öncelik taşıyan ilk ve tek şey güven duyğusudur. sonrasında devam eden etkenleri sıralarsak, sevgi, sayğı, öz güven, ,bir çok eylemden feragat, anlayış, ve tabi ki sadakat.
Eğer boğulduğunuzu hissediyorsanız, sakinleşmek için ciddi bir çaba gösterin. Bu çaba, sizi savunmacı ya da duvar ören bir eş olmaktan uzaklaştırır ve stres oluşturan düşünceleri yok eder. Araştırmalar kalp atış hızının artmasıyla tartışmaların şiddetlenmesi arasında bir ilişki olduğunu göstermektedir. Tartışmalarınızın şiddetlenmemesi için sakinleşmenin yollarını öğrenin. Nefes egzersizlerinden faydalanın. Böylece verimsiz ve önemsiz tartışmaları daha başından önlemiş olur, önemli tartışmalara da fırsat tanımış olursunuz. Ayrıca savunma yapmadan dinleme ve konuşma, birtakım yıkıcı alışkanlıkların önünü alır. Eğer savunmacı bir dinleyici olmamayı başarırsanız, olumsuz düşüncelerin eşinizin ve kendinizin zihninde birikmesine engel olursunuz. Dolayısıyla, eşinize karşı duvar örmenize de gerek kalmaz. Unutmayın ki, siz savunmacı olmadığınızda, eşiniz de savunmacı bir dille konuşma ihtiyacı hissetmeyecektir.
Eşinizin sizi anlamasına izin verin. Bunun bir ilişkiyi olumlu tutmanın en iyi yolu olduğunu unutmayın. Ayrıca eleştirinin, hakaretin ve savunmacı dilin panzehiri de budur. Eşinizin bakış açısına saldırmak veya onu görmezden gelmek yerine, problemi onun bakış açısından görmeyi deneyin ve onun bakış açısının da haklı tarafları olduğunu söyleyin.
Bu teknikleri başarılı bir şekilde kullandığınızda, kendinizi bunları öğrenmiş sayabilirsiniz. Ama unutmayın bu teknikler sürekli tekrar edilmeli ve otomatik hale getirilmelidir. Savunmacı bir dil kullanmadığınız ve eşinizi onayladığınız her diyalogda yeni bir şey tecrübe etmiş olursunuz. O yüzden yorgun olsanız da, canınız istemese de bunları uygulamaya devam edin. Beceriniz ne kadar artarsa, ihtiyaç duyduğunuzda o beceri o kadar yanınızda olur.
her iki bireyinde birbirlerinden ayrı hobileri olması, uğraşı alanlarının olması, kendi özel hayatlarının var olması bahsi geçen etkenler arasında sayılabilir. böylelikle her saniye birbirleri ile didişmek zorunda kalmazlar. tek başına bir birey olmayı başarabildiklerinde; her yer eninde sonunda toz pembe olur zaten.
susmamaktır. ama susmamaktan kasıt her iki tarafı da rahatsız eden etmenleri birbirlerine birbirlerini kırmadan söylemeleridir. söylenmeyen herşey ilerde kalpte kin olarak kalır, sustukça ve bastırıldıkça ya da bastırdıkça her iki taraf da birbirinden soğumay başlar. hatta sadece evlilikte değil her türlü ilişkide böyledir bu. konuşmalı fakat birbirini kırmadan, empati yaparak konuşulmalıdır. *