konuya ilişkin gerek psikodinamik gerek nörobiyolojik yönelimli çok fazla sayıda yayın/materyal okumuş birisi olarak, sözlük yazarlarının hastalık ya da değil derken atıfta bulunduğu bilimsel verileri nereden edindiklerini merak ettirmiştir.
ulan daha geçen hafta dsm-v psikoseksüel bozukluklar bölümü yazarı kenneth zucker ile konuya ilişkin bir konuşma yaptık, adam sizin kadar emin değil etiyolojiden.
homoseksüalite hastalık mıdır bilmem ancak, konuya ilişkin hüküm veren sözlük yazarlarının artmış bir grandiyoziteleri olduğu kesin.
bundan 70 sene önce tıp biliminde kalp ameliyatı yapmayı bırakın, kalbe dokunulması tıp kitaplarında yasaktı. kural şuydu ne olursa olsun kalbe dokunma. ve adamın biri çıktı (Dr. Vivien Theodore Thomas) mavi bebek hastalarını kalp ameliyatı ile iyileştireceğini söyledi ve dünyada ilk kez kalp ameliyatını yapan kişi oldu. binlerce bebeğin hayatını kurtardı bununla da kalmadı bugün kalp ameliyatları, kalp ile ilgili bütün sağlık sorunlarının çözümü için yapılmış her şeyin arkasında bu isim var. tabi o dönemde bu ameliyatın sonucunda başta hristiyan katolikler olmak üzere bütün dinlerin ulemaları ayağa kalktı ve manevi olarak bunun cehennemlik bir şey olduğunu söyledi, sıf bu yüzden çocuklarını ameliyat ettirmeyen, yada kalp ameliyatı olmayan binlerce insan canlarından oldular.
bugün gelişmiş ve modern tıp bilimi başta psikoloji olmak üzere eş cinselliğin bir hastalık olmadığını, bir kusur olmadığını bunun doğuştan kazanılan bir öz benlik olduğunu söylüyor yetmiyor doğa bilimciler doğada bu seçilimin varlığı ile ilgili yüzlerce delil sunuyorlar. ve fakat ne yazık ki bizim gibi gelişmemiş toplumlar tıpkı kalp ameliyatına ön yargı ile bakanlarla aynı kafadayız. varın kaçıncı on yılda olduğumuzu siz düşünün.
genetik veya moleküler düzeyde bunun bir kaniti yoktur hastalik olduguna dair, hormonal düzeyde ise veriler istikrarsiz oldugu için bir iliski bulunamamistir hastalik olduguna dair. 1950 lerde bazi homofobik, sapkin 'bilim adamlari' bunun bir hastalik oldugunu ve tedavi edilebilecegini savunmus olsa da bir sonuca ulasamamistir. unutmayalim ki o dönemlerde afrika kökenli insanlar da 'insanat bahçeleri'nde kafeslerde sergileniyorlardi. kisacasi, bu sekilde düsünmek yanlistir. bilimsel düsünce ve yönteme tamamiyle terstir. kimse kalkip da bidi bidi etmesin. bi bok biliyoruz da söylüyoruz. bazi insanlarin bu sekilde düsünüyor olmasi bunu bilimsel olarak geçerli kilmaz. üzerine çalisma, yayin vs olmasi, bilimsel yöntemlerle ispatlanmis olmasi gerekir ki daha öyle bir sey yok ortalikta. hadi simdi pilinizi pirtinizi toplayip gidin, sayın diye hitap edemeyecegim nefret dolu ve kötü homofobik yaratiklar.
Bazı cahillerce ruh hastalığı olduğu götten saptanmıştır. Demek ki doğa da bir sürü ruh hastası hayvan var. Vay anasını. Bunu alın aile bakanlığına işe koyun, yeni türkiyeye yakışır kafa.
gerçi bu kafada olan cahil cühela bir amelenin zerre ingilizcesi olduğunu sanmıyorum, o yüzden izlerken "anaaa ibne aslanlara bag laaa auhauhau" nidalarında izleyip salya akıtacağı bir video;
Eşcinselliği hastalık olarak görmek büyük bir yanılgı. Çoğunluk heteroseksüel diye (çoğu insana göre) olması gereken ilişkinin hetero ilişki olması aptallık. Eşcinseller yer yüzünde daha çok sayıda olsaydı hetero olmak mı acayip gelicekti acaba bu insanlara.