eş cinsellik insanın kendisine dair bir eğilimdir/hastalıktır. ırka, millete, mezhebe mal edilemez.
kadıköy'de taksim'de sokakta görülen eşcinsel kişilere bakıp aha türk kültürünün zaten hamurunda var demek, art niyetten gelir. eşcinsellik gibi bir (bana göre) bozukluk, kürt kültürü olsun türk kültürü olsun, bir kültüre mal edilirse bu akla hiç uygun olmaz.
osmanlı saraylarında olan olaylar, anadolu köylüsünü yansıtmaz. osmanlının aşağıladığı, dışladığı, yoksul ve cahil bıraktığı anadolu köylüsü tertemizdir.
eşcinsellik konusunda bir genelleme yapılacaksa o da osmanlı hanedanlığıyla alakalı olabilir.
eşcinsellik üzerinden prim yapmaya çalışan tosuncukların uydurmasıdır.
bunu diyen insanı türk silahlı kuvvetlerine askerlik için psikoseksüel raporu almaya yollamak lazım ki aklı başına gelsin. işi bitince fatih parkında dolaşsın 10 dakika, ondan sonra da kadıköy parkında dolaşsın 5 dakika. ne demek istediğimi anlayacaktır.
eşcinsellik türk kültürünün bir parçası değildir. cinsel kimliktir ki bu cinsel kimlik türkiye' de hor görülür, aşağılanır.
madem türk kültürünün bir parçasıdır eşcinsellik, o zaman atatürk' e eşcinsel denildiği zaman " atam' a hakaret var" deyip youtube' u kapatmayacaksın.
anladın mı ufaklık ? şimdi beşinci kata çıkıyosun, çözmen gereken 300 soruluk bir eşcinsellik testi ve seni bekleyen eldivenli bir el var.
polemik amaçlı söylem, fakat olgunlaşamadan bitecek sanırım bu polemik.
zira konunun ehlinden, yani ayö'den gelen cevapla, polemik sonlandırılmıştır. *
eşcinselliği biyolojik bir rahatsızlık değil, üçüncü bir tür cins hiç değil, çok çok kötü bir şey olarak gören birinin, sırf türk kültürüne saldırabilmek için, yine saçmalamış olmasıdır.
edit:eşcinselliği aşağılama ve karalama niyeti taşımadan, sadece onaylamadığım ve yakınlarımdan birinin tercih etmesini istemedğim cinsel kimlik olduğunu belirtme ihtiyacı hissederim.
türk kültürü ile; yunan, mezopotamya, fars ve sami yay kültürünü veya tarihleri karıştırmaktır.
eş cinsellik ve ensestlik gibi psikolojik rahatsızlıklar, fiziksel anomaliler ; türk hükümdarlığından evvel bu coğrafyada hüküm sürmüştür, doğrudur. lakin tarihin hiç bir döneminde türklerin toplum olarak bu tarz güdülere kaydığı veya kayıtsız kaldığı görülmemiştir.
osmanlı'da padişahların ve yeniçerilerin yaşam tarzlarını türk kültürüne ait etmek tabiki bu yanılgıyı beraberinde getirir.
öncelikle osmanlı tarihini az çok okuyan bilirki, osmanlı'nın saray hayatı ve istanbulun fethi ile birlikte tarihi yarımadadaki yaşam, anadoludan yani türklerin yaşadığı bölgelerden apayrıdır.
yeniçerilerin devşirme keşişler olduklarından bahsetmemize gerek yok sanırım, bu keşişler tamamen kuran-hak-türklük ve savaşçılık eğitimleri alırlar, ancak yeniçerilerin yine de türkçe öğrenemezler, farsça öğretilir, olur da aralarından vezirliğe yükselicek olanları var ise türkçe öğrenir. ayrıca tüm saray alemide "türkler"den soyut yaşar, farsça konuşulur anadolunun aksine, istanbulun fethiyle birlikte rumcaya da merak salınır vs. vs. vs.
ayrıca sarayda bir takım sapkınlıkların ki bunun başında eşcinsellik gelir, en başlıca sebebi yeniçerilerin evlenememesidir. işin kötü yanı anadolu halkında da o sıralar fahişelik gibi unsurlar yoktur, çok katı içine kapanık bir türk toplumu vardır. yeniçerilerin cinsel ihtiyaçlarını sağlamak için dünyanın belli başlı bölgelerinden getirilen kölelerle genelevler kurulmaya çalışılmış, ancak yine anadolunun halkı olan türkler-kürtler tarafından bu tip genelev türevleri yok edilmeye çalışılmıştır. o zamanın yöneticileri de radikal bir fikirle, haremağası anlayışını sokmuşlardır osmanlıya. şimdi haremağası haremde kadınların hizmetkarı gibi düşünülür ancak aslında savaşlarda yeniçerilerle hareket eden ve onların cinsel ihtiyaçlarını sağlayan eşcinsellerdir.
