En sevdiğim ay dört gözle bekliyorum nerdeyse ne dondurur ne yakar serin serin eser. Hoşgeldin ıhlamurum hırkam özlendin valla. Gerçekten eylül edebiyatı falan yapmıyorum insanı huzurlu hissettirir. Yol boyunca kulağında kulaklık dolaşırsın kurumuş yaprakların üstüne bilerek basıp çıkan hışırt sesinden saçma bi şekilde zevk alırsın canım eylül seviyorum seni.
Artık şu ismi okuduğumda ilkokuldaki stres hamurunu önce silgi olarak kullanan sonra yiyen ve her fırsatta ‘zengin’ olduğunu ısrarla belirten kızdan ziyade bir küçük eylül meselesi filmi geliyor.
en sevdiğim aydır, kış ayları gibi iş hayatının yoğunluğuyla geçmez, yaz ayları gibi boş boş rahatlamanın etkisiyle hiçbir şey yapamadan bitmez, hüznü de, mutluluğu da, yoğunluğu da hafif hafif yaşadığım güzel bir sonbahar ayıdır. (doğum günüm de eylülde belki o yüzdendir)
Şet bugün eylüle girdik...
Gözüme zamanı sokan aydır kendisi. Gidip kendimi makarna ve age of youtha vereyim bari. Geleneksel tek kişilik eylül festivalimi başlatıyorum an itibariyle.
Minik bir kız çocuğu gibi,
Kıvırcık saçları rüzgarıyla uçuşurken;
Dinginliğin kucağında, büyümekte olan tüm duygularıyla, kapımızı çalan sonbaharın habercisi, doğduğum ay.
Bende aşık olma hissi uyandırıyor. Ama olmayacağım!