eşkıya

entry362 galeri25 video6 ses2
    110.
  1. uğur yücelin gençliğine çok şaşırdığım film. ayrıca filmin ilk görüntüleri şanlıurfa'nın viranşehir ilçesinde çekilmiştir. filmde urfa merkezde geçen harabe görüntülerinin yanından geçiyorum hergün urfa kalesinin oralarda. bir yanım el-ruha, bir yanım dedeman, bir yanım inşaatı devam eden hilton garden in, biraz ötede diğer inşaatı devam eden sharaton otel. vay gidi dünya nasılda geçti zaman, nasılda değişti.
    1 ...
  2. 109.
  3. türkiye sinema tarihinin unutulmazları arasında yer etmiş bir başyapıttır.
    kemal sunal'ın binlerce defa izlenip gülünen filmleri gibidir. Her izlenildiğinde duygusala bağlanılır.
    Hatta itiraf edeyim gözlerim dolar benim.
    2 ...
  4. 108.
  5. --spoiler--
    beni hapiste vurdular keje ölmedim. hastalandım, bir ciğerimi orda bıraktım, gene ölmedim. çok dövdüler beni, kan kustum ama ölmedim. yaşadım... seni bir kez daha görebilmek için yaşadım.
    --spoiler--
    1 ...
  6. 107.
  7. harika bir film olması bir yana adam dediğin de bu eşkıya gibi olur dedirtiyor.
    hayat kadınının baran'a yanaşmasına baran ben başkasına bağlıyım dedi ve bitirdi. adam yaa.
    0 ...
  8. 106.
  9. eşkiya olarak bilinmemesi gereken kelime.
    0 ...
  10. 105.
  11. abartıldığı kadar güzel film değildir, hatta güzel de değildir.
    filmi bu denli güzelleştiren * şener şen'in usta oyunculuğudur. ses getirmesinin sebebi ise o dönemde hep aynı tür senaryosu olan filmlerin çekilmesidir, üretim kabızlığıdır.
    ayrıca sürekli kürtçe bir isimli karşılaşmamız rahatsız edici. bu ne lan.
    1 ...
  12. 104.
  13. 103.
  14. --spoiler--
    -Daha ne kadar yaşarım bilmirem... Ama son anıma kadar seninim... Yine de her şeye rağmen bir gün... Bir gün... Dönebilirim Keje..
    -Ben susarım Baran... Sen dönene kadar...
    --spoiler--
    0 ...
  15. 102.
  16. Gelmiş geçmiş en iyi türk filmleri listesinde ilk 3 de yer alacak filmdir. Şener şen'in oyunculuğu bu filmde doruk noktasına ulaşmıştır...
    2 ...
  17. 101.
  18. demircan*: amca sen eşkiyaymışsın öylemi?

    baran*: evet, eskiden...

    demircan: eşkiyalık kalmadı artık amca, eşkiya artık şehirde.

    (#8423722)
    1 ...
  19. 100.
  20. türk sinemasını 250-300 kopya ile değil sadece 16 kopya ile ayağa kaldırmış bir film. eğer yönetmen biraz daha kaliteli iş çıkarsaymış sadece türk değil sinema tarihinin en iyi filmlerinden biri bile olabilirmiş. 1996 yılında bu kadar kötü bir yönetmenlik performansı olamaz. özellikle o kadar güzel finali bir o kadar kötü çekimle harcamaları yazık olmuş. resmen amatörlük akıyor. neyse yine de hoş filmdir, türk sinema tarihinin en iyi oyuncusu şener şen'in varlığı bunları görmezden getirmiştir.
    2 ...
  21. 99.
  22. Şener Şen'in Uğur Yücel ile çektiği bir başyapıt.
    0 ...
  23. 98.
  24. kayıp bir dünyada, titrek ellerle su içerek cesaretini hiç kaybetmeme çabası... kaybetmeyecek elbette. kaybeder mi? sonunda keje var.

    onunla da mı konuşmayacaksın keje? sesini duyamayacak mı? ah keje, güzel keje...
    hadi.. "konuş onunla!"
    0 ...
  25. 97.
  26. Cumali: Çok korkuyorum eşkiya beni bırakma çok korkuyorum...çok
    Eşkiya: Korkma sadece toprağa gideceksin...
    Sonra toprak olacaksın.
    Sonra sularla birlikte bir çiçeğin bedenine yürüyeceksin.
    Oradan özüne ulaşacaksın.
    Çiçeğin özüne bir arı konacak...
    Belki... belki o arı ben olacam.

