(#2004846)
inanç boyutuna her kim tarafından indirilirse (ateist şu ya da bu) o şahsa bi gıdım anlam ifade etmeyecek teoridir. evrimin tanrıyla, peygamberle işi yoktur. kimsenin evrimin düşmanlığını ya da bekçiliğini yapmasına gerek yoktur. darwin de inanan bir insandı. evrimi inancından ayrı tuttuğu için evrim teorisini ortaya attı. zaten kendisi türlerin kökeninin ortaklığını ortaya koyabilecek düzeyde çalışmalar yapmıştır. ilk organik maddenin oluşumu, evrim sürecinin işleyişi sonradan kanıtlanmış bilimsel verilerdir. ayrıca da hiçbir bilimin inançla bütünleşmesi, kanka olması gerekli değildir. dinin akla yatıp yatmaması kişinin kendisiyle vicdanı arasındaki münasebettir, bilimin ise kişilerle ve vicdanla işi yoktur. yani evrim teorisi gibi üstünde yıllardır binlerce bilim adamının çalıştığı teoriyi böylesine dar bir alana sokup bu küçük dağları da ben yarattım edasıyla bi nevi kendini tatmin etmek hoşunuza gidiyorsa buyrunuz, eğleniniz. bu şekilde hiçbir şeyi değiştiremeyeceğinizi bilerek eğleniniz.
ayrıca bugün amerika'nın avrupa'nın en önemli üniversitelerinde bu konuda araştırma yapan prof. ların eline bir türk yazarından evrimi çürütme amacıyla yazılmış bir kitap ulaşmıştır. kitabın kalitesi (hemen sevinmeyiniz, malzeme kalitesinden bahsediyorum.) bu insanları şaşırtmıştır. 1 tanesinin 100 dolardan aşağı olması mümkün olmayan bu kalınca kitabın dağıtıldığı meslektaş sayısına baktıklarında milyon dolarları bulan bir sermayeye ihtiyacı olduğu ortaya çıkan bu yazarın nasıl bir kurumdan destek almış olabileceğine kafa yoran prof. lar, bir sonuca ulaşamamışlardır. tabi bana bu paranın nerden çıktığını sorgulamak düşmez(!). ama elinizi vicdanınıza koyunuz, o parayla ülkemizde bilim adına bişeyler yapmak varken prof. amcalarımızı şaşkınlığa(!) uğratmanın kişisel tatminden başka bir açıklaması var mıdır? zira prof. amcalar tüm birikimlerini, çalışmalarını bu kitapla hoop çöpe atmadıkları gibi ülkemizde bu konuda dökülen milyon dolarların ne amaçla kullanıldığını anlamış oldular. bilim okuyan bir insan olarak kendi adıma hem üzüldüm hem de utanç duydum, daha da değil..
1- zencilerin hepsi doğuştan kaslı, koca pipili ve aşırı agresifler. zeka düzeyleri genele baktığınızda düşüktür. yüzleri çok çeşitlidir, kıvrımlar çoktur. en rahat ırktırlar. hani nasıl diyim böyle cinsel olaylarmış falan pek kasmazlar, süper fantezileri yoktur. karıya bi doggy style çekersin olay biter.
2- biz sıradan beyazların hepsi doğuştan sıradanız, ekstra bi özelliğimiz yok, pipimiz orta boyutlarda ve gereksiz agresifliğimiz orta düzeylerde, siyahi arkadaşların aksine kaos ortamından oldukça uzak yaşamaya çalışırız. zeka düzeyi ortalamadır. yüz hatlarımız yaş alarak değişim gösterir ama zenciler kadar çok kıvrımlı değildir. cinsel fantezilerimiz orta derecede gelişmiştir. ne hiç ne de çok sapıkça. ortada. seks hayatımız ise, eh hepimiz bir gün illa ki sevişiriz lakin zenciler kadar "c'mere bitch" rahatlığında olmaz. ilk defa her zaman stresli olur.
