stephan hawking teorisinin anlatıldığı -bizzat kendisi tarafından- belgeseldir. fen bilimleriyle ilgili olmayanlar için de anlaşılır olması güzel yanıdır. belgeselin orjinal adı curiosity - did god create the universe.
daha önce defalarca izlemiş biri olarak özetini isteyenler için söyleyeyim:
evreni tanrının yaratmamış da olabileceği olasılığının ne kadar düşük olduğunu gösterir belgeseldir..
evreni tanrı yaratmadı gibi bir iddiası olmayan belgeseldir. nasıl sorusunu neden sorusuna tercih edenler içindir.
hiç bir şey yoktan varolamaz. o halde nasıl olurda büyük patlama tanrısız gerçekleşebilir. ve büyük patlamadan sonra evrenin dizayn sürecinde dünya yaşam için nasıl bu kadar dengeli ve mükemmel konuma gelebilir. e tesadüftür diyenleri duyar gibiyim. milyarlarca olasılıklı milyarlarca olaydan nasıl olurda hayat için bu kadar doğru seçimler gelir. o yüzden tesadüf diye bir şey yoktur hayatta. tanrı var arkadaşlar zaten olmassa kafayı yer insan ben yok olmak istemiyorum sonsuzluğu istiyorum.
evrenin varolması için illa ki "tanrı" diye birşeyin olmasının gerekmediğini ortaya koyan belgeseldir.
ek bilgi olarak da evren dengede değildir ve hala değişmeye devam etmektedir. sadece ufak ve yavaşız, bu değişimi algılamak ve etkilerini hissetmek için yaşam süremiz pek yeterli değil. evrenin yaşını, geçen zamanı düşünürsek farklı yollar izlense bile çoğunda evrenin bir ucunda şu an bizim gibi bir canlı formunun oluşmuş olabileceğini görürüz.
ayrıca kafayı "tesadüf" kelimesi ile bozmuş olanlar her zaman varolan ve herşeye gücü yeten bir tanrının varolma olasılığın olabilecek en düşük ihtimal olduğunu unutuyorlar galba ki fizikte "tesadüf" diye bir açıklama yoktur. açıklamalara kafası basmayanlar bu durumu "tesadüf" den ayırt edemezler.
"tesadüfen o ordan geldi bu burdan geldi sonra o onla çarpıştı sonra bu burdan şöyle bir geçti en sonunda da öteki berikine yanaştı öyle oldu" zannediyorlar, oysaki değil evren, insanın doğumu bile akıl almaz birşeydir, ve bu süreçlerin hiçbirine müdahale edemeyiz sadece kenardan izliyor ve ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz, ateistler allaha inanmıyorlar ve bu mükemmel düzen için alternatif bir şeyler bulmak zorundalar, çabaları ondandır.
belgeseli baştan sona izledim, hayalperest abimizin vardığı sonuç dünyanın tesadüfi bir şekilde ortaya çıkmış olması... bende izlerken işte tamam artık ünlü fizikçi olayı çözmüş bize belgesel yapmış sanıyordum.. buradan stephana sesleniyorum bu kadar büyük bir olay tesadüfen olamaz hadi işine biraz daha araştır koçum...
bahsi geçen hiçlikten varolma tezinde, atomaltı düzeyde protonların ansızın hiçlikten ortaya çıkıverdikleri ve sonrasında tekrar kayboldukları bu durumunda evrenin hiçlikten var olabileceği sonucunu ortaya koyduğu söylenmiş. oysa cern deneylerinde yenilerde ispatlanan, atom altı parçacıkların ansızın görünüp sonrasında kaybolmasının eather, eter ya da esir maddesi denen ve boşluğu dolduran sonsuz ummanın içinde küçük bir balık gibi dalıp çıkmasından ibaret olduğu realitesi bu durumun böyle olmadığını yani hiçbir şeyin yoktan varolup sonra kaybolmadığını, sadece bir görünüp sonra görünmez hale geldiğini söylüyor. bu durumda da kendiliğinden ve sebepsiz bir varoluşun şu an bilinibilen bilim realiteleri şemsiyesi altında mümkün olmadığını gösteriyor. hasılı bahsi geçen şeyler tamamen bilim insanımızın tezlerinden ibaret ve her yeni gün yalanlanıp yerine yeni tezler konulmakta. bu yüzden mevcut bilim ışığında inanıp inanmama bir akıl, realite, zeka ya da objektiflik hali değil tamamen bir seçimden ibarettir. bilim insanlara yaratıcıya inanmayın diyememektedir.
bilimi bile tanrı yaratmış olabilir. şayet tanrı diye bir şey varsa tüm bu kurgu, kural ve ilkeden bağımsız onun üzerinde ve yetkin olma ihtimali söz konusu olacaktır. bilim tanrı yok diyemiyor şayet diyebilseydi bile tanrının varlığına inanmak için hep bir gerekçe var olacaktı.