    gibi repliklerle tolstoy vari aforizmaların türkçeleştirilmiş hallerini barındırır. candır.
    0 ...
  27. 96.
  28. trt de az önce gösterilen ve sonuna yetişmemle bunu indriyim tekrar izliyim dediğim filmdir.
    0 ...
  29. 95.
  30. yıllar önce izlememe rağmen hala ilk izlenimini aratmayan eskimeyen ve insanı hala hüzünlendirebilen müthiş film.
    0 ...
  31. 94.
  32. aslında bizim eşkiya diye kullandığımız kelime, arapça'da şaki'dir ve eşkiya onun çoğuludur. osmanlıca arapça'dan aldığı birçok kelimeye bu naneyi yapmıştır: tüccar, talebe vs. gibi.
    0 ...
  33. 93.
  34. bu gece trt 1 de önemli anları yayınlanan film. zira yarısını kesmişler sagolasıcalar. *
    0 ...
  35. 92.
  36. yıl 2010 şu an trt1'de yayınlanıyor.
    0 ...
  37. 91.
  38. yil 2010 ve eskiya hala turk sinemasinin en buyuk gurur kaynagi.
    0 ...
  39. 90.
  40. ağır roman ile birlikte bir dönemin en iyi filmlerinden ikincisidir. aslında bu başarıyı belirli bir döneme sıkıştırmak yapımın kendisine hakaret olacaktır. zira eşkiya bahsi geçen diğer yapımla birlikte türk sinemasının aslında neler yapabileceğinin bir kanıtıdır.
    0 ...
  41. 89.
  42. --spoiler--
    beni hapiste vurdular keje, ölmedim. hastalandım, bir ciğerimi orda bıraktım yine ölmedim. çok dövdüler beni, kan kustum. ama ölmedim, yaşadım.. seni bir kez daha görebilmek için yaşadım..
    --spoiler--
    *
    4 ...
  43. 88.
  44. Türk sinemasının durma noktasına geldiği dönemde ilaç gibi gelmiş bir yeni dönem açan başyapıt.Şener Şen ve Uğur Yücel hernekadar yönetmenin çekim anlayışı o zamana göre bile geri kalmış olsada filmi zirveye taşımışlardır
    1 ...
  45. 87.
  46. gerçekten de bir herifin hayatı için hayatının aşkından vazgeçmiş,belkide uğur yücel'e kendi dediği gibi oğlum olsa senin yaşında olurdu dediği gibi onu oğlu yerine koymuş bu eksikliğini gidermek için hayatının aşkıyla hayatının son demlerini yaşamaktan vazgeçmiş aslında kişiliği isminin uyandırdığı ilk anlamı içermeyen haksızlığa zulme karşı koyan bir karakterdir eşkıya,Şener Şen'in oyunculuğuna zaten diyecek yok ama özellikle o 'saf bakış''larda ki gerçeklik önünde eğilesi,kejeyle konuşma sahneleri ve son ölüm sahnesi ağlama garantilidir..
    0 ...
  47. 86.
  48. 'eşkıya', 'şaki' sözcüğünün çoğulu. 'şaki', haydut, yolkesen anlamlarında, dilimizde artık kullanılmayan bir sözcük. buna karşılık 'eşkiya', cahit külebi'nin güzel şiirindeki dizelerde olduğu gibi dilimize tekil anlamla yerleşmiş: "benim doğduğum köyleri / akşamları eşkıyalar basardı..." yavuz turgul'un güzel filmi 'eşkıya' ise, tek bir adamın, gençliğini cezaevlerinde tüketen ve çıktığında evini, yurdunu, aşkını, her şeyini yitirmiş olduğunu gören yapayalnız bir adamın öyküsü. senaryonun, yönetmenin ve eşkıyayı oynayan şener şen'in başarısı, bu yalnızlığın, kişisel, toplumsal, komik, dramatik, trajik, bütün boyutlarıyla vurgulanabilmiş olmasında...

    izleyen herkesin filmde sevecek bir şeyler bulması, sanıyorum ki ortak bir noktada buluşmaktan çok, kahramanların herhangi bir yönünden etkilenmekle ilgili. 'eşkıya'da böyle bir içerik zenginliği, olay örgüsünün böyle bir yoğunluğu var.

    'eşkıya' gerçekçi bir yapıt. fakat, (yaşar kemal'in romanlarındaki gibi) masalsı öğelere de sahip. bu masal öğeleri (yine yaşar kemal'in romanlarında olduğu gibi) gerçeği bulandırmıyor. tersine, ondaki (gerçekteki) masalsı boyutun altını çiziyor. otuz beş yıl sonra cezaevinden çıkan adamın köyünü sular altında bulması, bir masal öğesidir. yaşlı kadınla bir masal atmosferinde buluşmalarında, bir masal atmosferinde konuşmalarında şaşılacak bir yan yok. çünkü bu masal, bizim hayatımızın gerçeğidir... yönetmen, filmin bu giriş sahnesinde, bile isteye bir tragedya ortamı yaratmış. bu nedenle, sular altındaki köyün yıkıntılarını terk etmeyen yaşlı kadının gerçek bir yaşlı kadın olup olmaması önemli değildir... o bir tragedya kahramanıdır... yönetmen böylece, gerçekçi yöntemin doğalcı yorumundan bilinçli olarak uzak durarak, gerçek yaşamdaki tragedyanın altını çiziyor... (bunun gibi, filmin başından finaline kadar birçok başka sahnesinde de olayların gerçeklikle bire bir örtüşürlüğünü aramak, filmde anlatılmak isteneni anlamamış olmak demektir.)

    eşkıya baran, gerçek bir tragedya kahramanıdır. savunduğu, sahip olduğu değerler, tıpkı sular altındaki köyü gibi, yıkılmıştır... istanbul şehrinin sokaklarında o, insanın içinde aynı anda gülmek ve ağlamak duyguları uyandıran çağdaş bir don kişot'tur... kenar mahalle delikanlısı cumali ise, çarpık toplumsal ilişkiler ortamında büyümüş ve kendisi henüz kendi değerlerini oluşturamamıştır... baran'la karşılaşmaları, belki de bu değerleri oluşturabilmesi için bir şanstır... fakat çarpık değerler ortamı, onu da eşkıya baran'ı da aynı anda acımasızca yutacaktır...

    yavuz turgul ve şener şen, eşkıya baran tipiyle, unutulması olanaksız bir sinema (roman) kahramanı yaratmışlar.

    'şaki', mutsuz kişi anlamına da geliyor... 'eşkıya'nın kahramanı mutsuz bir kişi mi? bence o, filmin sonunda havai fişeklere ve yıldızlara karışırken de en sağlam insanca değerlere sonuna kadar bağlı kalmayı başarabilmiş mutlu bir insandır...
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük