dogrulugu ispatlanmamis bir teoriye inanmadigi icin iyi yapan bir zhniyettir.
bu teorinin hücrenin gelisim safhalariyla ciddi bir celiskisi vardir...hele hele kanseri arastiran prof´lar bu evrimcilere bi ayarlar vermislerdir tv´lerde görülmelidir. hücrenin bölünmesi, nasil bölündügü, ne gibi safhalari oldugu, kanser oldugu zaman nasil oldugu, gibi konular incelenince hücrenin resmen "öngörülmüs bir software programini uyguladigi" ortaya cikmistir. tabii buradaki soru o software in tesadüfen olusabilip bilisemeyecegi, sorunsalidir. hücrenin bölünmesi saglayan asamalar zincirindeki olusumlar cok cok karmasiktir.bir de bütün hüücreler birbirleyriyle cep telefonu görüsmesi yapmiyorlar, ama agene de ayni sekilde bölünüyorlarsa...burada kesinkez bir "tesadüf" ten bahsedemeyiz.
o naturalist evrende tek hücreden böyle komplike bir varlığa dönüşümünü saçma bulan insandır. Şimdi ebleh beyinliler diyecekler ee sen zamanında tek hücreli bir spermdin. bak şu anda ne haldesin. Bende cevap olaraktan be yavşak peki bu döllenerek oluyor. ilk döllenme nasıl oldu? diye soracağım. apışıp kalacaktır.
evrim teorisi, adından da anlaşılabileceği gibi bir din değildir, bu yüzden inanmak ya da inanmamak söz konusu değildir.
evrim teorisi bir teoridir, yani ispatlanmış bir hipotezdir, deney ve gözlemlere dayanır. Evrim teorisinin birçok yeri ispatlanmış, bilim dünyasınca kabul olunmuştur.
kişi aksini ispat edemediği sürece ben buna inanmıyorum diyemez.
evrim teorisi kavramını, "insanların maymundan gelmesi" teorisiyle aynı sanan zihniyettir. evrim teosini denilen şey "insanın maymundan gelmesi" değildir eyyy sevgili vatandaş ! her evrim teorisi muhabbeti açıldığı zaman bu örneği verme artık öl, geber bir siktir git !
evrim teorisi bir süreçtir ve milyonlarca yıla yayılabilen, gözle bariz bir şekilde görülmeyecek bir süreçtir. yani o canlıların her biri 1 günde evrilmedi. yaşamları gereği doğa şartlarının getirdiği bir takım etkiler yüzünden kendilerini doğaya uyarlama güdüsü sonucu yavaş yavaş evrildiler.
ayrıca evrim teorisi allah'ın varlığını inkar eden bir teori değildir. evrimsel süreç de yaratılışın bir sonucudur. yani zarlar atılmıştır ve evren büyük patlama ya da her ne sikimse bir şekilde yaratılmıştır ve evrim süreci dediğimiz hadise de bunun bir parçasıdır.
genelde evrimin bilimsel bir teori olduğunu bilmeyen, bir de utanmadan bilimsel değildir diye kasan(lakin sadece kendi gibi düşünenler bilimsel olmadığını var sayar, dünya düzdür diyen bir güruh hayal edin, ve bilimsel çalışmalar sonucunda dünya elipstir diyen güruha "hadi lan bilimsel değil senin dediğin " desin) tiplerdir.
böyle düşünmenin iki olası nedeni vardır:
birincisi:
var sayıyordur(biz de var sayalım şu anlık) ki, harbi bilimsel değil(artık nasıl oluyorsa), harbiden kendi düşünceleri bilimsel, kanıtlara dayalı ve tekrarlanabilir(var sayıyoruz, akıllı adamlar düşünmesin "nası olacak lan" diye. "doktor he diyip geç dedi" hesabı) o zaman buradan tek bir sonuç çıkar: o da, dünyanın bütün bilimadamları, -genetik bilimcileri, antropologları vs.- kötü kalpli, satanik bir tarikatın üyeleri ve tanrının varlığını biliyorlar, ama şeytan onlara bunu kamufle etmelerini söylüyor. yani büyük bir komplonun parçalarıyız. dünyada feci büyük bir komplo dönüyor ve biz bunun farkında değiliz. şimdi böyle bir "alternatif gerçeklik" senaryosuna kendini cidden inandırmış kişilere paranoid şizofren denildiğini belirtmek isterim psikiyatride. yani arkadaşım, sen eğer yukarıda bahsettiğim gibi bir şeylerin döndüğüne inanıyorsan, psikolojik açıdan normal değilsin. bir doktora görün vakit kaybetmeden(hakaret anlamında söylemiyorum, cidden iyiliğin için konuşuyorum)
ikincisi:
bol bol nurlu medyanın pseudo-bilimsel yayınlarını okuyor, amerikan evanjelistlerinin medya kuruluşlarının, çok güzel fonlandığı belli olan(üniversitelere kadar pahalı baskılı kitapları beleşe dağıtmalar vs) birileri tarafından mot-a-mot türkçeye çevrilmiş "eser"lerini okuyorlar, ve orada geçen her şeye, kelimesi kelimesine inanıyorlardır. bunların durumu diğerlerinden daha berbattır, zira diğerleri bir şekilde (moron zeka seviyesine sahip değillerse tabii) tedavi edilebilirler, zira dediğimiz gibi psikozludurlar, ve ilaçlar bir bakıma da olsa dünya ve gerçeklik algılarını normalleştirebilir. ama burada bahsettiğimiz kişileri bu görüşlerinden döndürmek, ve gerçekleri anlatmak(evrimin varlığı ya da yokluğu değil burada bahsettiğimiz, evrim teorisinin neden bilimsel olduğu, şimdi bir kaç kendini akıllı sanan tip gelip dansöz gibi kıvırmaya çalışacak, o yüzden yazalım dedim) çok zor olacaktır, zira bunlar evrim teorisini reddetmeyi dini inançlarının bir parçası haline getirip, bir nevi "ritüel"leştirmişlerdir. yani, onlar için evrim bilimseldir demek bile dinden çıkmak için yeterli bir sözdür.