3- çekik gözlü, sarı benizliler. bu arkadaşarın hepsi doğuştan süper zekalı olmakla beraber hiç çaktırmadan, el atından dünyanın bütün güzelliklerini götürmektedirler. çinlisi olsun, japonu olsun, korelisi olsun, taylandlısı olsun hepsinin kendine özgü bir düzenleri vardır. biz geriye kalanlar gibi benzerlik göstermezler. pipileri ufacıktır. o kadar ufaktır ki erekte haldeyken, erekte halde olduklarını anlamazsınız. yüzleri pürüszüzdür. zeka falan bırakmamışlardır. her bir asyalı bir einstein a değerdir. kızları taş gibidir. seks hayatları yoktur neredeyse. bütün ömürlerini anime hentailer izleyerek, sapıkça porno ve snuff filmler çekerek geçirirler. işte bu filmlerden ve anime-hentailerden anlayacağımız kadarıyla en sapık ırk bu ırktır.
işte genetik özellikler, işte cevapları? daha ne bekliyorsunuz!
charles darwinin, maymuna benzemesi sebebiyle etrafındakiler dalga geçmesin diye, hepimiz maymundan geliyoruz canım ne var bunda? dedikten sonra bu sözünü desteklemek için ortaya atmış olduğu safsata.
bilim düşmanlarına bir şey söylememe sebep olacak teori: allah'ın varlığıyla, yokluğuyla -falan fişmekan- ilgilenmez. yani sevgili yobazlar, "allah yoktur" falan diye bir şey demez. zira bilimseldir, felsefi değildir. tek yaptığı türlerin kökenlerini ve hayatın nasıl başladığını araştırmak olan bilimsel teori ve buna bağlı bilim dallarıdır.
yani ucuz ucuz hakaret etmeyle, evrimcilere yada evrime inananlara laf ettiğini sanmakla bir şeyi değiştirmiş değilsiniz. ha yok yani bilime ortaçağ avrupasının karanlığındaki gibi karşı çıkarak ve düşmanlık güderek sadece daha ilkel, daha bağımlı ve daha aptal bir toplum yaratırsınız. ha ne anlayacaksınız bu dediklerimden? pek bir şey değil, zira muhteşem(!) kanıtlarınız(??) ve ettiğiniz laflarla ne kadar seviyeniz var, ne kadar bilimsel konular hakkında tartışabiliteniz var, gösteriyorsunuz.
fethullah gülen'in amerika'da uğruna ansiklopedi bastırıp üniversitelere dağıttığı konudur. birçok bilim adamının gülmesine , hoşca vakit geçirmesine neden olmuştur. basımı ve sayfaları oldukca kalitelidir.,
bu konuda oldukca derin konuşulmalıdır. zira teori insanın maymundan gelmesinden ibaret değildir.bu sadece bir kısmıdır. çürütülmesi de teoriyi yalanlamaya yetmeyecektir. belki oturup yirmilik dişime ne oldu diye düşünmeniz daha faydalı olacaktır.
insanlar bu tip teorileri birgünde öykü yazar gibi yazmadıklarından sizler de birgün içerisinde kısıtlı bilgilerinizle çürütemezsiniz.
hakkında yazılması gereken çok fazla bilgi vardır.ne iki satırla ne iki düzine sayfa ile özetlenebilir. kaldıki bunu özetlemenin , çürütmenin yada ispatlamanın yeri burası değildir ,yapacak kişiler bazı sözlük yazarları hiç değildir.bir araştırma alanımız , gerekli malzemelerimiz olsa fena mı olur?
kendi doğrularını mutlak doğru sanandan daha salak olunamayacağını bilemeyenlerin durup dururken, cahilliklerini, bilgisizliklerini, ve kendilerine katılmayanları kendilerine daha çok yakışan (bkz yukarıda yazdığım kendi doğrusunu mutlak doğru olarak gören zekailer) sıfatlarla yaftaladıklarını* görmemize sebep olmuş teori.
çok tartışılan ancak bilim dünyasında kabul görmüş, bazı hatta birçok zeki insanın oturdukları yerden 'biz maymundan geliyosak niye hiç maymun dönüşmüyo şimdi insana'diyerek çürüttüğünü sandığı teoridir. oysa düşünmezki öyle oturduğu yerden ahkam kesmekle bi teoriyi çürütemez. zaten öyle bi cümleyle teori çürüyecek olsa teori olmaz hipotez olarak kalırdı.
