manasızdır. din tüccarlarının pazarladığı bir yarı mamüldür. dindar kesmin sarıldığı en önemli simgelerden biri, mevzu yaratmak için gerekçedir. matbaa'yı inkar eden beyinlerin bir oyunudur.
müslümanların dinine yaptığını zaten başka hiç bir inanan dinine yapmaz.
allah kuran-ı kerim'i kullarına düşünsünler diye gönderirken onların beyinsiz olabileceği gerçeğini nasıl olur da hesaba katamaz anlamak mümkün değildir.
inançlarına bağlı insanlar srekli geri kafalı, yobaz, bilim düşmanı olarak nitelendirenlerin anlaması beklenmeyen durumdur. ezan sesinin verdiği hazzı bir anlasalar, anlayabilseler ezan dinlemek için can atarlardı.
camiilerde eski zamanlarda, ezan sesi duyulabilitesi, müezzinin avazı çıkabildiği kadar olduğu için, hoparlörün icadına değin geçen sürede alışkanlık haline gelmiş olan davranıştır. Örneğin; "şiiişşt ibram sus bakem ezan mı okunuvereyo?" gibi cümleler, zamanımızda müziğin, televizyonun sesini kısmak haline dönüşmüştür. günümüzde camiiler öyle bir donanıma sahiplerdir ki, ezan sesi bırakın camiiden yan odadan gelir gibi olur.
yapılması farz değildir, saygıdandır. nasıl ezan okunduğunda yerinden doğrulursun , Kuran-ı Kerimi belinin üzerinde taşımaya çalışırsın onun gibi zorunlu değil saygı.
ezana olan saygıdan ötürü yapılan bir davranıştır. ezana saygısı olmayan yapmaz ama öbür dünyada başına gelecekleri göze alıyorsa zaten helal olsundur.
bilindiği üzere ezan bi çeşit çağrı dır , dolayısıyla çağrıyı duymanız yeterlidir. yani tamamen sesi kapamak gerekmez.
Ama çoğu ailede hevesle sesi kapatırız yada kısarız da namaz kılmaya üşeniriz.