ceplerinde çakı, kelebek gibi delici kesici alet ta$ıyan, tehlikeli insanlardır çoğu. temiz adamın, daha doğrusu pisliğe bula$mamı$ ki$inin, fahi$eyle ilgisi olmaz pek. ama toplum içindeki ananevi kurallara o kadar bağlıdırlar ki bunlar, o ceplerindekileri ta$ımakta haklılardır(!). kuralcı yapıya sahip olan bu adamlar; e$, kızkarde$, kız çocuk gibi olguların eylem kabiliyetini sınırlar da sınırlar.
(bkz: ya ben lan neyse bir $ey demiyorum)
adam, tüm gençliği ve çocukluğu boyunca sevgiye dair, aşka dair ve her bi boka dair duygularını bastırmıştır. artık o kadar bastırılmıştır ki bu duygular adam sıçarken bile aradan duygu kırıntıları çıkar. sevgisizlik zordur, koyar adama..beton olsa yıkılır, çelik olsa erir sevgisizlikten. ve sevgisizlik çaresizliğe gebedir...sevilmemiş insan toplumla çelişir, kendine kocaman, kimsenin giremediği sokuk ve soluk bir dünya kurar...bu dünya genelde dönmez, musa'nın sandığından çıkma bir dünyadır bu. aslında bu dünya tüm dünya dinlerinden eskidir. bu yalnızlığın, çaresizliğin ve bilimum melankolik duygunun inşaa ettiği içsel bir oluşumdur. ve bazen başlığın kahramanı dışarıdaki dünyayla bağdaşmayan içindeki dünyaya hayır diyemez. tamam amına koyum der ve kocaman çelişkiler belirir meyhane köşelerinde. ve bağıra bağıra dün gece o orospuyu nasıl siktiğini anlatır..akabinde o orospuya olan aşkını ilan eder meyhana eşrafına. nasıl sikerim sokarım meyhanenin default jargonuysa bu durum da meyhane müktesebatına yabancı değildir...bu insanları normal karşılamak gerek..
bildiğin küçük emrah^lar.. emrah her zaman hali vakti yerinde olmayan ancak allah kitap din iman dörtlüsüne sarılmış, bacısının namusunu kollayan, akp^ye oy veren karakterdir ama kötü yola düşen hatunların yanına kadar gidip.. "istemiyorum, giyin, giyen dedim sana!" sözleriyle gönüllerde taht kurar, iki gönül bir olunca da taht seyran olur..
muhafazakar dinci demek degildir.içtimai siyasi kültürel gibi her türlü hafızaya sahip ve bunları korumak sevdasındaki kimselerdir.ve muhafazakarlar insanları şucu bucu diye benzetme yapmazlar.fakat muhafazakar bilirki koruması gereken seyler içinde şucu veya bucu denen insanlarda vardır.
siyah takım elbiseleri, uzun marlboroları, zippo çakmakları, mercedes anahtarları, oltu taşı tespihleri ve sivri burun ayakkabıları ile muhafazakarlık abidesi gibi duran bu adamların iki tane eşi vardır.
birincisi çocuklarının anasıdır. ikincisi de çocuklarının anasıdır da, bu çocuklar prezevatiflerde can çekişmiştir.
bu adamlar, esrar çekip müslümanlıktan dem vurdukları gibi hep de en uçta ve zıtlıklarda gezerler.
fahişelere aşık olurlar. sanki dünyada başka bir insan yokmuş gibi. tabiki de aşkın yeri, zamanı ve kişisi olmaz. fakat, aşık olan kişi bu adamlar oldukları zaman biraz garip düşüyor işte.
bir hoş adamlardır.
