hayatının en tatlı anlarını çocuk bakarak geçirmek istemeyen kızların sözüdür.
haklıdırlar. öyle evliliğe karşılarmış gibi algılanmasın. onlar da ister bir yuva kurmayı, hatta en çok onlar ister ancak bunun için kendilerini sağlama almak isterler. öyle güvencesiz, saldım çayıra olmaz..
annelik duygusunun ne oldugunu tahmin bile edemeyecek erkek sozudur. kadinin birinci gorevi anneliktir, bunda antifeminist veya kadinlari ikinci sinif olarak gorecek bir yon yok. doganin kanunu bu. anne olmak istemeyen kadin var mi aranizda?
okumak cocuk dogurmaya engel degildir. hayat musterektir, annenin olmadigi zaman baba cocukla ilgilenir.
kendisini okumak yada çocuk yapmak arasında seçim yapmak zorunda hisseden insandır. bir yerde haklıdır belki kendince, fakat hayat uzundur çocukta yapılır kariyerde.
aldığı eğitimi sadece meslek ve parasal kazanç yönüyle kavrayan kişinin, günün birinde sevgilisinin ''hayır seni çalıştırmam, evimin kadını, çocuklarımın anası olacaksın'' demesi üzerine cevaben dilinden düşen söylemdir.
"evlenip çocuk doğurcaksam niye okuyorum"bu düşünceyi yıkmak için olabilir mesela... sen oku aynı zamanda doğur, doğurduğunu okut; o da kendi doğurduğunu...
okumak ile evlenmek ve çocuk sahibi olmak arasındaki bağıntıyı nasıl formülize edebiliriz? yani eğitim düzeyi ile, hayatını bir kişi ile birleştirmenin ne alakası var birbiriyle?
o zaman biz üniversite mezunu erkekler de, evlenip karıma kürk alacaksam neden evleneyim felsefesini benimseyelim, 29.5 yaşında hepinizin gözleri kör olsun ağlamaktan.*
yapmayın bayanlar, mantıklı işler peşinde koşun.
okumanın amacının meslek sahibi olup hayatına yön vermek ve yurduna hizmet etmek oldugunu kavramamış hayatı kendi üzerine kurulmuş sanan insan tipinin sözleridir. evlenmekle okumanın alakası yoktur..
