evlenmek

    383.
  1. dönüm noktasıdır.

    çevremde hiç bekar kalmadı, herkes evlendi. bir iki bıcırık var, onlar da şimdiden evliliğe hazırlanıyor. insanların bu kadar hevesli olduğuna inanamıyorum, millet ne çabuk buluyor kafa dengini? ne çabuk ikna oluyor bir ömür sürmeye? bunlar kafamdan atamadığım sorular, ama kimsenin böyle bir derdi yokmuş. benim gibi kafa dengi, aşk, saygı falan aramıyormuş kimse. "ha bu olur" "bundan iyisini bulamam" kafası ile evleniyorlar, bi aptal benmişim.

    evlilikte veya sevgililik aşamasında, her iki tarafın eşit muamele yapmasının taraftarıyım. biri beni çok sever ama ben ona yeterince karşılık veremem, bu yüzden ilişki biter. ben birini çok severim ama onun beni çok sevdiğine dair şüphe olur içimde, ve yine ilişki biter. eşit olmalı, bir tarafın çok ya da az sevmesi bizi tüketmemeli. başka türlü yapamıyorum ben, "anam boşver o daha çok sevsin" diyemiyorum. böyle yaşamaya devam edemem, bu gerçeği bildiğim halde rahat davranamam. bu yüzden evlilik benim için dönüm noktasıdır, yeniden doğmak gibidir. tam emin olmadan, kendimi hazır hissetmeden bu adımı atamam. belki de hiçbir zaman kendimi hazır hissetmeyeceğim, zaten tam emin olamaz insan. galiba ben böyle ayrıntılarla boğşurken, tek başıma yaşlanıcam. ayrıntı deyip geçmemek lazım, o ayrıntıların toplamı hayatımız ediyor ve hepsi çok önemli.
    56 ...
  2. 470.
  3. yabancilarda evlenmek;

    -flört, birlikte yaşama
    -ailelerin tanışması ya da önceden tanış olmaları
    -nikah, ardından aile ve dostlarla küçük bir kutlama
    -maddi durum elveriyorsa güzel bir tatil (hayır ter kokan garsonların rus turistlere yavşadığı beş yıldızlı oteller değil)
    -normal hayata dönüş

    bizde evlenmek:

    -anadan babadan gizli saklı flört
    -kızın konuştuğu çocuğu itiraf etmesi, kavga gürültü
    -söz
    -kavga (söz gününe eltinin iştirak etmemesi)
    -nişan bohçası (kekoluk+masraf kapısı+damat bohçasından çıkan pijama ipekli değildi diye kavga)
    -nişan alışverişi (elin kadını sana don sütyen alıyor sanki incir yaprağıyla geziyormuşsun gibi)
    -kavga (alışverişte görümce suratını sarkıttı)
    -nişan (büyük masraf kapısı)
    -kavga (takılan bilezikler yeterince kalın değildi)
    -kavga (oğlanın kıza bayramda getirdiği keçinin boynuzundan pekmez akmadı)
    -ev düzmece (kalantor, tipsiz mobilyalar, stor perdeler, fakir geçmişin acısının orta-üst sınıfa yakınsanan minimalist mobilyalı, ankastre mutfaklı şeylerle giderilmesi, 30-100k arası masraf tahminimce)
    -düğün (devasa masraf kapısı)
    -kavga (görümce düğün günü kırık beyaz elbise giydi)
    -kavga (kaynana bir şey takmadı)
    -kavga (gelinliği straples olsun isteyen gelin, muhafazakar kayınpeder engeline takıldı ve bolero giymek zorunda kaldı)
    -balayı (ter kokan garsonlu, yılışık animatörlü, fakir rus turistli tatil köyünde, en aşağı 10k)
    -kavga (kayınvalide yeni evli çiftin evinin anahtarının kopyasından yaptırmış)
    -kavga (kayınpederin masraf yaptım gerekçesiyle takılara el koyması)
    -kavga (koca işten dönünce sığır gibi yatıp önüne yemek bekliyor)
    -kavga (kayınvalide evleneli bir ay olmasına rağmen yemeğe çağrılmadı diye bozuk attı)
    -kavga (kayınbirader cep telefonu dükkanı açmak için ağabeyinden borç istiyor)
    -kavga (kızın kardeşi eve çöreklendi, otel gibi kullanıyor)
    -borç harç (düğün masrafı, eşya borcu, taksitle gittikleri balayı masrafı, aldıkları sıfır aracın masrafının üstüne ev kredisinin bellerini bükmesi ve evliliklerinin ilk beş yılını bu borçları ödeyerek, diğer beş yılını da tüp bebek tedavisi ve sonunda kavuştukları tüylü ve bıyıklı mira bebeğin masraflarını karşılayarak geçirmeleri)
    *
    35 ...
  4. 1.
  5. malzemeler :
    - bir adet aklı başında kadın kişisi
    - bir adet aklı başında erkek kişisi
    - bir adet nikah memuru kişisi
    - iki adet şahit kişisi

