her şeye sevgi veya bi duygu beslemek zorunda değilsiniz ama saygı her zaman lazım..
herkes birbirini sevmek zorunda değil ama saygı duymak zorunda ateist dostlarım..
benim de dahil olduğum bir fiil. kimsenin aslında ezandan rahatsız olduğu yoktur. yok mu hiç orospu çocuğu, var elbet, ama kimse aşikar olarak ben orospu çocuğuyum demez. bu minvalde düşünün ki, kimse ezandan rahatsız olmaz. ben olanlardanım, ama ezandan değil, müezzinlerden. ama o da düzeliyor, duydum ki müezzinlere konservatuarda eğitim başlatmışlar. musiki öğreniyorlarmış. hee, şimdiden sonra, müezzinlere rağmen rahatsız olan varsa, bi zahmet ya sussun, yahut bu rahatsızlığını bir cuma namazı çıkışı beyazıt meydanı'nda bağırarak ilan etsin.
Ezana aşık olmamak mümkün değil.. Görece diyoruz belki doğru.. ama ben çatlak sesli müezzinlerden, kendini müezzin sanan köy korucusunun sesinden.. ya da şöyle bir bozulup bir çalışan tarihi hoparlörden çok rahatsız oluyorum.. Ve o kadar rahatsız oluyorum ki.. gelip şu heykele ulu camide ezan dinlemeye hasret oluyorum..dinginliğin ötesinde, dingilliğin pençesinde olan bıçak sırtı bu konuları tartışmaktan da ayrı bir rahatsızım.
bazılarına göre rahatsız olarak "saygısızlık yapma" yetisine sahip olan insanların yaptığıdır.
artık şunu kabullenin. bu ülkede herkes müslüman değil. herkes ezan sesini sevmek zorunda da değil. kişiler ezan sesinden rahatsız olabilir ama bu rahatsızlığını çevresine nasıl yansıttığı belirler saygısını.
imamın ses sorunsalından ortaya çıkabilir, dillendirmemek lazım. *
edit: dillendirince kıllanıyor bazı zevzekler, eksiye gidiyor elleri... sanki her imamın sesi güzel olacak bu bahsettiklerimde onları koruyucu melek olacak diye bir kural var! adamın sesi kötüyse, imamlığı seçmişse sonuç olarak begenilmesi mi gerekiyor o kötü sesin?
ama şöyle bir durumda var; olayın ince noktasını çözememiş olabilir bazıları. ezandan değil ezanı okuyan sesten rahatsız olmak anlamında evladım benim bu yazdıklarım. bilmem çözümledin mi? *
Göreceli bir kavramdır ezandan rahatsız olmak. Neden rahatsız olduğuna bağlı yani. Dini değerlere saygısı yoksa halt etmiştir. Lakin bizim gibi Eminönü ve çevresinde çalışıyorsa ve bütün büyük camilerin aynı anda yüksek ve cırtlak sesle ezan sesini duyuyorsa rahatsız olmakta haklıdır.Duyduğumuz ezan insanı ibadete nazik bir şekilde davet edeceğine camları kapatmamıza neden oluyor.
Radikal Yazarı Perihan Mağden'in yazdığı bir yazı.
Ezan'dan rahatsız olmak. çok garip bi olay olsa gerek. müslüman bir ülkede yaşayıp, dini değerlere saygısı olmayan insanlar bütünü. yazık valla, çok yazık
anlamamış olmaktır, bilmemektir, bazı şeylerden yoksun olmaktır. ama yine de özgürlük kapsamına alınabilir ancak sadece rahatsız olunabilir daha ötesinde birşey yapılamaz.
insani bir eylemdir. işten gelmiş, okuldan gelmiş, hasta, yaşlı, ezan kavramının gerksizliğini savunan insanlar bu duygu içindedir her zaman.
bazı kesimler artık rahatsız olduklarının farkına bile varmazlar. o kadar güzel işlenmiştir ki bilinçaltına.. acıktığını anlamamak olur ya, üşüdüğünü anlamamak olur ya ufakken, çocukken.. işte öyle bir şey..
yüzlerce arkadaşımız var olmayacak vakitlerde başlayan ezanlara isyan eden. ediyorlar isyanı sonra bilinçaltları ona "sus. terbiyesiz" komutu veriyor.
daha yumuşak bükeyden bakalım olaya, 15 metre aralıklarla dizilmiş cami ve hoparlorlerin çıkarttığı o cızırık seslerden de rahatsız olmak gibi bir durum vardır. bu ilk tanıma sert çıkan insanların öncelikli kabul etmesi gerekendir. o kadar çok ses kirliliğine gerek yok halbuki.