osmanlıda pahişahlar arasında eşcinsellik olgusunu gerçekten hissettirebilicek olan kişi de 4. murattır, ancak 4. murat afyon ve alkolle kendini bertaraf etmiş bir kişiliktir. yani ondan sağlıklı bir cinsel hayatta beklenemez ancak yine de bu bozuk kişiliğine rağmen bunun suçlusu valide sultan diye anılan kösem sultandır. kösem sultan kendi kocası ahmet ile evlenirken sarayda gerçekleşen entrikalardan, hürrem sultan vakasından çok korkmuş, imparatorluğu yeniden canlandıran güçlü oğlunun bir kadının elinde mahvolmasından ve oğlunun evlenip, kendi otoritesini sarsacak bir kadın getirmesinden korktuğundan oğluna kadın kılığında eşcinseller sunmuş, sundurmuştur...
ancak yine bahsettiğim gibi, eşcinsellik belli dönemlerde belli toplumlarda revaçta olan birşey oluyorsa, illaki bir kültüre aidiyetinden bahsedilecekse, ve türk kültürü de ön plana atılıyorsa, önce oturulup bir tarih okunmalı, vücudun belli uzuvlarından birşeyler sallayarak türk kültürüne bok atılmamalı. eğer illaki bu durumdan bahsedilecekse eşcinselliğin osmanlı saray kültürünün bir parçası olmasi denmeli...
nitekim osmanlı imparatorluğunda "türklük" sadece savaşlarda gücün simgesi olmuştur, türklere ait hiçbir şey yaşatılmaz iken osmanlıların saraylarında savaşlarda en ölümcül kuvvet olan timarli sipahilerin orduları için "türklük" olgusu işlenmiştir. oysa sarayın ordusu yeniçerilerle genelde yörüklerden oluşan sipahiler aynı dili dahi konuşmazlar, bunun en önemli örneği 2. viyana kuşatmasında görülür, yörük türkleri viyana saldırır iken, yeniçeriler geride beklemiş, ordu ikiye ayrılmış bir türlü anlaşılamamış ve savaş kaybedilmiştir.
osmanlı saray kültürü ile, türk kültürü apayrı şeylerdir. eşcinsellikte türk kültürüne hiçbir şekilde yakıştırılamaz, çünkü buna dair bir iz yok.
"kültür" kelimesi kullanıldığı için hatalı anlaşılan durum.
"kültür" dendiği zaman toplumun o hâli onaylaması durumu söz konusudur. hâlbuki bu toplum eşcinsel olduğu için çocuğunu katleden ailelerin bulunduğu bir toplumdur. eşcinsellik bu hâliyle türk kültürünün bir parçası değildir. hatta hiçbir kültürün parçası değildir.
yazarın anlatmaya çalıştığı şey başkadır kanımca. ataerkilci gerzeklerin, ahmedinejad gibi saçmalayarak* sanki eşcinsellik ve eşcinseller türklere çok uzak olan kavramlarmış gibi davranması, konuşması bıkkınlık getirmiştir artık. yazarın tepkisi zannediyorum bunadır.
eşcinselliği batının ahlaksızlığı(!) veya sonradan moda olmuş bir akım(!) gibi göstermeye çalışanlara inat söylemek gerekiyor; dünyanın tüm toplumlarında, ve hatta -daha önce de söylediğim gibi- dünyanın tüm canlılarında görülebildiği gibi türk toplumunda da her zaman var olmuş ve var olacak olan bir kimliktir eşcinsellik.
istediğiniz kadar onları yok sayın, küfredin, -neresinden tutsanız elinizde kalan sapkınlık anlayışıyla- sapkınlık olarak addedin, istediğiniz gibi eşcinsel oğlunuzu, kızınızı gözünüzü kırpmadan katledin, eşcinseller öyle ya da böyle vardır. yanı başınızda, okul veya işyerinizde, mahallenizde, ailenizde, her yerde...
gözünüzün önünde iki erkeğin öpüşememesi, bunun kapalı kapılar ardında, sinemanın arka koltuklarında, karanlık sokaklarda yapılmadığını göstermemektedir dostlarım. "youtube kapansın, atatürk'e hakaret eden videoları görmeyelim, biz görmeyince o videolar kendiliğinden yok oluyor, biz görmeyince kimse görmüyor" komikliğine sığınan devletceğizimin aydınlık mantığında davranmanız malesef kimseye bir şey kazandırmayacaktır. yok gibi davranmak olmadığı anlamına gelmemektedir.
türk kültüründen bihaber kişilerin laga lugasıdır.
türk toplumunda eşcinsellerin olduğunu söylemekle, bunun türk kültürünün bir parçası olduğunu söylemek arasında fark vardır.
