekli sömürmektir. zekatın zıttı gibi düşünün.
"faiz haram" dedikten sonra "katılım payı" adı altında yine faiz işletiyor bizim süper zekalar.

neden? çünkü inandıkları din orta çağ'a ait olduğu için ekonomik eleştirisini de orta çağ'a dair yapıyor. sadece altın ve gümüşün olduğu ortamda faiz demek baya baya borcu alana geçirmek demektir.

modern ekonomi ise çok farklı işliyor. daha buradan bile islam'ın yetersizliğini görebilirsiniz. öyle teker "muhammed ayı mı yarmış" diye kasmaya gerek yok.
küçükken kardeşime yapardım ben bunu; benden 5tl isterdi, verirdim. bidaki gün döverek 10tl alırdım.
Kuran'da öyle yazdığı için.

Sorun şu ki islami yasaklar içinde en sallanmayanı faiz oldu. Daha islam'ın ilk dönemlerinde bugün - sözde - faizsiz bankacılıkta kullanılan metotlar icat edildi.

Sebep? Şöyle söyleyeyim: iktisat okumuş biri için Kuran'ı ilahi bir kitap olmadığını anlamaya faiz yasağı tek başına yeterli sebeptir.

(bkz: iktisat okuyup hala faiz kötüdür demek/#43164006)
Yazar diyor ki: '' iktisat okumuş biri için kuran'ı ilahi bir kitap olmadığını anlamaya faiz yasağı tek başına yeterli sebeptir.''
iyi ki bu tarz başlıklar açılıyor böylelikle doğru diye bilinen bir yanlışı daha izah edebiliriz.

Bakara 275. Rum 39. Al-i imran 130. ve nisa 160.161. Ayetleri inceleyin. Göreceksiniz ki ayetlerde geçen kelime riba'dır.
Faiz kelimesi de kuranda geçer tevbe 20. ayet bir örnektir ve kelime anlamı ''kurtuluşa ermek, kazanç'' demektir. Düşünün kurtuluşa ermek yasak kılınmış olabilir mi? Yani gördüğünüz gibi yasak kılınan faiz değil riba'dır. Peki riba nasıl olur? Riba haksız yere alınan ve borcu ödeyecek olana zarardan başka bir getirisi olmayan ekleme'dir. borç olarak alınan ne ise, onun ödenmesi sırasında anlaşma olmadan gecikti diye sürekli bir ekleme olursa işte yasak olan budur. Yoksa kişiler veya kurumlar anlaşarak borç para, altın vs. alıp işletme, vadesinde ödeme, kur farkını verme gibi durumlar riba değildir çünkü alacaklı olan da ödeyecek olanda bir kâr etme amaçlı ve özellikle karşılıklı anlaşarak bir işe kalkışmışlardır. Kâr eder etmez orası bilinemez tabii.

Riba ayetleri ile kuran'ın ilahı bir kaynak olmadığı tezi yanlıştır, islam ve kuran yetersiz filan değildir yeter ki doğru dürüst araştırılsın ve araştıranlara saygı duyulsun, ben isteyene istediği konu da kuran'ın ilahı bir kaynak olduğunu elimden geldiğince anlatmaya çalışırım sadece samimi olunsun.