    kadın kişisi ile erkek kişisinin daha önceden konuşup anlaşmaları sonucu hayatlarını birleştirip, birlikte yaşamak; aralarındaki sevgi, saygı ve bağlılığı daha da pekiştirmek için imzaladıkları akte ve bu faaliyete verilen addır. nikah memuru kişi, bu organizasyonda görevli olarak yer alır ve şahit kişileri de bu organizasyona şahitlik yapmak üzere olay mahallinde bulunmakla yükümlüdürler...
    bu olayın, kısa yada uzun sürede ters tepmesi ve bu akti iptal etme durumuna ise boşanma adı verilmektedir.
    33 ...
  6. 879.
  7. evlilikte dengeyi bulabilmek, ortayı bulabilmek çok önemli. idare etmesini bileceksin, alttan almasını bileceksin. bazen görmeyeceksin, bazen duymayacaksın. Yaşanmış olumsuzlukları kafanıza takmayacaksınız. Geçmisteki olumsuzlukları günümüze getirmeyeceksiniz. Unutmasını bilrceksiniz. Gönül almasını ve gönül yapmasını bileceksiniz. Bunlar evlilikteki bir kaç temel. Bunları yapabilirseniz evlilikte mutlu ve huzurlu olabilirsiniz.
    24 ...
  8. 180.
  9. söz "kesmek".
    kına "yakmak".
    nikah "kıymak".

    mübarek evlilik değil katliam sanki.

    alıntıdır.
    25 ...
  10. 690.
  11. Şu kocaman sehirde kimle tanissam bir koca bulma bir evlenme derdinde.
    20 yasinda kız yok ben bulsam birini evlencem diyor.kime sorsam su bu evlendi ben evde kalcam diye korkuyorum diyorlar.
    Anlamiyorum insanlari evlilik bu kadar mi önemsiz bir durum. Evlilik' evde kalmiyim' kafasiyla ne zaman bu kadar basitlesti.ulan hayatinizi bir insanla paylasnak ömür boyu hic mi korkutmuyor sizi . Sevmeden bir insanin yatagina nasil girebileceksiniz. En once bir insanin kalbine girmek gerekmiyor mu .en once bir insana güvenmek huzur bulmak degil mi.
    Haa birde zengin koca ya da zengin karı istiyorlar. Evlenme programlarina kızıyoruz ama o evlilik programlari maalesef toplumumuzun aynası. Ben bunu gördüm.
    ...
    Evlilik zaten birbirini seven iki insan icin sevgisini toplum icinde resmiyete dokmektir.
    Ama burda evlilik para,luks,evde kalmiyim derdiymis.
    25 ...
  12. 697.
  13. "aşık olmadan evlenmek, inanmadan ibadet etmek gibidir."

    der di adamın biri.

    uyku sorunsalı, mide de kramp, kalpte pır pır.

    bu üçlüden birisi olmadan evlenmeyin.
    20 ...
  14. 652.
  15. mezun olan her arkadaşımın şu ara patır patır düştüğü tuzak.

    yapmayın annem, yapmayın evladım.

    yaşınız genç. gezin, kendinizi geliştirin, çalışın, eğlenin, yeni insanlar tanıyın, para kazanın, bişeyler yapın. ama evlenmeyin.

    evlilik dediğiniz şey komple masraf, borç, ve eğer yeterince olgun değilseniz bir çok acı ders demek. buna hazır olun. okul bitti ay hemen evlilik diye atlamayın.

    anasını satayım parmağındaki yüzük bin lira etmez, siz karnınızı neyle doyuracaksınız? anan baban mı bakacak ömür boyu? cicili kına elbiseni mi yiyceksiniz? hayat prensescilik değil, kendinize bu işkenceyi yapmayin.

    sinirlendim yine ya.
    21 ...
  16. 775.
  17. Deli gibi sevmeden yapılmayacak olandır. Eğer çevrenizde örnek bir evlilik yoksa daha çok uzaklaşırsınız.
    Doğru kişi, doğru zaman, tek aşk.
    ihtimallerle yaşıyoruz.
    22 ...
  18. 2.
  19. sevdiğin kişiyle yaşayabileceğin büyük mutluluklardan biridir. artık her gün aynı eve gidecek, birbiriniz sıcaklığıyla uyuyacak, sevgilinizin kollarında uyanacaksınızdır.
    16 ...
© 2025 uludağ sözlük