normalde kağıdın tutuşma derecesiyle bir alakası yoktur. yazarımız itfaiyeci bir arkadaşına sorduğu soru üzerine bu cevabı almıştır ve hoşuna giden bu sayıyı kitap ismi olarak kullanmaya karar vermiştir.(bundan eminim bir yerde okudum.)
ithaki yayınlarından çıkan baskısının berbat bir çevirisi vardır. cümleler akıcı bir dille yazılmamıştır ve kitap içerisinde bir çok anlatım bozukluğu yapılmıştır.
1984ten sonra en çok bilinen distopya örneklerinden biridir. kısa ve özdür. ithaki çevirisi başarılı değildir.
ilginçtir komünizm paranoyası ve mc carthycilik yüzünden kimsenin yayınlamaya götü yemediği bir dönemde şu hepimizin bildiği playboy dergisinde (ehehe ben play men ciydim ama olsun) yayınlanarak kitlelerle tanışmış ütopik eser..
(bkz: ray bradbury)'ye ait utopik bir roman. Hayatimda okudugum en etkileyici bir kac kitaptan biridir. Betimleme sevenler icin cok zevkli saatler vaad eder.
ray bradbury'nin okunması gereken nacizane distopik eseri. Konusu ise biraz spoiler olacak ama şöyle : “Guy Montag işini seven bir itfaiyeciydi. On yıldır kitap yakıyordu. Gecenin bir yarısında yola çıkışlarını, alevlerin kitapları yutuşunu hiç sorgulamamıştı… Hiç sorgulamamıştı, insanların korkusuzca yaşadıkları bir geçmişi anlatan o 17 yaşındaki genç kızla karşılaşana dek… Montag’ın hayatındaki bütün yanlışlar doğrularla yer değiştirir o andan sonra… işini, eşini, yaşayışını yeni bir gözle değerlendirir. Önünü alamadığı duyguları onu, asla tahmin edemeyeceği şeyler yapmaya itiyor. Sansüre, totaliter yönetimlere, kültür endüstrisine ve uzunca bir süredir sürdürdüğümüz yaşam tarzına yönelik en keskin eleştirilerden biri. ”
84 toplumsal bir seslenişse bu kitap ailede başlar ailede biter. biraz daha fantastik ama biraz daha küçük bir dünyanın sesi. sadece kendisi enteresan yapan şey adının kağıdın yanma sıcaklığı olduğu.
distopyadan çok ütopyaya yakın bir kitaptır. süreç ahlaki ve insani olarak doğru ya da yanlış, nihayetinde halkın büyük çoğunluğunun isteği gerçekleşmiş ve sonucunda oldukça mutlular.
Distopyaya başlangıç için iyi olabilecek seçimlerden biri. Ben ki bu tarzdan pek hoşlanmam, ben bile sevdim şahsen. Okuması zor veya ağır bir kitap değil, ince de zaten. Tavsiye olunur.
türkiye'de (bkz: değişen dünyanın insanları) ismiyle gösterime girmiş filmin kitabıdır. 60lı yıllara ait bir film olduğu için izlerken gülebilirsiniz çünkü bazı geçişler oldukça amatör, tabi şimdiki teknoloji ile. ancak o zaman kim bilir ne tepkiler verilmiştir " vay bee" filan diye *
mutlaka okunması gereken kitaplardan biri kanaatimce.
Ray bradburynin 1950lerde yazdığı romanı. Kitabın anlattığı dısında ne zaman, nicin yazıldığı nerden ilham aldıgı ve adının ortaya çıkma hikayesi de çok güzel.