bunların dışında bir de evrim teorisinin bilimsel olduğunu bilip(bakın inanıp demiyorum), hala inanmayanlar olabilir. işte onlara bir şey diyemem, hatta saygı bile duyarım, en azından bilimsel otoritelerin karşısına geçip şaklabanlık -laf cambazlığı yapıp kendi çarpık inanışlarını "bilimseldir çünkü ben inanıyorum, o halde bilimsel, taam mı!! " diye ortaya koyup koyunluk yapmak doğasında var olan milletimi kandırmazlar.
laf anlatmanın imkansız olduğu zihniyettir aynı zamanda. suç onlarda değil, 7/24 din pompalarsan bi halka, dünya'nın en rezil biyoloji kitabını dayarsan önüne, okuma alışkanlığı değil ezber alışkanlığını kazandırırsan kendi gençliğine olacağı bu. bazen m. kemal'in jakobenizmine harbiden hakvermiyor değilim ha.
bazılarının hayatını vikipedi'den okuyup öğrenip ki sanırım yaptıkları olay google'a herhangi bir kelimeyi yazıp wikipedi'de karşılığına bakarak kendi bilgilerini sağlamışlar, yabancı kökenli olan bir sözcüğün türkçede biri matematik bilimi için diğerinin ise genel olarak tüm bilimler için kullanıldığını, ama aslında tanımlarına bakıldığında ki ne demiş teorem için;
kanıtlanması gereken sav-önerme. işte kaynağa bakıyoruz, kuantum kuramı-evrim kuramı-görelilik kuramı gibi olgulardan bahsetmiş, bunların ortak özelliğini de şöyle söylemiş açıklamalar bütünü demiş, kanıtlanmış bazı olgulardan bir bütün oluşturup daha büyük bir bilinmezliği açıklamaya çalışır bu açıklamalar... o yüzden kanun değillerdir asla da kanun sınıfına yükselemez demişler... tabi eğer bunu bir sözlük yazarı değiştirmemiş ise.
şimdi teorem ile teori arasındaki fark sadece 2 harftir bu açıklamalara göre. çünkü teorem türkçeye matematik terimi olarak girmişse matematik üzerinden konuşalım, bir birey ki kişilerin kaynaklarında pisagor teoremini örnek verilmiş, onun üzerinden gidelim, a'nın karesi artı b'nin karesi c'nin karesine eşit der iken, bunun altında kanıtlanmış bazı matematiksel olguları da gösterir o da birbirine dik olma durumu, bir matematiksel simgenin karesini alırken onu kendisiyle çarpma durumu vs. gibi. bir teoremin altında bunun gibi kanıtlanmışlar olmasa, birbirine 90 derecelik açıyla bağlı iki ışının birbirine dik olduğu gibi kanıtlanmışlar olmasa, matematik teoremi teorem sınıfına sokulamaz...
