bugünkü hürriyet internet sayfasında bir haberden kaynakla artık adını koyabileceğimiz kavramdır. hürriyet gazetesi kayıp doktor üsteğmenin facebook sayfasında araştırma yapmış ve kendisinin "Bahse girerim 500 bin kişi Atatürkün hálá hayatta olmasını isterdi" ve "Tarihin en büyük lideri Atatürk" gruplarına üye olduğunu tespit ederek kayıp askerimizi atatürkçülük testinden geçirmiştir. ne mutlu facebook'ta turkey network'üne üye olana ki, artık kendimizi atatürkçü gruplara üye olarak ispat edebileceğiz.
sanal alemin hakkını vermektir facebook atatürkçülüğü. 'biz kaç kişiyiz?' diye sorup, sözde örgütlenmeyle kutuplara ayrılmaktır. msn kişisel iletisinden intikam haykırışıdır bazen de. boştur ama; bi boktan anlamayan, konuya dair esaslı üç cümleyi yirmi dakikada sıralayamayacak olan, jeopolitiği dizilerden öğrenen, aidiyet duygusuyla yanıp tutuşan, kofti, ezik ve yitik adam tavrıdır. yazıktır!
gelen mesajları aynen arkadaşlara iletmek, "i bet" ve "bahse girerim ki" ile başlayan grup davetlerine icabet etmek, sayfada muhakkak atatürk resmi bulundurmak, bir iki şehit yazısı eklemek suretiyle bir tıkla 5 dakikada oturduğun yerden yapabileceğin zırtapozluk türüdür.
kavramların içinin ne kadar boşaltıldığının göstergesidir. gerçeklikten hızla uzaklaştığımız, uzaklaştırıldığımız; illaki bir gruba, bir etnik kimliğe, genel geçer düşünceye ait olmaya itildiğimiz şu zamanlarda 'ben de sizdenim' demenin yoludur. orak-çekiç kolye takmakla che guevara baskılı tişört giymekle aynı şeydir benim gözümde. (çünkü bu verdiğim örneklerde düşünce yoktur, sadece şovenizm vardır) bilmeden, düşünmeden, fikir üretmeden yaşayan insanların var olduğunun ayaklı kanıtıdır. çünkü onlar, bu ülkede yaşanan her (kötü) şeyi facebook aracılığı ile protesto ederek bir yerlere varabileceklerini, bir şeyleri değiştirebileceklerini düşünen zavallılardır. her yanımızdadırlar, hatta içimizden biridirler.
bazılarının profil resimlerinde atatürk ün de resmi bulunuyor. bununla birlikte. kimin elinin kimin cebinde olduğu belirsiz içki alemlerinde sabahladığını gösterir resmi de bulunuyor. adeta atatürk labaratuvarlarda değilde alemlerde sabahşlayın demişçesine.
saat 9.00 - 9.05 arası yapılan tören, saygı duruşu ve sonrasında gösterilen tiyatro dolayısıyla ilk dersin iptal olmasını fırsat bilen, "facebook profilime atatürk'ün fotoğrafını koyayım olsun bitsin, ne yarım saat erken uyanıp, okula gidip bir de iki dakika orda dikilicem" zihniyeti güden ve hatta içlerinde okula geldiği halde bahçede lak lak yapmayı yine aynı zihniyetle kendine hak gören sınıf arkadaşlarımın yaptığı şeydir.
bu 10 kasımda profil resmimde şu yazıyordu;
--spoiler--
Profilime atatürk fotoğrafı koymayacağım.
Siz görmeyin, ata'ma özlemimi içimde yaşayacağım.
--spoiler--
Yanlış anlama ata'm, ikiyüzlülerle paylaşmayacağım bu 10 kasımı, amacım buydu ata'm...
milletimizin her zaman alışkın olduğu gibi sevgi, özlem, sıkıntı, sorun gibi kavramların bir nebze de olsa içlerinde yaşamaları gerektiğinin farkında olmadan, "şöööle de facebooka yazayım, resim koyayım da herkesler nasıl melankolik olduğumu bilsin görsün" şeklindeki düşüncelerden doğmuş bir atatürkçülüktür.
bu konuda insanların beni yanlış anlamasından korkmuşumdur hep. ama birini seviyorsan ve bu özellikle atatürk gibi bir milletin başına geçebilecek en büyük liderse öncelikle onu sevmek içten başlar, ileri görüşlülüğü sayesinde bize miras bıraktığı tavsiyelerini uygular, çağdaş ve uygar bir devlet-millet olmak için en basit ve sade formül olan ilke ve inkılaplarını uygularsınız. bizim milletimiz (özellikle gençliğimiz) her şeyi bi dışavurum olarak göstererek üzerinden rant sağlama - karizma yapma görüşü içerisinde olduğu için anca facebookta vatan kurtarmaya devam ederiz biz.