bir kere de bir garibanın evine gitsinler dedirten program. Yahu katılanların evlerine bakıyorum, gayet normal hatta iyi denebilecek eşyalara sahip evler. doyumsuzluğunza s*çayım dedirtmiştir.
Evi şahane olan yarışmacıların abartılı sevinçlerini ve şaşkınlıklarının sebebini anlayamadığım, ayrıca sunucusu beyefendinin asla yerinde olmak istememeyeceğim, gereksiz bir Kanal D yapımı.
bence hep teyzelerin evlerine gitsin bu program. hani var ya böyle 30 senedir kaynanasından kalma koltukları kullanmış, içi sıkılmış ama bir türlü değiştirememiş. işte onlar sen oraya ne koyarsan koy gerçekten seviniyorlar sonucu görünce, diğerleri gibi yapmacık olmuyor.
finalinde yapmacık şaşırmalar olan programımsı şey.
program ekibine bir tiyatrocu dahil etsinler ev sahiplerini biraz eğitsin ki sözde şaşıranlar daha doğal olsun .
gittikleri her eve niş, pembe-kırmızı spot tahtası yapan,
siz spot taktıramazsınız biz yaparız dercesine wc-banyo-salon-mutfak her yere spot ışıklandırma takan sıkıcı program.
ustaların inanılmaz oyunculuklarıyla(!) ev sahibine yaptığı o kahkahalara boğan şakarıyla dolu(!) türkiye de insanlar açlıktan kırılırken 10 bin lira bütce verilen o inanılmaz gerekli program.
oldukça geniş ve ferah bir salonu sırf radikal değişiklikler yaratabilmek adına basıklaştırmış, işlevsel olmayan objelerle sadece göze hitap etmeyi yeterli bulmuş, orta yaş bir çiftin salonunun nasıl olup da bu kadar dinamikleştirilip bu kadar gereksiz ayrıntıyla boğuculaştırılacağına örnek teşkil etmiştir.
bugün ilk kez izledim. evim güzel evim'e sadece formatıyla benzemiş, sinirimi bozdu ve babanın nezaketen teşekkür etmek dışında olumlu bir yorumda bulunmaması ile üzüldüm.
o mavi kitaplığın o formla o salonda ne işi var?
o duvar panelleri nedir? o şekilde o renklerle nasıl bir hareket katılabilir o ailenin salonuna?
hepsinden öte, eski-yeni karşılaştırması yaparken, insanların bir dönemin sağlamlığıyla revaçta olan mevcut parkelerine ne cüretle her defasında "3.sınıf basit ahşap" öneki getirebilirsin?
orta sehpa yerine konan objeler ve minderler, ne alaka?
o masada nasıl yemek yenecek, yahu insanlar neden uzaktan hoş görünsün diye birbirlerine sırtını dönüp yemek yesinler aynı masada?
tasarımlarda kullanıcı ihtiyaç, beklenti ve sosyal koşullarını hiçe sayan kötü program.
Annemin konuya komşuya izlettirip benim kız da böyle mimar olacak diye hava attığı yapım. Oradaki adamda iç mimar ama yinede iyi ki kimse bozmamış daha hatunu "Seninki iç mimar olamayacak mıydı diye" kıyamam çünkü ona.
çok müsrif bir programdır. an itibariyle 4 yıllık evli bir çiftin evini dekore etmektedirler. eşyalar da yeni gibi görünmektedir. kel mimar kadının eline bir balyoz verdi, kadın da canım mobilyaları kırıp geçiriyor. oysa ihtiyacı olan birine verilseydi fena olmaz mıydı. sonra yok efendim biz neden böyle bir milletiz?
5 dakikalık seyriyle cinlerimi tepeme çıkarmıştır. yapacağınız reytinge, duygu sömürüsüne, gösterişe tüküreyimdir. bir film gibi ya da şans kapıyı çalınca değildir ama yolundadır.
neden değişime gerçekten ihtiyacı olan evler değiştirilmez acaba? daha 5 yıllık bir evin neyi dizayn edilebilir ki? müsriflikten başka bir şey değildir. ama şimdi öğrenmişler; eşyaları ihtiyaç sahiplerine gönderiyorlar * . yenilenmeye ihtiyacı olmayan bir mutfağı 15.000 liraya yenilemek ne kadar mantıklı sorunsalı.