bekar kadın eve gelince dolaba bakar, boş olduğunu görür ve yatağa gider. evli kadın eve gelince yatağa gider, osura osura uyuyan hanzoyu görür ve dolaba gider.
hamileliktte aldıkları normal kiloyu aşmalarıdır. bunu aşmayıp, yine de kilolu gösterenler olabilir. önemli olan, kilonun vücuda orantılı olarak dağılması olduğuna göre, bünye meselesidir. kimisi 10 kilo alır, 3 almış gibi gösterir. bir başkası 2 kilo alır, 6 kilo almış gibidir.
para meselesi efendim biraz da. o kadının bütçesi, muz rejimi gibi rejimler yapmaya müsait değilse, evinde, yemek pişirecek malzeme bulamayıp, ekmeğine margarin sürüp yiyorsa, dengesiz besleniyorsa, metabolizması bozuluyordur. jimnastik yapmaya ne hevesi olur, ne de dermanı. güzellik için biraz tuzu kuru olmak gerekir. buna rağmen iyi görünüyorsa, allah vergisidir.
Kilo ve yas arasindaki korelasyondan kaynaklanip; evliligin mutluluk sebebi, mutlulugun da kilo sebebi olmasi dolayisiyla dogru olabilecek onermedir. Erkekler icin de gecerlidir. Bekar, yalniz, mutsuz, huzursuz olmak yerine; evli, asik, mutlu, huzurlu ve kilolu olmak tercih edilesidir. Ayrica belirtmeden gecmemek gerekir mi her kadin evlendikten sonra evde oturup koca parasi yemez, her erkek de zayif kadin sevmez. 21. Yuzyil boyali basin zirvalarindan yola cikarak insanin kendinden, bedeninden ve dogal sureclerden nefret etmesi ve hayati hem kendine hem de cevresindekilere zindan etmesi Af buyurunuz dangalakliktir.
Genellenebilir önerme olmasında, çocuk doğurmanın etkili olduğu önerme.
bilimsel tanımımızı yaptıktan sonra konunun aslında girelim. Evli ve şişman kadınların, bekar ve zayıf kadınlarla en popüler rekabet konusudur bu.
-ay evlenince görelim seni hahayt
-evlenince kilo alırsın zaten, yapın müsait (neye göre karar veriliyorsa buna onu da bilmem)
-bekarken ben de manken gibiydim, evlendik bak böyle olduk.
ulan sizi bana sayıyla mı veriyorlar manyak karılar, poponuzdaki fazla yağların sebebini evlilikte arayacağınıza, kadın programlarını, altın günlerini bırakın da biraz spor yapın, çıldırtmayın beni. hadi şimdi dağılın.
kendini salmışlığın göstergesidir. bu tip kadınlar bakımsız ve ne giydiğine özen göstermeyen insanlar haline gelir. ondan sonra hovardalıkta sınır tanımayan yurdum erkekleri çıtır kızlara bakarlar ve hatta daha da ileri gidebilirler. "ondan sonra kocam beni aldattı" diye ağlarlar. sert konuşucam ama maalesef böyle.
bu yüzden kadınların, evlendikten sonra kendilerine daha bir çeki düzen vermesi, salıvermişlikten kurtulmaları gerekmektedir. "ne o satılcan mı" cümlesi "ne o aldatıldın mı" cümlesinden çok daha onurludur. kendilerine özen göstermelerine rağmen hala aldatılıyorlarsa boşasınlar gitsin.
Evli kadın bekar kadına göre daha az ve zor zaman ayırabilir kendine.Evli,çocuklu ve de çalışmayan bir kadının dinç olması gerekir.Onun hastalanması bütün evin hastalanması anlamına elir.Çocuk ve ev için kendini paralayan bir kadının bir dilim kepek ekmeği ve kibrit kutusu peynirle idare etmesi beklenemez.Aynı anda hem ütüye,hem temizliğe hem çocuğa koşan kadın vakit bulup düzenli beslenemez ve iki ara bir derede bulduklarını atıştırır,bu atıştırma onda kilo yapar.Ama o akşamları hafi bir salata yerse gece baygın düşer ve sabaha karşı ağlayan bebeğinin sesini duyamayabilir.
Velhasıl erkeğin,evliliği ya da aşkı sadece fit bedenle birliktelik olarak görmemesi gerekir.En azından doğumu takip eden 3-4 sene boyunca eşine 'aman da kiloların' dememesi gerek.O kadının emzirmek ve çocuğun peşinden koşmak için enerji vere gıdalara ihtiyacı vardır.Ne zaman ki çocuk büyür,daha az yorucu kıama gelir kadın o zaman kendini toparlayabilir ancak.O da arka rakaya doğum yapmamışsa,çünkü bir hamilelik en az 10 kilo ile sonlanır.
Ha eşiniz kendine bakabilsin diye eve düzenli temizlikçi,çocuğu günde en az 2-3 saat bırakıp spor yapabilsin diye bir bakıcı tutar,gece ağlayan bebeğe bakmak için biraz da siz poponuzu yataktan kaldırısanız o tombul kadın biraz daha çabuk verebilir o kiloları.