Ezo güney sudan da bir kasabanın ismidir. osmanlı zamanında buradan köle olarak getirilen ve sonra sarayda hareme giren bir kadının memleketi olup ezogelin çorbasının önceleri ismi
Ezolugelin çorbası idi ve ezogelin çorbası sudan mutfağı orijinlidir.
Büyük olasılıkla osmanlı saray mutfağına sudanın
Ezo kasabasından gelen sudanlı bir kadın tarafından sokuldu ve oradan türk mutfağındaki yerini aldı ezogelin çorbası.
yayla çorbasından sonra en nefis çorbadır. ayrıoca az sonra mutfakta kaynamaya başlayacak olan çorbadır. tarifi her seferinde bu sayfadan alıyorum enfes oluyor.
bir arkadaşla nasıl yapıldığına dair sohbet üzerine ;
malzemeler
2 litre su (bulyonlu da olur, tercih et bulyon olsun)
2 su bardağı mercimek
2 çorba kaşığı salça (domates)
1 baş soğan
2 çorba kaşığı un
2 çorba kaşığı kuru nane (tercihe göre 3 kaşık)
2 çorba kaşığı pirinç
sıvı yağ ve baharatlar.
- sıvı yağ ile rendelenmiş soğanı kavuruyorsun, kıvamını bilirsin zaten.*
- unu ekleyip, soğanla kavurmaya devam ediyorsun.
- et suyunu da koyuyorsun yavaş yavaş, yedire yedire.
- suyu kaynayıncaya kadar bekliyorsun (biliyorum yavan bi görünüm oldu şu an)
- kaynayınca mercimeği atıyorsun,
- ayrı bir kapta salçayı sulandırıp onu da katıyorsun.
- prinçler ve mercimekler piştiğinde 5-10 dk da en kısık ateşte kaynatmaya devam ediyorsun.
- pişince nasıl baharatlayacağın sana kalmış, nane, karabiber, pulbiber iyi olur.
- tuzunu da en son atarsın piştikten sonra.
buna ek olarak bulgur da koyabilirsin(ince).
tereyağlı da güzel ama ağır olur. ben kullanıyorum.
______________________________
bol limonla ve sıcak sıcak tüketiniz, bayat ekmekleri kızartıp bunla kombo* yaptığınızda belki şirinleri bile görebilirsiniz!
hasta olup geberirken imdadıma yetişmesini umup bol biber salçalı ve acılı yaptığım çorba.. içine de ev yapımı çöreklerden doğradım böyle garip ama mükemmel bir şey çıktı ortaya..
önce küçük bir tencereye 1 su bardağı mercimek, 1 çay bardağı kırık pirinç, yarım çay bardağı bulguru ekleyip bunları en az 15 dakika boyunca pişiriyoruz. önce yıkayıp süzmek lazım tabii.
ardından 1 adet orta boy soğanı rendenin inci kısmında rendeliyoruz. ardından tencereye 1 yemek kaşığı tereyağını ve yarım yemek kaşığ sıvı yağı(tamamen sıvıyağ da olur ama tereyağı daha fazla lezzet katar)
yağımız tencerede eridikten sonra 2 yemek kaşığı unu yağda kavuruyoruz sürekli karıştırarak. 3 dakika kadar kavurduktan sonra rendelenmiş soğanı tencereye boşaltıyoruz. soğanları da 4-5 dakika kavurup 1-2 yemek kaşığı salçayı ekledikten sonra salçayı da bir müddet(2-3 dakika) kavurduktan sonra yarım yemek kaşığı naneyi de ekleyip önceden küçük tencerede pişen mercimek, bulgur ve pirinç karışımını tenceremize boşaltıyoruz. ve üzerine tencerenin dolusu kadar su ekliyoruz.
5 dakika boyunca lapa olmaması için çorbamızı karıştırsak iyi olur bu arada. kaynadıktan sonra altını kapattık. ve çorbamız hazır. tercihen limon sıkıp afiyetle içiniz.
bu tarif defalarca denenmiştir. beceremeyen olursa bu onun kendi becerikszliğidir. doğacak hatalardan şahsım sorumlu tutulamaz. evden başka bir yerde denemeyiniz.
2 çorba kaşığı unu da tencereye koyun, orta büyüklükteki tencerenin yeterli miktarda (göz kararı) su koyun (et suyu da olabilir tercihe göre değişir). Kaynayana kadar karıştırın.
Sonra kırmızı mercimeği, pirinç ve bulguru atın yaklaşık 5 dk sonra yarım kaşık salça koyup iyice karıştırın.
Kaynayıp, yoğunlaştığında çorbanız hazır afiyet olsun.
Hasta olduğunuzda içilmesi gereken en sağlıklı çorbalardan biridir.
çorbaların şahıdır. üstüne pul biber, nane, limon suyu takviyesi ile içilmelidir. boğazı hafif yakmalı, ağızda yine hafif bir ekşi tad bırakmalıdır. mümkünse ekmeksiz tüketilmelidir. ancak çok sıcak ve acı olduğu durumlarda taze ekmekle tüketmesi de ayrı bi güzeldir. rüya gibidir.