kaldı ki darwin insanların maymundan geldiğinide söylememiş, canlıların ve türlerin doğal seçilimle ortak bir kökenden evrimleşerek ortaya çıktığını, maymun ve insanların morfolojik ve anatomik özelliklerinin benzerliğinden dolayı ortak atadan gelmiş olabileceklerini söylemiştir.e zaten dünyanın yaşıyla, canlının oluşmaya başladığı ilk zamanlardan günümüze olan süre karşılaştırıldığında evrimleşmek için bol bol zaman olduğu görülür.
bir de zamanını tam hatırlamıyorum* ama ülkemizde geri evrimleşme örnekleride görülmüştür.**bunlar da evrim teorisini kanıtlar niteliktedir.
darwin'in evrim teorisi hakkında yeni bir şey öğrendim ki çok ilginçtir. darwin'in evrim teorisi ile din aynı anda yaşanabilirmiş.*
(bkz: bir yaşıma daha girdim)
diğer dinleri bilmem ama evrim teorisi islam dinine zıttır. islam dininde allah (c.c.) "ol" demiş olmuştur. insanı tek kalemde yaratmıştır. önce hücre, sonra balık, sonra sürüngen, sonra maymun, sonra insan gibi bir silsile olmamıştır. dinle çelişmez diyen kişilere göre "güya allah (c.c.) böyle kademe kademe yaratmıştır" diye inanmamız gerekiyormuş.
bilmediğin din hakkında böyledir diye hüküm belirtme bari. senin evrimciliğin sana benim dindarlığım bana.
darwin tarafından ortaya atılmış, gerçelli kanıtlanamamış teoridir. eğer gerçek olsaydı bugün maymunlardan evrimleşen yeni insan türleri de aramızda olurdu.
gerçi bu evrim teorisine tersten bakarsak evrimin geriye doğru zuhur ettiğini kanıtlamak için pek çok örnek gösterebiliriz.mesela; sabahları bağırları açık, yan yürüyüşlü, fiyakalı fiyakalı sağa sola balgam atan tipler.
bilimsel boyutundan çok ideolojik boyutuyla bu günlere kadar gelmiş teoridir.
hatta bir çok darwinist de bunları dile getirmiş ve teorinin çıkmazı olarak görmüştür. aslında teorinin boş olduğunu gösteren en önemli faktör ara türlerin varolmayışıdır. ara türlerin olmadığını, dolayısıyla teorinin çöktüğünün farkında olduğunu bilen ama ideolojik boyutu nedeniyle teoriye sahip çıkmak isteyenler sahte fosil işine bile girmişlerdir. dolayısıyla fazla şişirilmiş ve bu günlere getirilmiş teoridir.
hayvanlarda gerçek olan bir olayın düşünen bir hayvan olan insan da gerçek olması durumudur. bazı insan arkadaşların inançları doğrultusunda inançları tarafından yasaklanan ancak ap açık gerçek olan teoridir. unutlmamalıdır insan da bir hayvandır. nasıl ki hayvalnar da evrim kanıtlanabiliyorsa insanda da durum aynıdır.
yer:uludağ üniversitesi tıp fakültesi amfisi
zaman:geçen sene
ders:histoloji
hoca:fakültenin evrim bayraktarı
olay:hoca ilk hücrenin geçirmiş olduğu evreleri anlatıyordur..hoca hücrenin mitokondriyi nasıl fagosite ettiğini anlatadururken sınıftan homurtu yükseltir..daha sonra arkadaşlarımızdan birisi hocaya sorar:
-hocam fagositoz için gereken enerjiyi zaten mitokondri sağlamıyor mu?mitokondriyi fagosite etmek için gereken enerjiyi nereden buluyor hücre?
açıkçası böyle sorulara alışkın olan ve daha kazıklarına bile bişeyler uyduran hocamız bu soru karşısında afallar 30 sn süreyle kızarır,bozarır..daha sonra öğrencilerden biri imdadına yetişir..
-hocam güneş enerjisi mi?
-evet çocuklar güneş enerjisi..
13 sayfa 313 entry (ve bu da 314) daha önceki entryleri okumadan gösterilen kaynakları incelemeden sadece benim bildiklerim doğrudur diye yazan yazalarımızın kendilerini gösterdiği teoridir.
"kardeşim bir önceki yazılara bakın belki sizinle aynı şeyleri söyleyen vardır belki öğreneceğiniz yeni şeyler, neden okumaktan bu kadar korkuyorsunuz ki" diyesi geliyor insanın, hatta diyesi gelmiyor diyor.