şimdi teori'nin tanımına baştan dönüyoruz, yine birileri onu değiştirmemişse eğer, çok sayıda gerçekler ve açıklamalar bütünü diyor. tıpkı birbirine dik olma gerçeği gibi değil mi?
türkçenin hikmetine bak, her ne kadar birisi tüm bilim dallarına birisi de matematiğe ait olsa da terimsel anlam taşıyan bu iki sözcük arasında tanım olarak pek de fark yokmuş...
teorinin bir yasalar bütünü* olduğu defalarca burada da açıklandığı halde ''hani nerde yasa?'' diyen, daha da beteri, artık bilinçli mi yapılıyor, yoksa süzme salaklıktan mı ileri geliyor bilemiyorum, teoriyle teoremi** aynı sanan kör cahillerin zihniyeti. abi yuh, hadi lise okumamış ve bu nedenle matematikten behaber olabilirsiniz, bu yüzden kimse sizi yadırgamaz, ama elinizin altında internet varken ''lan ben bu lafı ediyorum da, bi sağlamasını yapayım bakayım, sonradan rezil olmayayım tüm elaleme'' denmemesi, dememeniz, artık buna ne denir ben bilmiyorum.
evrim'in hala geli$tirilmekte oldugunu; ancak genel hatlariyla bilimsellik anlaminda kanitlanmi$ bir teori oldugunu bilmeyenlerin de icinde bulundugu zihniyettir. ha, inanmayan gerizekali degildir pek tabii, cahildir. cahil derken anlatilmaya cali$ilan $ey ise, ogrenmeye muhtac zihnin koreltilmi$ olmasidir.
richard dawkins gibi ki$iler, kesinlik diye bir kavram olmadigini, newton yasalari olarak adlandirilan kanunlarin bile mutlak dogrular degil, kabul gormu$ bir teori oldugunu bilirler.
bilim'in en onemli ozelligi yanli$lanabilirligidir, bir deney yaptiginizda bu yuzden hicbir zaman ayni sonuca ula$amazsiniz. bu nedenle de, mutlakiyet iceren bir kesinlik hicbir $eyde yoktur, yine bu nedenle ve henuz ara$tirmalari devam ettigi icin, evrim teorisi bir teoridir.
ha, kanunu olsa insanlar kabul edecek miydi? etmeyeceklerdi.
tüm kanıtları ile ortada sanki evrim. yani kesin var ve buna inanmayan insanlar olarak aktarılıyor ki, bütün kanıtları ortada ise neden hala kanun değil de teorem?
ki;
işin inanç kısmında ayrılıyor diye, aptal-cahil-bilimden uzak-yobaz ilan edilmemesi gereken insanlardır. ortada bir bilinmezlikler dizisi varken ki, hala akıl almaz bir şekilde karşı çıkılan hem evrim sürecinin hem de bir yaratıcının aynı anda olabileceği mantığını kabullenmeyen, doğrudan ilaha saldırı olarak bu bilimsel konuyu ele alan kişilerin savlarından ziyade söylemlerini gözden geçirmeleri gerekir.
yine belirteyim inanç meselesidir bu. bir kişi evrime inanıyor diye atası maymun olmaz ki, zaten evrimde de darwin'in en basit şekliyle anaa insanlara benziyorlar diye ortaya attığı görüş o maymun görüşü, onun aslı maymun gibi güçlü çenelere ve kıllara sahip ilkel insan görüşüydü, embesil düşünceler evrimin yonta yonta direk maymunu insan ettiğini sanıyor, buna bazı evrim görüşünü destekleyenler de dahil. bilmek ile bilmemek farkı.
veya bir insan teorem olan bu görüşe inanmayıp, kendisine ilah ve yaratıcı olarak seçtiği Tanrının sunduklarına inanıyor diye gerizekalı muamelesi göremez. sonra tanrı diyemez mi ulan her şeyi yanlış anlamışsınız benim yaptığım soyutlamalar evrimi anlatıyordu, insan ve canlının yaratırken ana temam evrimdi, hani kan damlası dedim, süperhücre falan diye siz binlerce yıl sonra buldunuz? kime dedim ben onları heeey derse yani...
yine bunlar gereksiz ayrıntılar, bilime girişin ilk konusu, teoriler kanıtlanmamıştır, doğruluğu kesin değildir. kanunların doğruluğu kesindir. henüz richard dawkins gibi koyu evrimci kişiler dahi bilimi hiçe sayarak, evrim kanunu dememiştir bu konuya, teori demiştir...
insan soyundan geldiğine inanan zihniyettir. imalat hatası değildir.
evrim teorisine inanan zihniyet ise imalat hatasıdır. önce hücre, sonra balık, akabinde ayaklı balık, maymun vesaire gibi formlara dönüp nihayetinde insan olduğuna inanan defolu maldır.
bilimsel çalışmaların doğruluğuna veya yanlışlığına inanılmaz, bilimsel çalışmaların doğruluğu veya yanlış olduğu bilinir.
evrim teorisi henüz bir teoridir, kanun değil. ayrıntıda ve felsefesinde çok da fazla tutarsızlıklar var. bu tutarsızlıklara getirilen eleştiriler de bilimsel temelli olmazsa zaten tarih tarafından silinir. yani başlık açıp, birşeyleri kabul ettirmek için aksi iddialara karşı kastırmaya gerek yok.*