anladığım kadarıyla beni seviyor ve aynı zamanda benden nefret ediyorsun. lanet olsun dostum, içine düştüğün ikilemmadan ötürü kendime kızdım. ama sakın! sakın! sakın hüseyin, bu ikilemmanı suistismar etme ve başkalarına da ettirtme.
böyle kelimelerin piyes tadında sahneye çıkması falan gibi laflar edemem ben hacı. düz adamım ben ama deniycem içimden geldi, çok güzel yazmışın lan ibne.
meşhur sokak pilavcısı mehmet usta' nın yakini olma ihtimali yüksek yazardır. çoğu zaman entrylerini okurken sözlüğün geri kalanına verdiği mesajlar, tespitleri vs. evet evet kesin öyle olmalı dedirtiyor şahsıma. severek, gülerek yer yer aşna fişneyle takip ediyoruz efendim. * http://galeri.uludagsozlu...i-ve-yarali-yurek-486006/
en alakasız uç nokta konu ile alakalı bile onlarca satır yazı yazabilecek kapasite var bu adamda. ayrıca beğendiği entrylerin yazarlarını nickaltından tebrik etmesi ayrı bi hoş.
Sözlükte gerçekten kaliteli, yazdıkları insan ruhuna yaşantısına, gizli kalmış hislere ve benliklerimizde değerlendirip yaşadığımız bir çok olaya açıklık getirebilecek ve bunu yazara aksettirebilecek yazarların hepsinin nick altında adı olan adam..
Kıskanıyorum bu yazarı ben. Niye ?
çünkü adam okuyor..
cidden okuyor ve kaliteli yazı ve yazarları asla es geçmiyor...
(#19690640) entrye konu olan eylemi gerçekleştirme serüvenimizi sözlükle paylaşmak istediğim yazardır. evet teklifini kendisinin yılmayan azimli ısrarcılığı ve şebelek tavırlarının yarattığı sempati için kabul etmiş bulundum. olay günü beni arayıp akbilimi dolduramadım sen bir zahmet gaziosmanpaşa'ya bizim mekana gel dedi. bu çok hoşuma gitmese de arsız, yüzsüz, alışkın olmadığım tavrı beni çekti. verdiği adrese gittim, kapıyı çaldım fekat bir yanıt alamadım. biraz bekledim tam dönüp gidecekken pencerede bir hareket sezdim, façalı sen misin? diye seslenince perdenin arkasından 'evet' dedi. 'niye açmıyorsun kapıyı manyak, salak aptal şey' diye girizgaha başladığımda, 'canısı (evet canısı der) jöle bitmiş evde anamgil de almadı, çıkamam asla böyle karşına' falan dedi ben, 'ama sevişecektik?' dedim. cevap olarak, 'canısı sen az evvel sıkıntıdan derin bir nefes aldın ya işte ben o zaman yani...' diyerek eblek bir şekilde sırıtınca ardıma bakmadan koşarak uzaklaştım. ayh kabus gibiydi dostlar.