eğer bunun bir kültür olduğunu söylüyorsan, benimsenmiş, özümsenmiş, kabullenilmiş bir durum olduğunu belirtiyorsun demektir. lakin türk toplumu böyle bir sapkın seçimi kabullenecek bir kültüre sahip değildir.
esasen eşcinsellik "kültür" olarak kabul edilecek bir şey değildir. bunu tercih eden kişileri baz alıp bulunduğu topluma, millete, ırka yükleyemezsiniz.
kültür kuşaktan kuşağa aktarılan özelliklerdir. eşcinsellik bizim manevi kültürümüze tamamen aykırıdır. geleneklerimize, düşünce biçimimize ve inancımıza ters düşen bir seçimdir. kültürel bir yozlaşma yaşadığımız söylenebilir. eşcinsellikte olsa olsa bunlardan biridir.
insan hakkı dedik, demokrasi dedik, seçim hakkı dedik, eyvallah. lakin bunu "işte sizin kültürünüz budur" diye önümüze sunamazsınız. türk kültürü asimile olmayacak kadar köklü ve özlü bir kültürdür.
sizin yazılı kaynak diye kullandığınız yeri biz tuvalette rahatlama aracı olarak kullanıyoruz. uydurmak yerine tuvalete gidin rahatlayın.
türk tarihi ve kültürü yanlızca osmanlıdan ibaret olsa idi belki doğru bir önerme olabilirdi. türk kültürü = osmanlı kültürü demek dünyaya büyükada beygirleri gibi bakmak demekir.
bu çeşit gayrı ilmi fikirlere eskiler ' ceffel kalem ' derdiler.
sonra farz edelim ki osmanlı sarayında eşcinsellik vardı - ki vardır- bu sadece osmanlı hanedanını ilgilendiren bir durumdur. 20 milyon kilometrekare büyüklüğündeki imparatorluk sınırlarında yasayan tebaayı ilgilendirmez. hanedanın eşcinsel ilişkilerini olması bütün tebaayı eşcinsel yapmaz.
ne yani şimdi atıyorum bugün cumhurbaşkanı ya da başbakanın eşcinsel eğilimleri olmuş olsa biz de mi eşsinsel olmuş olacağız ? bunu akıl iz'an kabul eder mi ?
türklüğe bok atalım da nasıl atarsak atalım diye düşünmeyeceksin. biraz usturuplu atacaksın atacaksan da.
osmanlı devletine b.k atmanın dolaylı bir yolu, örneğidir. evet saraylarda neler olup bitti bilinmez, -ha bilinir diyorsanız bunu ıspatlamanız gerekir- belki de sizin söylemlerinizin bile masum kalacağı derecede hadiseler yaşanmıştır.
ben buradan osmanlı savunuculuğu yapmayacağım ama bunun sadece türklük veya osmanlı kavramlarını irdelemek için ortalığa atılmadığı da bariz, ortadadır.
bundan neredeyse bir asır önce yok olmuş -bir zamanların- dünya devinin ardından papağanlar da konuşuyor şimdi. o zamanlar konuşabilen var mıydı?
ben burada bazı hataları, kusur ve yanlışları örtpas etmeye çabalamıyorum. ifade etmek istediğim şudur ki; bu gün cumhuriyetin savunucu gibi gözüken, atatürk'e laf kondurmayan aynı kişinin; -maazallah- eğer bundan yüz yıl sonra türkiye'miz kötü bir duruma gelse, yine arkadan konuşmayacağı ne malumdur?
sevgi yürektendir. sağa sola b.k atmakla ispatlanamaz.
köçek dansını içeren bir kültürün eşcinsellik bulundurmama ihtimalini tartışmak yeterince gariptir. fakat kaçırılmaması gerekilen bir nokta vardır. eşcinselliği içermek bir kültür için aşağılanma sebebi midir? kesinlikle hayır.
eşcinsellik sadece türk kültürünün değil, cinselliği kapalı toplumların hepsinin kültürünün bir parçasıdır. becerecek karı bulamayan abazan erillerin rotayı kendi cinsine çevirmesi kadar doğal birşey yoktur aslında. ahmedinejad ın "burada eşcinsel yok" dediği irana gidip biraz sosyolojik araştırma yapın, çoğu erkeğin ergenlik dönemlerinde cinselliği hemcinsleri ile keşfettiğini göreceksiniz.
bu bağlamda batı adeti zannedilen eşcinsellik, aslında cinselliği bir tabu olarak gören arap/ islam dünyasında çok daha yaygındır. özgür batılının eşcinselliği özgür ve serbest yaşaması eşcinseliğin orada daha fazlaymış gibi görünmesine sebep olur fakat, vereceğiniz eksi oylar bu gerçeği malesef değiştirmeyecektir.
türkler arasına iran ve balkan kaynaklı olarak sızmış bir hastalıktır.. tanzimattan sonra ve cumhuriyet döneminde, iki furya halinde topluma yayılmıştır.