son zamanlarda üzerine ciddi ciddi düşündüğüm varsayımdır. çünkü çok fazla kusur ve hata var. belki de üst bir uygarlıktaki 7 yaşında bir çocuğun sadece eğlenmek bilgisayarında kodladığı bir evreniz.
Simülasyon mu değil mi bilemem ama bildiğim şu ki islam tanrısı dindar arkadaşların iddia ettiği gibi zamandan ve mekandan münezzeh değil.
Konusu açılmışken değinmeden geçemedim.
bilginin kara deliğin olay ufkunda iki boyutlu şekilde kodlanabilme ihtimalinden ötürü ortaya çıkan durum. bir teoriye göre kara deliğe düşsek de bizi oluşturan bilgi olay ufkunda iki boyutlu halde saklanıyor. bu durumda dışarıdan biri bu bilgiyi alıp bizi tekrar inşa edebilir. ayrıca ışık hızı ve planck ölçeğinin evrensel açıdan belli ve sabit bir değere sahip olması, uzayın bükülebilen ve yırtılabilen (en azından einstein'a göre düşünürsek) bir yapıya sahip olması bu ihtimali haliyle arttırıyor. deneylerle kanıtlanamadığı için evrene tamamen bir simülasyondur diyemesek de teorik açıdan simülasyonmuş gibi davranması da ilginçtir.
rasulallah s.a.v. efendimiz bir hadisinde şöyle buyurur:" insanlar uykudadır, öldüklerinde uyanırlar."
kur'an'ın bir ayetinde de şöyle buyrulur:
şöyle derler: "vay başımıza gelene! kim bizi diriltip mezarımızdan çıkardı? bu, rahman'ın vaad ettiği şeydir. peygamberler doğru söylemişler."(yasin suresi 52. ayet)
evren bir kervansaray gibidir yolcular belirli bir vakit için dünyada ikamet eder ve asıl gerçekliğe ulaşır. tabi hak yada batılı seçerek.
Eğer evren similasyon olsaydı illaki kenarda köşede bug olurdu. mesela sürekli seken bir taş olabilir bu veya kırılıp kırılıp yeniden düzelen cam ne bileyim.
Bu ihtimal isaac asimov memorial debate'de konuşuldu. Sonuncusundaydı sanırım. Bu ihtimalin yanı sıra evrenin bir hologram olduğuna inanan leonard susskind de var. Hadi bu adam string theory biliyor da temellendiriyor. Peki simulasyoncular? Dikkat ederseniz, dark energy gibi çözüm bekleyen birçok şey var. Dark matter da. Fizikte çok büyük ilerlemelerin olduğu bir çağda olduğumuz doğru evet, ama bir yandan bizi simulasyon gibi abuk sabuk şeyle beynimizi oyalamaya, bilim kurgu sever yanımızı tatmin etmeye çalışıyorlar. Isaas asimov anısına düzenlenen bu panelde de kayda değer bir şey söyleyemediler. Ya sevgili phd kardeşim evrenden bahsediyoruz,ben senin hayallerini süsleyen çocuksu teorilerini dinleyemem. Felsefi inquiry'den fazlası lazım bana. Oyalamayın lan bizi. Açıklayın artık dark energy nasıl bir şey!
simülasyon evren deyince herkes matrixvari bir evren algısına kapılıyor. yani bizim yaşadığımız bu dünya bu evren gerçek değil, bir bilgisayar oyununun içindeymişiz gibi. hatta en güzel örneği (bkz: Sims).
şimdi simülasyon evrenden kasıt aslında bu değil. bizim bildiğimiz şekliyle evren zamanı da dahil edince 4 boyutlu bir evren. ama simülasyon evren teorisine göre aslında öyle değil aslında evren sadece 2 boyutlu, biz bunu bir yanılsama olarak 3 boyutlu olarak görüyor, hissediyor, zamanı da içine katınca 4 boyutlu olarak idrak ediyoruz.
bu anlaması basit anlatması biraz karışık bir konu o yüzden uzun uzadıya burada yazmayacağım, biraz merakınız varsa konuyla ilgili zaten sağlam kaynaklardan ne olup olmadığını öğrenebilirsiniz ama bilim dünyasında günden güne doğruluk kazanan bir teori demek yanlış olmaz zira bu sadece ortaya atılmış kurgusal bir şey ya da fantastik bir fikir değil matematiksel olarak da tutarlılığını ortaya koyan bir model.
spritüel akımların gerek dev prodüksüyonlu film ve dizilerle, gerekse finanse ettiği yazarlarla insanları inandırmaya çalıştığı sanı. ayni düşüncenin doğu toplumlarındaki karşılığı esasen spritüel ve islam karşıtı bir akım olan tasavvuf inancında karşımıza çıkar. Zaten bizim coğrafyamızın bu derece pisliğe gömülmüş hali de temelde bu sapık düşünce yüzündendir. bakmayın bu düşüncenin güncel ya da modern göründüğüne, orta doğu'da yüzlerce yıldır var olan bir düşüncedir. sadece ismine simülasyon demezler, yalan, aldatmaca vs derler. tasavvufun yaygın olduğu topraklarda pozitif bilimlere olan ilgisizliğin ve hatta nefretin nedeni yine bu düşünceye dayanır. insanların tapındıkları celaleddin rumi, hallac, ahmet yesevi gibi müslüman sanılan sapıklar maddeyi küçümsemiş, aldatmaca saymış ve böylece bu topraklarda bilim yapılmasının önünü tıkamıştır. günümüzde bile halk olarak bilimi önemsemememizin temelinde bu geri zekalı adamların saçma düşünceleri yatıyor. Bu düşüncenin elbette islam ile hiçbir ilgili yoktur, olamaz. çünkü madde simülasyon ya da eski ismiyle hayal değildir.