stephen hawking'in evrenin varoluşu noktasında öne sürülen iki tez olan, kendiliğinden var oluş ve bir yaratıcı tarafından var edilme teorilerini başka bir toeori olan Ockham'ın Usturası (bkz: Occam's Razor)teorisine dayanarak açıkladığı belgeseldir. teoriden ibarettir ve ifadeleri gayet subjektif bir yargıya işaret etmektedir. kendisi de kendiliğinden var oluş teorisine inandığını ifade etmektedir. yani inançlı bir kimsedir.
tövbe tövbeee sözleri kulağımın dibinde şu an etrafımdakiler "senin baktığın sayfada başka ne olur ki" diyorlar ben yine gülümsüyorum neden mi?
sözlük de dahil olmak üzere ülkem insanının %95 i bu şekilde içeriği ne? ne anlatıyor? bunu yapan insan neye dayanarak yapmış hiiiiiç önemli deği?
önemli olan ne?
içinde tanrı geçen bir cümle aman da aman nasıl müslüman kesiliyorlar nasıl koruyorlar o çok sevgili tanrılarını, şüphesizmiş kuşkusuzmuş falanmış filanmış, işte o nedenle bu tip yazılar, videolar, belgeseller kötüymüş.
peh peh peh. %95 i müslüman olan ülkemin malları size gelen ilk ayet oku muydu yoksa sizin yerinize okurlar siz onlara biat edin miydi? ilim çinde bilse olsa araştırması teşvik edilen sizler misiniz yoksa namussuzlukları ve ahlaksızlıklarıyla dünyayı kıyamete yakınlaştıran ateist-deist-materyalist ya da gayrimüslüm olanlar mı?
savunun o herşeyden etkilenecekmişcesine koruduğunuz tanrınızı çünkü o size muhtaç değil mi? siz olmasanız ne olurdu ona?
not: birazdan kulağımın dibinde az önce tövbe tövbe diyenlere bu yazıyı okutacağım bakalım neler olacak.
çok sağlam ve iyi bir film. lakin şu sorunun cevabını verememektedir ;
evreni tanrı mı yarattı sorusunu sorduğunuz yer neresidir. aslında mesele tam olarak buradadır.
bunu londrada sorarsanız, eski vikinglerin arasında sorarsanız, hindistanda sorarsanız alacağınız cevaplara verebileceğiniz mükemmel bir teori koymuş ortaya.
söylemek istediğim evreni tanrı mı yarattı sorusu o tanrının kim olduğu ile alakalıdır.
"dört bilinmeyenli bu soruyu öğrenci mi çözdü" sorusu gibi bir şeydir bu.
eğer bu soruyu ilkokulda soruyorsanız cevabı hayırdır. aslında velisi çözmüştür.
ama bu soruyu üni de matematik fakültesinde sorduğunuzda cevap evet dir.
kısaca hristiyanlık ve öncesi ilahi dinlerde ve her türlü pagan dinde anlatılan tanrı bu evreni yaratmış olamaz.
ancak benim dinim de inandığım Allah, şüphesiz ki bu evreni ve varolan -olmayan herşeyin yaratıcısıdır.
teorisin de sorduğu tüm sorulara islam cevap verebilir. en önemli gibi duran soruya
"big ban den önce zaman yoktu, dolayısıyla bir tanrının big bani oluşturmak için gerekli süresi yoktu" sorusuna ise cevap zaten malumunuz,
benim dinim de inandığım Allah, zaman ve mekan mefhumunun üstündedir.
ama "tanrı evreni ve dünyayı mükemmel yaratmıştır" anlayışı yanlış bence, hem evren'in hem de dünyanın yaradılışında yanlışlıklar, eksiklikler var, onun sorgulanması gerekir.
yani "evreni tanrı mı yarattı?" sorusu yerine, "tanrı mükemmel yaratacağım derken bazı hatalar mı yaptı?" sorusuna cevap aramak gerekiyor.
'big ban den önce zaman yoktu yani tanrının big bang i oluşturmak için gerekli süresi yoktu' önermesinin cevabını hükümsüz dinlerde arayan, bulamadığı için demek ki tanrı yok sonucuna varan bir kısım da var belgeselde.
islam da allah katında zaman yoktur. o herşeyin üstündedir. bilinen kozmolojik modellerin de, boyutların da, zamanın da..
stephen hawkingin felsefe değil fizikle uğraşması gerektiği sonucu çıkarılabilir.
yaratıcının nasıl oluştuğu (!) hakkında: (#13976602)
"Bir köy muhtarsız olmaz, bir iğne ustasız olmaz, sahipsiz olamaz, bir harf kâtipsiz olamaz; biliyorsun.
Nasıl oluyor ki, nihayet derecede muntazam (son derece düzenli) şu memleket hâkimsiz olur?" bediüzzaman said nursi.
