Baştan geçmiş olan bazı tatsız olaylardan kaynaklı kafada kurduklarımın beni belli belirsiz avlaması sonucu bir türlü alışık olmadığım bu kavramın kıyısına beni bir kişi getirebildi. Ve haberi bile yoktu. Sadece onun bir başkası ile evlenmesini vereceği zararı ve benim onsuz yaşamamın ne kadar karanlık olacağını gördüğümden ayrılmasını beklediğim bir arkadaşlığın içinde buldum kendimi. Derken ayrılığın olmayacağını ve kendisini bu zindana kapatacağını gördükten sonra kendsini alev Benjamin in de istediği gibi let me down slowly kıvamında özgür bıraktım kendimden. Son sözlerim de yüzüne karşı sen benim her şeyimsin ve ben senden vazgeçiyorum olmuştu. O günden beri yok başka bir şey.
'evlilik kale gibidir dışarıdakiler girmek ister içeridekiler çıkmak ister.' diye bir söz vardır. 20-30 yaş arası gözünün kara olduğu zaman evlendin evlendin yoksa yaş kemale ermeye başladığı anda artık hiçbir şeye hevesin kalmadığı gibi evlilik içinde hevesin olmuyor. hele ki şu ülke şartlarında evlenmek kumar oynamakla eşdeğer...
Romanlar baş kahraman ile kızın evlenmesiyle sona erer. Halbuki evlenmeleriyle başlamalı ve boşanmalarıyla, yani özgürleşmeleriyle sona ermeli. Aksi insanların yaşamını bu tarzda betimlemek ve anlatımı evlilikte bırakmak; tıpkı bir kişinin seyahatini anlatırken betimlemeyi tam kişinin soyguncuların eline düştüğü noktada bırakmak gibidir.
Bugün evli arkadaşlarımla buluştuk. Bana bu konuda tahmin edersiniz ki çok baskı yapıyorlar. Bir ortamdaki tek bekarsan seni o de o çukura sürükleme isteğinden yanisjdj.
Abi çok ilginç geliyor bana ya bu evlenme arzusu. Ve eşleri ile o aralarındaki bağ. Beni ikna çabaları da çok komiksjsjd.
Yani ben birini evet çok sevebilirim ama bir bireyim ya. Birey olarak takılmayı da çok severim. Ki muhtemelen evlensem buna çok dikkat ederim.
Her neyse onu geçtim biri diyor ki evlat acısı değil de eş acısı bambaşkadır. Lan evlat kendi doğurduğun çocuktan nasıl daha değerli olabilir eş. Yani bir tercih yapacaksak herkes çocuğunu seçmez mi ya.
Tamamen kendinize ait ailelerden uzak bir hayat kuracabilirseniz iyi birşey.
Benim ailemden 10bin, karımın ailesinden 3bin km uzakta kendi hayatımızı kurduk, kafamız rahat. Dünürlerin de birbirleriyle iletişim kurabilmesi mümkün değil. Kimseden dır dır vır vır çekmiyoruz kafa rahat, ohh.
Evlenen çiftin kesinlikle ailelerinden mesafe olarak uzaklaşması gerekli.
insanın sevdiği yanında uyumuyorken dünyada cehennemi de yaşatabilecek bir durumken bu olayın gerçek olmasıyla dünyadaki binbir güzel rengin göze gözükmesiyle, cennete çevirebilecek de bir hal.
Ama gel gelelim yaşadığımız çağın iğrençliği, kolay tüketilir olması ve de yapaylığı..
Artık ne sevebileceğime ne de sevdiğimle de bir yuva kurabileceğime karşı inancım kalmadı.
Gereklidir, insanı günahtan Korur. Toplumun ve bireyin sağlığını düzen altına alır. Kültürel yozlaşmayı engeller.
En küçük organizasyon olan aile ile ülke için sağlam bir temel oluşur.
Herkesin evlenmesi gerektiği düşüncesi ise doğru değildir. Evlenip çocuk yapmak için ise kesinlikle yeterli bir ahlak, bilinç, ekonomi gerekir. Devlet bu konuda politika geliştirmelidir.
ibnelere göre olmayan hayat arkadaşlığıdır, erkek ve kadın arasında.
elbise niteliğindedir din'e göre. örtücü ve tamamlayıcı!..
kafasına göre eş bulamamak veya maddi manevi yük altına girmekten kaçınmak fikri de bir nebze kabul görür, fakat buna karşı çıkmak ibnelik veya denyoluktur.