salonda oturmuş sıcak sıcak çayını kahveni yudumlarken mutfağa kalkıp su içmenin tembellikten imkansız olduğu durumlarda sinsice birinin kalktıp mutfağa gitmesini beklemektir. gözler fıldır fıldır bakar etrafına acaba kim kalkıcak diye. genelde ihale kardeşte kalır.
vee kardeş ayağa kalkmak için hamle yapar. olanlar olur..
ben: bana bir bardak su getirsene mutfaktan.
anne: benim örgü torbamıda getirsene odamdan ( örgü torbası dediği kesin eczane torbasıdır.)
baba: banada cay döksene mutfaktan.
kardeş: yuhh bee! teker teker gelin! ben kalkmasam herkes ölücekmiş demekki!
haklı ama yapıcak birşey yok eşşek ol küçük olma demişler..
pusuda bekleme anıdır. şöyle ki; yemekten yalnızca kendiniz için yoğurt almak istersiniz ama olay şu şekle girer:
ben: ben bi yoğurt alıp geliyorum
1. kardeş: bana da al abi
anne: bana da al oğlum
2. kardeş: abi banada
baba: bana su getir oğlum
1. kardeş: bana da
2. kardeş: bana da
anne: bana da al oğlum
ben: vazgeçtim yoğursuz yiyecem...
-kanka hazır kalkmışken tencereye su koysana ya
-bulaşıklarada bi el yemek yicez temiz tabak çanak kalmadı.
-dolaptan salçayıda çıkarsan harika olur
+başka bi isteğin var mı?
-yo yeter bu kadar.
Bu olayın dibine vurmuş kişi kesinlikle babamdır.Telefonumu evin uzak bir köşesine koyar.Susadığında telefonumu çaldırır.Telefona koşarım veee
-Kızım kalkmışken bir bardak su getiriver.
efendim şahsen genel olarak yaşamımı deliğinden çıkmak istemeyen yılanmışçasına odamda geçiririm.* hatta bazen kendimi aslında odayı kiralamışım gibi hayal ediyorum. neyse bu başka konu. annem de genellikle erkenden mutfakta işini bitirir salonda takılır. örgü örer, bi yandan da türk filmi izler.
oda sıralaması odam-salon ve mutfak şeklinde gidiyor. ben o odadan mutfağa hiç boş geçemedim.
- naneli limonata! çayı kapat!
- naneli limonata, bi bardak su getirir misin?*
- naneli limonata al bu bardağı yerine götür.
- naneli limonata dolaptan tavuğu çıkar çözülsün.
- naneli limonata kumandayı uzat öyle git.
-...