Hatalı şekilde bize geçmiş kelimedir kesinlikle şüphesiz. Evlat veled yani çocuğun çoğul halidir oysa. aynı erzak (rzık) ve evrak (varak) gibi.. v-l-d köklerinden gelir ve mevlid ve valide kelimesiylede bağlantısı vardır..
Oğlum yatakta babasıyla güreş yapıyor her gün. Yenilirken "annemin yanağına dokunup güç almam lazım" diyor ve yanağıma dokunup babasının üstüne atlıyor. Şu yaptığı şeyin bile bana verdiği hissi dilerim hepiniz yaşayabilirsiniz. Kendimi o kadar mutlu hissediyorum ki.
Arabaya üç kişi binmenin en keyifli halidir evlat. Nice kucaklarda ne şaklabanlıklara ağlayıp, senin rahatsız kucağında rahat edendir evlat. Vitrindeki en güzel kıyafeti hayalinde hep yakıştırdığın, en güzeli en mükemmeli denince aklıma gelendir evlat. Tüm güçlükleri, tüm uykusuzluk ve yorgunlukları bir gülümseme ile silendir evlat. Gördüğün en güzel manzara, yaşadığın en güzel andır hep. Dünyandır sonra. En muhteşem doğa olayları da ondadır. En korkunç afetler de onda. Ağlasın da gör sarsılmayı. Gözünden akan bir damlada boğulmamak için çırpındırandır evlat. Kitap okumayı da bıraktırandır, tv izlemeyi de bıraktırandır. Akşam dışarı çıkmak için değil, işten eve koşarak gelmene sebeptir evlat. Kaç yıllık bıyığını o pamuk tenine değince acaba acıtır mı diye kestirendir evlat. Kucağında yatarken sana dünyayı kucaklatan da o dur, seni Allah a inandıran da. Kız erkek farketmez diye saçma bulduğun lafın aslında ne kadar içtenlikle söylendiğini söyletendir evlat. Hastalanma düşüncesinde bile tansiyon yükseltendir evlat. Kısacası evlat 5 harften ibaret değildir. Dünya gibi. ikisi de 5 harf, sayısız mucize içerir. Olmayana da olması için dua ettirendir evlat.
Florian Zeller'in yazdığı tiyatro oyunu. Hira Tekindor'un çevirisi ibrahim Çiçek'in yönetmenliğinde sergileniyor. Oyunda sahnede Onur Saylak, Cem Yiğit Üzümoğlu, Sezin Akbaşoğuları, Esra Bağışgil, Şükran Ovalı ve Burakcan Doğan yer alıyor.
Oyunda ebeveyn evlat ilişkisi ve gençlik sancıları işleniyor.
Bugün batarsa güneş yarın yeniden doğar
Her gecenin sonunda bir sabah vardır evlat
Sakla umutlarını yıkılıp kalma sakın
Ümitsiz ve gayesiz yaşamak zordur evlat
Sev bütün insanları say bütün insanları
Kin gütme unut gitsin geçmişte olanları
Dürüst ol insancıl ol düşün öbür dünyayı
Bir karıncayı bile incitme sakın evlat
Geçmişten geleceğe yaratılmış ne varsa
Unutma ki hepsinin bir sahibi var evlat
Kul kaderini yaşar bahtında ne çıkarsa
Düşmez kalkmaz bir allah
Unutma sakın evlat
--spoiler-- rahmetli Müslüm gürsesin seslendirdiği Tesadüfen dinlediğim içinde güzel sözler barındıran arabesk şarkı
--spoiler--
kaç yaşına gelmiş olursa olsun. kaç zamandır evden uzakta olursa olsun, hatta sadece iki günlüğüne eve uğrayabilmiş bile olsa onca zamandan sonra; yine de o uğradığı günlerden birinde, tam da çarşıdan eve yürüye yürüye gelmişken, kapıda karşılanır ve "hadi iki de ekmek alıver gel ama yakındakinin değil de iki üst sokaktakinin ekmeği güzel oluyo oradan al gel" denendir.
bugüne kadar ne boş bir hayat geçirmişim diye düşündürür, hayatı hayatın, hayatın hayatı olur, ondan öncesi nasıldı hatırlamazsın bile, senin için milad isa ile ilgili değil tamamen onun doğduğu günle alakalıdır. bir sarılmaya, bir bakışına ömrünü verebildiğindir.
geçmişten geleceğe yaratılmış ne varsa
unutma ki hepsinin bir sahibi var evlat
kul kaderini yaşar bahtında ne çıkarsa
düşmez kalkmaz bir allah
unutma sakın evlat.
elinden bir sakız/çikolata almak için Eve gelişini dört gözle bekleyendir.
yarım yarım tutulmuş iki orucu dikmek için senden dikiş parası isteyendir.
tekrar çocuk olma fırsatını "çocuğumla oynuyorum" bahanesi altında sana sunandır.
oyuncaklarını seninle paylaşandır.
bir külah dondurmaya 500 öpücük sözü verendir.
banyo yaptırırken üstünüze işediğinde kızmadığınız, tuvalet terbiyesini alıncaya kadar bokunu temizlemekten erinmediğinizdir. ( ana babanız elden ayaktan düşerse bunu hatırlayın, bunu sizde yaptınız)
"Baba bu gece benimle yatarmısın ama lütfen az horla" diye hem istekte hem sitemde bulunandır.
sabah işe gidiş, akşam eve dönüş sebebindir.
iş hayatında seni iliğine kadar sömürüp tükürmeye çalışanlara "siktir" çekememe sebebidir.
hayatının 3/4 unu seve seve ayaklarına serdiğindir.
zor zamanlarda onun ayakları üşümesin diye sana yırtık ayakkabı giydirendir.
iki yaşında sayı saymayı öğrenip, üç yaşında okumayı söktüğünde göğsünü kabartan, ardından nasıl eğiteceğim diye kara kara düşündürendir.
kumbarasında ki 50 kuruşlukları 1 liralıkları gösterip bak ben zenginim dediğinde seni güldürendir.
sokakta " benim babam..." diye cümleler kurandır.
her yerde " benim oğlum, benim kızım" diye cümleler kurdurandır.
velhasıl askerlik anılarinin papucunu dama atandır.
evlat sermayedir, torun kar. sermayeyi nasıl işlersen karını öyle alırsın.
Allah karın güzelini almayı nasip etsin.